Heretic ya da Türkçe adıyla Sapkın… Korku ve gerilim etiketlerine sahip film gizemli bir adam ve iki misyoner kızın yaban mersinli turta yerken yaptığı dozu yavaş yavaş yükselen dini tartışmalarla başlıyor. Kilise adına kapı kapı dolaşarak insanları Jesus’un yoluna çağıran iki genç kız… Bunların yolu kendi düşüncelerini saklama anlamında maskeli bir adamın Mr. Reed’in evine düşer ve kolayca girdikleri evden çıkma noktasında sıkıntılar yaşarlar.
Orijinal Adı: Heretic
Tür: Psikolojik korku, psikolojik gerilim, korku, gerilim
Yönetmenler: Scott Beck, Bryan Woods
Senaristler: Scott Beck, Bryan Woods
Ülke: Amerika, Kanada
Gösterim Tarihi: 08 Kasım 2024
Oyuncular: Hugh Grant, Sophie Thatcher, Chloe East, Topher Grace, Elle Young, Julie Lynn Mortensen
Süre: 01s 51dk
IMDB: 7.3
25. Kare puanı: 6.0
Heretic, iyi başlayan ve potansiyel vaat eden bir filmken sonradan klişelere bağlayarak kendi kendini imha eden bir yapım olmuş. IMDb puanı hak ettiğinin üzerinde.
Şimdi gelelim final çözümüne… Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.
Kim bu Mr. Reed?
Ben açıkçası filmin başlarında bu adamı, iki tane rahibeyle sağlam dinî tartışmalara girecek Şeytan veya onun türevi gibi bir varlık sanmıştım. Beklentilerim hayli yüksekti; ancak sonuçta adam ne ciddi anlamda felsefi bir tartışmaya girdi ne de argümanlarının çoğunun sister-lar tarafından paramparça edilmesini engelleyebildi.
Adam tanrıyla görüştüreceğim sizi gibi bir şey söyledi filmin sonlarına doğru… Hapsettiği kadınları görünce anladık ki kendisi tanrı kompleksine kapılmış bir zavallıdan başka bir şey değil. Kontrolün tek din ya da inanç olduğu muhteşem felsefi bir düşünce edinmiş kendince ve tüm bunlarla işte bunu ispatlama gayretinde… Kontrol dini ve bu dinin tanrısı da kendisi…
Finalde ne yaşandı? (01:31)
Sister Barnes, onun fikirlerine saldırma stratejisi gütmeye başlayınca adam istediği gibi yönlendiremeyeceği ve ikna edemeyeceği Barnes’ı öldürmeyi tercih etti. Tanrısallığının önündeki bir engeli ortadan kaldırdı güya… Mr. Reed her şeyini kaybetmişleri kontrol etmek kolaydır, mantığı güdüyor. Sister Barnes inancını bırakmadan onunla savaşmaya devam ettikçe yani direnci kırılmadıkça onun bir işine yaramayacaktı. Kafesteki kadının parmağını kesiyor manyak ve neden kestin sorusuna hayır, diyor; neden kesmeme izin verdi? Yani olayı kontrole çekiyor. Kafese tıktığı iradesi, bedeni her şeyleri mahvolmuş kadınlar üzerinden tanrıcılık oynuyor manyak.
Bir tür deneysel çalışma denebilecek bu ortamda Barnes dirençli çıkınca Paxton’ı daha zayıf gördüğü için onun üzerine biraz daha oynamaya karar verdi.
Mr. Reed’in mantığı özet olarak şöyleydi: Bu adam son derece donanımlı evinin içerisinde tanrıyı oynuyor. Her seferinde muhtemelen inançlı bir kadını evine alıyor ve onunla oynamaya başlıyor. Önce dinlerin anlamsızlığını ortaya koyuyor kendi mantığınca ve sonra aslında her ikisi de aynı yere açılan kapılardan birisini seçtirerek kurbanlarını son oyuna hazırlıyor. Orada mucizeyle dirilttiği kadın güya onun tanrılığı ispat edecek… Bunu gören ve ona ana kadar kafaları karışan inançlı insan ya da insanlar en sonda onun tanrılığını kabul edecekler ve sonra kontrolün tek din olduğunu diğer dinlerin yanlışlığını anlayacaklar.
Heretic– Sapkın film incelemesinin tamamına 25. Kare Youtube kanalından ulaşabilirsiniz.
