Adı Türkçede Sonsuzluk Havuzu anlamına gelen Infinity Pool (2023), göründüğünden daha derin ve akıl karıştırıcı bir film. Filmin yönetmeni ve senaryo yazarı Kanadalı Brandon Cronenberg’ün üçüncü uzun metrajlı filmi. Yine onun yazdığı ve yönettiği Possessor’ı (2020) çok beğenmiş ve detaylı bir inceleme hazırlamıştım.
Infinity Pool’da James ve eşi Em, bir ada ülkesinde bulunan tatil beldesine geliyorlar. James bir yazardır ve aslında buraya ilham aramak için gelmiştir. Bu ikili orada başka bir çiftle tanışıyor ve onlarla çıktığı bir gezi dönüşünde yerli bir adama arabayla çarpıyorlar. Adam ölüyor. Sürücü koltuğundaki James ertesi gün tutuklanıyor. Bu suçun cezası ölen adamın oğlu tarafından öldürülmektir.
Infinity Pool (2023), içerisinde bolca kan, şiddet ve +18 görüntüler bulunan bir yapım. Seyretmek isterseniz bunları göz önüne almalısınız.
Orijinal Adı: Infinity Pool
Tür: Suç, korku, gizem, gerilim
Yönetmen ve senarist: Brandon Cronenberg
Ülke: Kanada, Hırvatistan, Macaristan
Gösterim Tarihi: 27 Oacak 2023 (Kanada)
Oyuncular: Mia Goth, Alexander Skarsgård, Cleopatra Coleman, Jalil Lespert, Amar Bukvic, Thomas Kretschmann
Süre: 01s 57dk
IMDB: 6,3
25. Kare puanı: 7,0
Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.
Bu film ne anlatıyor?
Ben filmin temel yaklaşımını ve önerisini beğendim. Film, hesap verilebilirlik eksikliği durumunda hemen her insanın bir canavara dönüşebileceği mantığını işliyor. Yasalardan ya da yazılı olmayan sosyal yasaklar ya da dışlamalardan paçayı sıyırabileceğinizi bilseydiniz, bunun için elinizde bir garantiniz olsaydı ne yapardınız ya da ne yapmazdınız? Ceza kanunlarının en temel mantığı caydırıcılıktır. Şu suçu işlersen şu kadar ceza alırsın…
Infinity Pool’daişlenen mantık işte burada devreye giriyor. Suç işleyen ya da işlemek isteyen zengin insanlara paranız varsa hiçbir şey olmamış gibi yolunuza devam edebilirsiniz deniyor. Paranı ödersin, suçtan sıyırırsın. Üstelik bu legal bir faaliyet. O fakir ülkede bunu düzenleyen kanunlar var. Tam burada The Purge– Arınma Gecesi serisini hatırlayabilirsiniz. Oradaki kısa bir süre için geçerli kural burada tüm yaşama yayılmış.
İlk ölen gerçek James miydi?
Bu soruyu yanıtlarken Gabi ve diğerleri klon muydu, sorunun da yanıtını vermiş olacağız. Film bize ölen kişinin gerçek James olup olmadığı noktasında net bir yanıtını vermiyor ve bizleri bilinçli olarak ikilemde bırakıyor.
İlk olarak şunu gözden kaçırmamak gerekiyor: Klonlar ve gerçek insanlar arasında teknik olarak hiçbir fark yok. Klonlanacak kişinin işlemler sırasında bilincini kaybettiği ve her şeyin karardığı bir an var. Şu sahneden bahsediyorum. Her şey bir anda kararıyor. Klonlanan kişinin anıları, o kararma anına kadar yaşadıkları her şey ama her şey klona da transfer ediliyor. Bu nedenle bu kararmadan şurada olduğu gibi gözlerini açan kişi klon da olsa da o kendisinin klon olduğunu anlayamıyor.
Bunu anlamasının hiçbir yolu yok (Sadece kendisine dışarıdan, operasyonu yapan doktorlar tarafından bilgi verilmesi gerekiyor ki o da zaten yapılmıyor). Alban’ın James’e sorduğu soru bu söylediklerimi destekliyor. Bir odada uyanıyorsun ve nereden bileceksin ki diyor. Dikkat ederseniz kendisi bile hâlâ klon olup olmadığını bilmiyor. Klonlama işi o kadar başarılı ki klon bile olsan gerçek olmadığını anlayamıyorsun.
Başa dönersek ölen kişinin gerçek James olup olmadığını net olarak bilemeyiz.Yönetmen aynen filmdeki karakterler gibi bizi şüphe içerisinde bırakıyor ve aynen karakterler gibi bizleri de şüphe içerisinde bırakıyor.
Şimdi geliyoruz filmin en önemli sorularından birisine: Gabi’nin asıl amacı neydi?
Infinity Pool film incelemesinin tamamı 25. Kare Youtube kanalında…