Devam filmleri, ilk filmden daha iyi olabilir, tezinin bir ispatı… Tek film içerisinde iki destansı öykünün paralel sunumu… Don Vito Corleone’nin 1900’lerin başında henüz bir çocukken Sicilya’dan kaçışı, 1917 ve 1925 yılları arasında New York’ta devasa imparatorluğunun temellerini atışı ve çocuğu Michael’in babasının vefatından sonra aile içinde ve dışında verdiği mücadele… İşte karşınızda tam 6 Oscar’lı, namı da kendisi de efsanevi film Baba 2 ya da orijinal adıyla The Godfather Part II. (En İyi Film, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Film Müziği, En İyi Yapım Tasarımı)
Michael Corleone‘den önce Robert De Niro’ya Oscar kazandıran Vito Corleone’nin hikâyesine ve karakteristik özelliklerine bakalım.
Kimsesizliğin verdiği güç
Takvimler 1901’i gösterirken Amerika’ya giriş yapan göçmenler arasında çelimsiz bir çocuk dikkat çeker. İngilizce bilmeyen bu çocuğa, göçmen bürosundaki adam doğduğu yere istinaden Corleone soyadını verir: Vito Corleone.
Peki, bu çelimsiz çocuk nasıl oldu da efsanevî Godfather’a dönüştü?
Serinin ikinci Vito’nun 1917 ve 1925 yılları arasındaki yaşamını anlatıyor. İlk dikkatimizi çeken özellik Vito’nun kimsesizliği… Henüz dokuz yaşındayken tüm ailesi katlediliyor. Önce adını taşıdığı babası Vito Andolini, ardından abisi ve son olarak da annesi hem de gözlerinin önünde Corleone’deki mafya babası tarafından öldürülüyor.
Hiçbir koruyucusu kalmıyor. Dokuz yaşında, yapayalnız bir çocuk, bir göçmen olarak yabancısı olduğu bir ülkede hayata yeniden başlıyor. Öldürmeyen güçlendirir derler… Zorluklar, sorunlar ve problemler potansiyelleri ortaya çıkarır; rahat- rehavet ve tek düze bir yaşam aslında zihinsel ve bedensel ölümün bir diğer adıdır.
Vito’nun bu kimsesizliği kadraja yansır. Tüm dünyası iki eline sığmış, çelimsiz bir çocuk; bir hücre soğukluğundaki karantina odasında tek başına oturur ve pencereden hiç bilmediği bir dünyayı seyreder.
Bu kimsesizlik onun mayasını ve potansiyelini ortaya çıkaran önemli bir etkendi. Sıcak bir yuvada, anne baba sevgisiyle, tehlikelerden uzak bir çocukluk geçirseydi o asla Godfather olamazdı. Onun çelik gibi bir iradeye sahip, korkusuz bir adama dönüşmesinin temelinde çetin geçen bu çocukluğu vardır.
Cesareti ve farklı düşünebilmesi
Vito Corleone ölümünden sonra bile kendisinden söz ettiren, düşmanlarını dahi kendisine hayran bıraktırmış bir liderdi. O, Corleone imparatorluğunu sadece korkuyla yönetmiyordu. Düşmana korku salabilecek kadar güçlü olmak ve zayıf düşmemek elbette kurtlar sofrasında hayatta kalabilmenin en önemli unsurlarından birisidir; ancak Don Corleone’nin Godfather 2’de gördüğümüz ve öne çıkan birkaç özelliği var.
Cesareti, zekâsı ve farklı düşünebilmesi… Herkes gibi düşünen birisi lider olamaz. Lider; şartları doğru okur, havayı doğru koklar ve atılması gerekli olan adımları da zekâsı ve cesareti sayesinde tam zamanında atar.
Şimdi bu bilgiler ışığında Vito Corleone’ye bir bakalım.
Serinin ikinci filminde Don Fanucci adında ufak çaplı bir mafyayla tanışıyoruz. Gıcık suratlı ve kendini beğenmiş bir selamlaşma tarzı olan, şık giyimli adam… Don Fanucci… Nam-ı diğer Kara El… Bu adam aslında bir şantajcı ve bizim filmde görmediğimiz büyük bir mafya lideri olan Salvatore Maranzalla’dan bölgeyi yönetmek için izin almış.
Don Fanucci bir İtalyan; ama bölgedeki İtalyanlara çöküyor ve onlardan haraç topluyor. Don Fanucci yeğenini işe aldırırken Vito Corleone’nin işini kaybetmesine neden oluyor, tabii ki bu umurunda bile değil.
Bu sırada önemli bir gelişme yaşanıyor ve işini kaybeden genç Vito Corleone ve yeni tanıştığı bir diğer İtalyan olan Clemenza ufak çaplı hırsızlıklar yapmaya başlıyor.
Clemenza de aynen Vito gibi, Sicilya’dan Amerika’ya göç etmiş bir İtalyan’dır. Clemenza, aslında yetenekleriyle şu çakal Don Fanucci’nin ilgisini çekmişti; ancak bu Fanucci’den hoşlanmayan Clemenza onunla çalışmayı reddetmişti. Daha çok fevri takılmayı seviyordu. Clemenza, bir gün polise yakalanmamak için silah dolu bir battaniyeyi, mecburiyetten ötürü karşı evde oturan sessiz bir genç olan Vito’ya vermişti.
Vito emanetlere gözü gibi bakınca Vito’nun karakterli ve sağlam duruşu Clemenza’nin dikkatini çeker ve onunla birlikte “iş” yapmaya başlarlar…
Evet, geleceğin Godfather’ı Vito Corleone’nin en azından bizim gördüğümüz kadarıyla, ilk suçu budur. Clemenza’yle girdiği bu evden çaldıkları halı… Bu sırada takvimler 1917’yi göstermektedir.
Bu arada Clemenza, ölene kadar Corleone ailesinin yakın bir dostu olarak kaldı. İlk filmin başında pistte neşeyle dans eden adam onun ta kendisi. Daha çocukken sevdiği Michael’a ateş etmeyi öğreten de oydu. Clemenza ayrıca Vito’nun en büyük oğlu Sonny’nin yani Santino’nun da vaftiz babasıydı. İkinci filmde Clemenza’nin şüpheli bir şekilde öldüğünü öğreniyoruz. 1958 yılında, en sevdiği lokantada adamları için yemek pişirirken sözde bir kalp kriziyle ölmüştü.
The Godfather Part II- Baba 2 film incelemesinin tamamı 25. Kare Youtube kanalında.