Don Vito Corleone… Sicilya’dan New York’a uzanan yaşamında hem zekâsıyla hem yetenekleriyle hem de yeri geldiği zaman acımasızlığı ile ön plana çıkan efsanevi mafya babası…
New York’ta faaliyet gösteren mafya babaları başta olmak üzere pek çok büyük başın olduğu bir toplantıda herkesi tehdit edercesine “Oğlum Michael’ın başına yıldırım bile düşse buradakilerden bilirim ve bu talihsizliği affetmem” diyecek kadar korkusuz birisi.
Bu korkusuz adamı hayatta tedirgin edebilen tek kişi vardı. Kendisi için cehennemdeki şeytanı bile korkutup kaçıracak türde birisi yakıştırması yapılan bir adam Luca Brasi’den başkası değildi.
1933 Savaşı olarak isim verilen ve Vito’nun tüm ülke çapında saygınlığı yüksek hatırı sayılır bir suç patronu haline getiren olaylarda da Brasi önemli bir rol üstlenmişti. Chicago’nun ünlü mafya şefi Al Capone, Vito’yu öldürmek için New York’a iki tetikçi yollamıştı. Bunu haber alan Vito, Brasi’yi çağırmış ve onları haklamasını isterken içindeki tüm vahşeti istediğin gibi açığa çıkarabilirsin, demişti.
Brasi bu adamları tren istasyonunda kıskıvrak yakaladıktan sonra onların ayaklarını ve bacaklarını baltayla doğramıştı. Adamları kaçırdıkları ambarın zemini et parçalarıyla dolmuştu.
Ancak tüm bunların ötesinde yine Mike’dan öğrendiğimize göre Brasi’nin kimsenin anlatmaya bir cesaret edemediği bir hikayesi daha vardı. Mike bir gün bu hikayeyi Tom’a sorunca bunu dinlemek için yüz yaşına gelmen gerek cevabını almıştı.
Mike bu hikayenin ne olduğunu ancak sürgün olarak gittiği Sicilya’da tesadüfen karşılaştığı Filomena adındaki yaşlı bir kadından öğrenecekti.
Luca Brasi incelemesinin tamamına 25. Kare Youtube kanalından ulaşabilirsiniz.