From 2. sezon 3. bölümde yeni gelişmelerden ziyade insan ilişkileri ve bazı karakterlerin zihinsel sorunlarına odaklanılmış. Pek çok karakter dayanma sınırına yaklaşmış gibi konuşmalar yapıyorlardı. From 2. sezon 2. bölüm Şerif Boyd‘un ormandaki zincirlenmiş yaşlı adamdan bazı garip güçler ya da lanet almasıyla sona ermişti. Yaratıklar ormandaki Boyd’u görmemişlerdi. Sanki aralarında bir perde bulunuyordu.
From 2. sezon 3. bölümde neler yaşandı?
Şerif Boyd’un oğlu Ellis ile ormanda neler yaşandığına dair konuşurken kasıtlı olarak pek çok detayı oğlundan saklıyor. Boyd belki de yaşadıklarına kendisi bile bir anlam veremiyor ve insanların ona deli gözüyle bakmasını istemiyor. Zaten bölüm boyunca Boyd’un her şeyi rüyasında görüp görmediğini ve yaşadıklarının gerçek olup olmadığını sorguladığı sahneler görüyoruz. Baba- oğul konuşmasının en önemli yönü bence Boyd ve Ellis ikilisinin, kasabada kaldıkları süre boyunca zayıflamış olan baba-oğul bağlarını nihayet geri kazanmalarıydı.
Fatima’ya bakarsak o, son bölümlerdeki olumlu tavırlarının aksine, gerçekten de çok stresli görünüyordu. Önceki gece, dışarıdaki canavarların sataşmalarından ve alaylarından etkilendiğinde ben neredeyse onun kapıyı açacağını düşünmüştüm. Zihinsel olarak epeyce sarsılmış durumdaydı. Ellis ve Fatima geçen sezon nişanlanmışken, normal hayatlarına dönene kadar düğünü ertelemeye karar vermişlerdi. Ancak Ellis artık mutluluğunun yaşadıkları bu garip kasaba tarafından belirlenmesini istemediğini söylüyor. Sonuçta bu ikisi evlenmeye karar veriyor.
Hatırlarsanız turist otobüsüyle şehre yeni gelenler arasında, Donna silahını ateşledikten sonra grubun geri kalanından ayrılan Kelly ve Brian adında bir çift vardı. Bunlara ne olduğunu tam olarak görememiştik. Canavarlar bu iki karakterden erkek olanı diğerinin gözlerinin önünde öldürmüş ve kadın olanı (Kelly) bir ağaca çivilemişler. En ilginç olanıysa Kelly’nin ölmemesi ve acı hissetmediğini söylemesi. Tüm bunlar neyi gösteriyor? Canavarlar neden böyle fantazilerin peşinde koşsunlar ki? Bence bunların anlamı şu: Tüm bunlar canavarların, zamanla daha güçlü ve zeki hale geldiklerini kanıtlıyor. Çünkü artık sadece öldürmekle kalmıyor, aynı zamanda işkence de yapıyorlar. Kelly’nin durumuyla ilgili en korkunç olan şey, onu ağaca bağlayan çubuğun kafasına ve beynine saplanmış ve ardından ağacın gövdesine girmiş olması… Canavarlar bunu bile düşünmüşler. Yani onu alıp kasabaya götürmemeleri için demir çubuğu ağaca geçirmişler. Üstelik o demir çubuk hayvanlar için hazırlanan tuzakların birisinden alınmıştı. Bunlar oldukça ince ve korkunç mesajlar. Canavarlar net olarak daha da zekileşiyorlar.
Kelly’nin ölümüyle ilgili dehşet veren bir başka detay şu: Kelly sonuç olarak Boyd’un kollarındayken öldü. Boyd, Donna’la konuşurken ABD Deniz Piyadeleri’nde Irak’ta görev yaparken genç bir onbaşı göğsüne şarapnel saplanması sonrasında onun kollarında öldüğünü söylüyor. İlginç olansa ölen adamın adının Brian Kelly olması. İsim benzerlikleri büyük bir tesadüf mü yoksa kasabada çok daha tuhaf şeyler mi dönüyor? Bunu göreceğiz bakalım.
Bölüm sonunda Kenny, Peder Khatri’nin eşyalarına bakmak için terk edilmiş kiliseye gider. Kenny oradan geçerken, Sara Myers’ın esir tutulduğu ve daha önce ölen Peder Khatri tarafından kullanılan yer altı odasını fark eder. Kenny oradan gelen sesleri duyar ve aşağıya iner. Oradaki kişi Sara’dır. Sara’nın oraya gelip saklanmış olma ihtimali yüksek. Onun bir canavar olma ihtimalini düşünmek bile istemiyorum.
Bölümün en ilgi çekici gelişmelerinden birisi Tabitha’nın artık canavarları güpegündüz görmeye başlaması… En azından iki ölü çocuğu görebiliyor. Bunların onun geçmişiyle bir bağlantısı çıkarsa şaşırmam (aynen Boyd’unki gibi).
