20.6 C
İstanbul
KategorilerGerilimM. Night Shyamalan'ın Yeni Filmi Knock at the Cabin Bir Faciaydı

M. Night Shyamalan’ın Yeni Filmi Knock at the Cabin Bir Faciaydı

Korku, gizem ve gerilim etiketlerine sahip Knock at the Cabin- Kulübeye Tıklat (2023), bir küçük kız ve ailesinin yabancılar tarafından esir alınma sürecini anlatıyor. Bu yabancılar oraya kıyameti önlemek için geldiklerini söylemekte ve aileyi bir seçim yapmaya zorlamaktadır.

Aslında Knock at the Cabin’i M. Night Shyamalan değil de başka bir yönetmen çekmiş olsaydı bu kadar hayal kırıklığı yaşamazdım. Filmin hiçbir vurucu tarafı yok. Senaryo tahmin edilebilir şekilde ilerliyor ve filmin hiçbir yerine bizi şaşırtmayı başaramıyor. En azından finalde ince bir dokunuşla ters köşe olmayı bekliyordum ama olmadı.

Spoiler vermeden ne söylemek istediğimi anlatamayacağı için spoiler içeren kısma geçiyorum.

Seyirciyi ikna etmekten uzak ve pek çok sorunun havada kaldığı bir senaryoyla karşı karşıyayız. Kulübeye gelenlerin sundukları argüman çok havada kalmış. Tamam bir şeyler görmüşler; ama diz çökme ve sonra vahşi şekilde öldürülme olayları gerçekten anlamsız. Öğretmen, hemşire vs. gibi mesleklere sahip sıradan insanlar bir anda slasher-a dönüşüp vahşi bir şekilde insan öldürüyorlar. Bu durumda kıyamet kopsa ne olacak kopmasa ne olacak… Siz zaten insanlığınızı kaybedip birer canavara dönüşmüşsünüz.

Ayrıca bunların aileden istedikleri seçimin neden yapıldığını film boyunca hiç anlayamıyoruz. Bu aile ve kıyamet arasındaki bağ yeterince sağlam kurulamıyor. Saf sevgiyi temsil ettikleri için seçilmişler, gibi saçma sapan bir argüman sunuluyor. Dünya üzerinde saf sevgiyi temsil eden başka çift yok mu? Neden bunlar? Bunları kim seçmiş? Neden seçmiş? Ne zaman seçmiş? Kıyameti önlemek gibi ağır bir yük nasıl ve kim tarafından bunların omzuna yüklenmiş?

Bunlar kulübeyi nasıl bulmuşlar? Tamam, Redmond’un kulübeden haberi varmış ama nasıl ve neden? Hapse girdiğinden ötürü intikam almak için mi aileyi takip ediyormuş? Cevap yok. Redmond anlaşıldığı üzere önceden sorun bir tipmiş, şu an bir gaz şirketinde çalışıyormuş. O zaman aileyi neden takip ediyordu? İntikam almayı amaçladığını düşünebiliriz, başka ne gibi bir nedeni olabilir? Böyle birisi intikam almak için takip ettiği bir çiftin önünde diz çökerek ölmeyi kabul ediyor. İyi tamam da kıyamet kopsa da ölecek zaten. Bu “eski” kriminal adamı intikam almaktan alıkoyan ve onu ölüme kabullendirmeye yönelten motivasyonun kaynağı nedir? Dünyayı kurtarmak mı? Adam her senaryoda ölüyor zaten. Geride kalanları neden umursasın? Eşi, çocuğu vs. olmadığını da biliyoruz, bekarım demişti. Redmond’un motivasyonu konusu senaryoda yer alan kocaman bir boşluktu.

Sürekli duyduğumuz vakit geldi, repliğinin anlamı nedir? Ölümler iki dakika veya bir saat önce ya da sonra olsa ne olur? İlk felaket haberleri televizyonda sürekli anlatılıyormuş. Bunları aileye göstermek için illa dakik olmalarına gerek yoktu ki… Neden sürekli saatlerine bakıp duruyorlardı? Bunun bir karşılığı yok.

Rüyalarında ölenlerin sırasını da mı görmüşler? Muhtemelen öyle… Peki hiç itiraz etmeden vahşice öldürülmeyi nasıl bekleyebiliyorlar? Bu insan doğasına aykırı. Mesela Redmond gibi “eski” serseri bir tipe böylesine vahşi bir ölümü sesini bile çıkarmadan kabullendirebilecek motivasyon nedir? Kıyamet ön görüleri mi? İkna edici değil. Ölümden bahsediyoruz. Barda adamın kafasında şişe kıran serseri adam bir anda kıyameti önleme derdine mi düşmüş…

Adamların, ölümü bile kabullendikten sonra sahtekar olmadıkları anlaşıldı. Bu andan sonra bizi şaşırtan bir tane bile sahne görmedik. Eric’in anlatılanlardan etkilendiği belliydi. O ikna olacak gibiydi ve oldu. Sonra? Sonra kıyameti önlediler işte… Bu kadar basit ve düz bir senaryo olabilir mi? En azından bizleri ikilemde bırakabilselerdi. Örneğin acaba kıyameti gerçekten Eric’in ölümü mü engelledi yoksa bir tesadüf müydü, ikileminde kalsaydık… Bu bile filme biraz hareket katardı. Bunun dışında bu gelenlerin insan mı yoksa onların görünümünde melek mi olduğu konusunda bir ikilem yaşayabilirdik. Bu bile finali daha anlamlı hale getirebilirdi.

Elleri önden bağlı kişinin sandalyeye oturur oturmaz sihirli bir şekilde el bağlarının arkaya geçmesi (ayna önündeki bandaj sahnesinden hemen sonra); minik kız bağırırken iplerini kesip evden kaçıp giden adamı Leonard’ın fark etmemesi, daha az önce silahtan koşarak kaçan Sabrina’nın silahlı adamın üzerine hem de bağırarak deli gibi koşması gibi komedileri saymıyorum bile…

Sonuç olarak Knock at the Cabin– Kulübeye Tıklat (2023), M. Night Shyamalan’ın hanesine yazılmış kocaman bir eksi, kalite beklentisi olan izleyiciler içinse bir vakit kaybı.

Son Eklenenler

En Popüler

Winnie the Pooh: Kan ve Bal İncelemesi ve Detaylar

0
2023 yapımı korku filmi Winnie-the-Pooh: Blood and Honey- Winnie the Pooh: Kan ve Bal Pooh, Bear ve Piglet adlı, yarı insan yarı hayvan iki...

No One Will Save You- Uzaylı İstilası Başladı

0
No One Will Save You, sonlara doğru duyulan birkaç cümle haricinde hiçbir konuşma geçmeyen ilginç bir bilimkurgu, gerilim ve fantastik film. Filmde yalnız yaşayan...

The Continental 1. Bölüm- John Wick Evreninin Öncesi

0
John Wick evreninden The Continental mini dizisi ilk bölümüyle ortalığı dağıtmaya başladı. Continental 1. bölüm, 1970'lerin New York'unda geçen hikayede yer alan temel karakterleri...

Suç ve Gizem: Agatha Christie’den Venedik’te Cinayet

0
Kenneth Branagh'ın canlandırdığı Dedektif Hercule Poirot, A Haunting in Venice- Venedik'te Cinayet adlı macerayla üçüncü kez karşımızda. Dedektifi daha önce Murder on the Orient...
spot_imgspot_img
0BeğenenlerBeğen
1,300TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol

İlgili Makaleler

YORUM YAPABİLİRSİNİZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img