Russell Crowe’ın başrolünde yer aldığı; suç, gerilim ve gizem etiketlerine sahip Sleeping Dogs, alzheimer hastası olan eski bir cinayet masası dedektifinin (Russell Crowe) bir cinayeti çözme çabalarını anlatıyor. Ancak zamanla unutulmuş geçmişin tüyler ürpertici sırları ortaya çıkacaktır.
İnsanların hayata bakışı zamanla ve yaşlandıkça değişir. Dolayısıyla hafıza kaybı yaşayan bir adamın, herhangi bir şeyin işe yarayıp yaramadığını veya bazı eylemlerini sorgulaması bir yönden etkileyici.
Sleeping Dogs‘un biraz rahatsız edici renk kullanımı ve görsel yönetmenliği var. Ancak tüm bu seçimler muhtemelen izleyicileri rahatsız edici ve gergin bir atmosfere sokmak için tercih edilmiş ve gerçekten işe yarıyor.
Ancak Russell Crowe’un hatırına izlediğim Sleeping Dogs‘u çok beğendiğimi söyleyemem (5,5/10).