17 C
İstanbul
KategorilerAksiyonMatrix Resurrections İncelemesi - Sahne Anlatımları 1

Matrix Resurrections İncelemesi – Sahne Anlatımları 1

Bu yazıda The Matrix Resurrections’ın sahne okumaları bulacaksınız. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum: Filmi beğenelim ya da beğenmeyelim herkesin bence şunu kabul ve takdir etmesi gerekiyor. Bu filmin patronu Lana Wachowski…

Filmde, Matrix 4 adındaki yeni oyun üzerine oyun şirketinde yapılan beyin fırtınasının bir bölümünde aslında Lana Wachowski’nin bu yeni filmi nasıl tasarladığını anlatıyor. Burada karakter özerinden konuşan kişi Lana. Oradaki karakter şöyle söylüyor: “Bazıları gibi ben 1. filmi sevmedim. Açıkçası müfredat gerektiren her şeye sıfır toleransım var.” İşte bu onun yeni filmi nasıl tasarladığını gösteriyor. Ne görüyorsanız o… Beyin yakıcı olaylara, varoluş felsefesine vs. çok girmiyor. Hiç girmemiş demiyorum zaten az sonra göreceksiniz bazı detayları… Evet, bu onun tercihi ve kendi hayalini ekrana başarıyla aktarmış. Ancak bu onun hayali ve onun Matrix’i… Ona katılanlar ve filmi çok beğenler olduğu kadar benim gibi ona katılmayanlar ve filmi çok beğenmeyenler de olacaktır.

Şimdi sahne anlatımlarına başlıyoruz. Bu arada sahneleri anlatırken önceki Matrix’leri seyrettiğinizi ve Matrix evrenini bildiğinizi kabul edeceğim. Buraya yazılı olarak ifade ettiğim sahneleri yazının sonuna ekleyeceğim videoda görebilirsiniz.  

Neo, neden eski Matrix kodlarını kullandı?

Yeni Matrix’in şahsen benim en çok (ve belki de tek) beğendiğim karakteri Bugs. Bugs burada muhtemelen daha sonra göreceğimiz o geminin içerisinden Matrix’e sızıyor. Ona daha önce ulaşanlar olduğu gibi o da başkalarına ulaşmaya çalışıyor; ama onun peşinde olduğu bir şey daha var. O, Neo’yu da arıyor. Onun ölmediğini düşünüyor; bunun nedeni Neo’nun daha sonra terapistten duyacağımız intihar anına şahitlik ettiği sırada onunla göz göze gelmesi… Bunu ayrıca konuşacağız. O sahneyle alakalı söylemek istediklerim tabii ki var.

Bugs, eski Matrix kodlarıyla yapılan ve kimin tasarladığını bilmediği bir modül fark ediyor (tasarımcının Neo olduğunu en başta bilmiyor). Bu simülasyonu hackliyor ve onun içine sızıyor. Neden buraya sızıyor? Çünkü bu mod onun dikkatini çekiyor. Tuhaf bir şeyler var burada, diyor. Şöyle bir bakıp çıkacağını söylüyor.

Bugs’ın hacklediği bu simülasyon bilindiği üzere Neo’nun tasarımı. Onun bilinci her ne kadar Matrix tarafından bir başka simülasyona hapsedilse de bilinçaltı yok olmuyor. Daha önce yaşadıkları (bizim 3 film boyunca seyrettiklerimiz) onun zihnine, 99 yılında tasarladığı ve ödül kazandığı bir oyun olarak hatırlıyor.

Bugs ve muhtemelen herkes (yeni şehirdeki herkes) Neo ve Trinity’nin (efsaneye dönüşmüş) hikâyesini biliyor. Bugs’ın sızdığı modülde yaşananlar onların bildiği gibi devam ederken birden gerçek hikâyede olmayan bir şey yaşanıyor: Trinity yakalanıyor. Bugs olayı daha net kavrıyor. Bunun belki de sandıkları hikaye olmadığını söylüyor.

Peki, bu modülün tasarımcısı Neo’ysa neden orijinal hikayeyi olduğu gibi aktarmıyor? Cevabı basit çünkü o eski Matrix koduyla oluşturduğu bu simülasyonu hatırladığı gibi tasarlıyor. Zaten tüm yaşadıklarını olduğu gibi hatırlasaydı aklı özgürleşmiş olurdu. Bir şeyler hatırlıyor ama Matrix onun zihnini manipüle ediyor.  

Onun eski Matrix kodlarını kullandığını gören arkadaşı Jude’un verdiği tepkiye dikkat ki o zaten Neo’yu kontrol etmek için oraya eklenmiş yeni nesil bir ajan… Bu, Neo’nun kontrol dışına çıktığı bir an ve Matrix bunu yakalıyor. Daha sonra zaten bu simülasyonun silindiğini göreceğiz. Matrix buna izin vermiyor.

Şimdi gelelim Morpheus’un serbest bırakılması olayına…

Neo’nun Açık Bıraktığı Kod: Anahtarcı Dükkanı

Ajanlar Bugs’ı kapana kıstırıyorlar. Ancak onu kurtaran kişi yine bir ajan oluyor. Peki, bu nasıl oluyor? Aslında bunların hepsi Neo’nun bilinçaltının yaptığı dokunuşlar. Neo sonradan kendisinin de inkâr etmeyeceği üzere eski Matrix kodlarıyla yaptığı bu modüle Bugs’ın sızmasına bilerek izin veriyor.

Bugs bunu anlayabilecek kadar zeki birisi. Neo, kısa bir süre Matrix’ten gizlemeyi başardığı ve eski kodlarla oluşturduğu modüle öncelikle Morpheus’u gizlemiş. Onu ajanların arasına gizlemesi inanılmaz zekice bir hamle. Ayrıca o ajanın bulması için içerisinde kimsenin olmadığı anahtarcı dükkanını tasarlıyor. Diğer ajanlar bu dükkanı fark etmiyorlar; çünkü belli bir arayışları yok. O ajan burayı buluyor; çünkü o da programlanma mantığı gereğince Neo’yu arıyor.

Bir üst simülasyonda bulunan ve Bugs’ın sızdığı modülü bilinçaltı yönlendirmeleriyle tasarlayan Neo, modülün içerisine kendisini arayan bir program ekliyor. Yaşadığı hayatla tasarladığı oyun neredeyse birbirine girmiş gibi (Terapist ikinci görüşmede buna bir işaret çakıyor). Ancak şunu kaçırmayın lütfen. Neo az sonra bahsedeceğim gibi her ne kadar bulunduğu gerçekliği sorgulama noktasında travma yaşasa da terapist (nam-ı diğer Analist) onun zihnini baskı altında tutmayı başarıyor. Neo bu yüzden modülün içerisinde ajanla karşılaşınca şok geçiriyor.

Bu nedenle Neo, eski kodlarla tasarladığı oyuna açık kapı bırakırken, Morpheus’u tasarlarken bunları bilinçaltı yönlendirmesiyle yapıyor. Belki bunları neden yaptığını da bilmiyor. Ne yapması gerektiğini biliyor ve yapıyor.

Üstelik Neo’nun modüldeki Morpheus’a gönderdiği işaretler sadece bu anahtarcı değil. Neo onun aynasına hatta oturduğu kafenin camına sürekli eski kodları gönderiyor. Böylece onun şu gerçekliğe ulaşmasını sağlıyor: Bu gerçek dünya değil.

Neo’yu daha sonra tam olarak oyundaki ajanın oturduğu yerde otururken görüyoruz hem de aynı açıyla. İşte bu Neo’nun gerçeği arama çabasını bilinçaltı düzeyde oyundaki ajana aktardığını gösteriyor. Modülün hacklenmesine izin verirken birisinin ya da birilerinin kendisine ulaşmasını umuyor, aynen oyundaki ajana kendisinin ulaştığı gibi…

Ancak modüldeki ajan hiçbir zaman Thomas Anderson’a ulaşamayacak; onu bulamayacak; çünkü bu modülü tasarlayan Neo modülün içerisinde değil. Modülü tasarlayan kendisi zaten. Bu Neo’nun üst simülasyonda döktüğü göz yaşının açıklaması… Zihninin hapsedildiğinin bilinçaltı düzeyde de olsa farkında ama onu yırtamıyor; aynen oyundaki ajanın Thomas’ı bulamayacak olması gibi. Kendisine de illa ki bir dış yardım gerekecek.

Bugs’a dönersek o, ajanla konuşurken gerçek hikâyeye giriş yapıyor. O uzun zaman önce Thomas olmayı bıraktı, diyor ve ilk kez Neo ismini kullanıyor. Peki, ajanın bu adı bilmesi neyi gösteriyor? Tabii ki ajanın programcısının yani Neo’nun bastırılmış bilinçaltında kim olduğunu hatırlıyor olduğunu…

Şimdi intihar sahnesi ve onun anlamına geliyoruz.

The Matrix Resurrections incelemesinin tamamına 25. Kare üzerinden ulaşabilirsiniz.

Son Eklenenler

En Popüler

Şeytan’la Bir Gece Geçirmek İster misiniz?

0
1970'lerde geçen Late Night with the Devil- Şeytanla Bir Gece, gece geç saatlere kadar yayınlanan bir talk şovda yaşanan korkunç olayları anlatıyor. Talk şovun...

Açlık Oyunları Kuşların ve Yılanların Şarkısı- Orijin Hikayesi

0
The Hunger Games: The Ballad of Songbirds & Snakes- Açlık Oyunları Kuşların ve Yılanların Şarkısı, serinin (sonradan yazılan) aynı isimli ön kitabına dayanıyor ve...

Merakla Beklenen Film Paranoya’nın Çekimleri Başladı

0
Yılın merakla beklenen, iddialı filmi Paranoya sete çıktı. Onur Buldu’nun canlandırdığı Muntazam adlı bir gazetecinin paranoyası nedeniyle başına açtığı komik ve tuhaf işleri konu...

Russell Crowe’ın Yeni Filmi Sleeping Dogs

0
Russell Crowe'ın başrolünde yer aldığı; suç, gerilim ve gizem etiketlerine sahip Sleeping Dogs, alzheimer hastası olan eski bir cinayet masası dedektifinin (Russell Crowe) bir...
spot_imgspot_img
0BeğenenlerBeğen
1,315TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol

İlgili Makaleler

YORUM YAPABİLİRSİNİZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img