Amazon Prime’da yayınlanan The Devil’s Hour– Şeytanın Saati (2022- ), son zamanlarda seyrettiğim en güzel gizem dizilerinden birisi hatta belki de en iyisi. Dizinin ilk sezonu 28 Ekim’de 6 bölüm halinde yayınlandı.Bölümler ilerledikçe daha da güzelleşen ve gizem dozu hem artan hem de daha da ilginç bir hale gelen dizi harika bir finalle taçlandırılmış.
Dizinin Konusu (Spoiler yok)
Spoiler olmaması için konusundan çok az bahsedeceğim ki zaten IMDb’de dizinin konusu sadece bir cümleyle verilmiş. Sosyal hizmetlerde çalışan bir kadın olan Lucy; her gece Şeytan Saati denen bir saatte (03:33’te) uyanıyor. Uyanmadan önce tuhaf rüyalar görüyor. Rüyaları gerçek yaşamdaki kişi ve olaylara pek benzemiyor. Örneğin rüyasında A şahsının intihar ettiğini görüyor; ancak o şahıs hayatta… Dizinin diğer önemli karakterleri iki tane dedektif. Bunlar da gizemli bir seri katilin peşindeler…
Bu kadar detay yeterli…
Orijinal Adı: The Devil’s Hour
Tür: Drama, gizem, gerilim
Yapımcı: Tom Moran
Ülke: İngiltere
Gösterim Tarihi: 28 Eylül 2022
Bölüm sayısı: 6 (ilk sezon)
Süre: 60 dk (ortalama)
IMDB: 7,8
25. Kare puanı: 7,9
İzlenimlerim (spoiler yok)
İniş çıkışları olsa da genel olarak ortalamanın üzerinde bir gizem dizisi. Eğer zaman paradoksları, paralel evrenler gibi konuları seviyorsanız bu diziye mutlaka bir şans vermelisiniz.
Finali çok güzel bağlamışlar. Son zamanların en güzel senaryolarından birisi, güzel ve tatmin edici bir finalle sonlandırılmış.
Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.
Gideon’ın bahsettiği zamansal mantık
Önce şunları netleştirelim. Gideon’ın başkalarını kurtarma düşüncesi parkta 5 Eylül 1977 tarihinde gördüğü Evelyn’la başlıyor. Minik kızın kazada ölmesi sonrasında adam demek ki bunlar başına bu yüzden geliyor, bu insanları kurtarabilirim, düşüncesine kapılıyor ve insanları kurtarma projesini hayata geçiriyor. Detay vermiyorum; zaten neler yaptığını kendisi anlatıyor.
O kendisinin iyi birisi olduğunu düşünüyor. Daha büyük felaketleri önlemek için o felaketlere göre daha küçük suçlar işlenebilir mi? Adam buna evet diyor, işlenebilir…
Gideon’ın zaman resetlemesi mantığı diziyi anlamak için çok önemli. Bunu anlamadan finalde yaşananları anlayamayız. Aslında tek zaman var; ancak resetlenme sonrasında her şey değişiyor.
Gideon özet olarak bu resetlenmeyi şöyle anlatıyor: Zamanı düz bir çizgi gibi görürdüm. Ne zaman ölürsen öl, resetlenme yaşandıktan sonra baştan başlıyorsun. Resetlenme yaşandıktan sonra zaman başa dönüyor. Önceki yaşananlar ve yaşamlar siliniyor. Ama deneyim kazandıkça şunu gördüm: Önceki yaşamlarımda deneyimlediğim yaşamlar yok olmuyor. Paralel bir zamanda aynı anda yaşanmaya devam ediyor.
Gideon’ın zamansal mantığı özetle böyle. Zamanın akışı ya da zaman çizgisi düz değil. Gideon x zamana kadar yaşıyor ve ölüyor… Sonra tekrar bir yaşama başlıyor; ama bu öncekinin birebir aynısı… Yaşadıklarının aynısını copy- paste gibi yaşamaya devam ediyor. Diğer tüm insanlar gibi… Hiçbir değişim yok.
Ama bu ikinci yaşamında önceki yaşamını yavaş yavaş hatırlamaya başlıyor. Buna dejavu deniyor. Sonra bir daha bir daha… İşte bu süre sonra Gideon’ı diğer insanlardan ayıran özelliği devreye giriyor. Kendi deyimiyle şarkıyı hatırladığı için bu kez aynı şeyi yapmıyor. Örneğin bu kez yerdeki kozalağı almıyor. Onu almasa da aynı anda başka bir zamanda onu aldığı zaman çizgisi akışına devam ediyor. O ilk dairesel çizgi, ikinci, üçüncü kaç kez yaşadıysa onlar da akmaya devam ediyor. Yok olmuyor. Bu dairel akan zamanlarda bazı karakterler bazen diğer yaşamlardan anlık görüntüler görüyorlar.
Lucy’nin aracının önünde koşan çocuk aslında diğer zamandandı… Ruhsuz çocuk Isaac’in masa başında gördüğü kişiler bir başka zamanda o evi satın almış ve orada yaşan komşular…
Şimdi bu zamansal akış mantığı anlaşıldığına göre geliyoruz, Gideon’ın asıl amacına…
Gideon’ın çözemediği sorun
Gideon’ın çözemediği bir sorun var. Yaşadığı tüm zamanlarda ne yaparsa yapsın hep bu ana geldiğini, her zaman bir dedektif tarafından yakalandığını söylüyor. Yani bu odaya gelmekten ne kadar uğraşırsa uğraşsın hiç kurtulamamış. Bu arada konuşmasında her ne kadar Dhillon üzerine alınsa da kendisini yakalayan dedektifin kim olduğunu söylemiyor, isim vermiyor. Buna dikkat. Bu ince bir nokta… Aslında geçmiş yaşamlarında yani biraz sonra bahsedeceğim planını devreye almadan önceki yaşam döngülerinde kendisini yakalayan dedektif Lucy’di. Lucy bu yüzden ipuçlarını çok iyi birleştirebiliyordu. Buna dedektif Dhillon bile şaşırmıştı. O, önceki yaşam döngülerinde Gideon’ı yakalayan dedektifin ta kendisiydi.
Gideon’a dönersek bu durum yani ne yaparsa yapsın, nereye giderse gitsin yakalanması onun için ciddi bir sorun çünkü bu andan sonra hapse gidiyor. Tamam, kendisini öldürünce başa dönüyor; ama neden böyle olduğunu çözmeye çalışıyor. Yaşamı neden hep bu odada ve hapishanede sonlansın ki…
Gideon’ın çözüm planı nedir?
Sonra kendince bir çözüm buluyor. Bir kişiyi içinden değiştirebilirsem, bir kişinin yaşamını değiştirirsem belki bu sonucu değiştirebilirim diye düşünüyor. Bu son derece mantıklı bir plan… Çünkü kelebek etkisiyle ve doğru kişiye yapacağı bir dokunuşla her şeyi değiştirebilir. Konuşmada kendim için bir umut var diyor ve her şeyi aslında kendisi için yaptığı saklamıyor.
Peki, ne yapıyor? Nedir planı? Bu kez kendisini ilk kez öldürmüyor. Gideon daha önce defalarca yakalandı, pek çok kez sayısınız bilmediğimiz kadar bu masaya geldi; sonrasında hapse gitti ve her seferinde hapse girdikten sonra kendisi öldürdü. O masaya gelmemek için bir çözüm bulmaya çalıştı yani dedektiften kaçmaya çalıştı. Ama bunu başaramadı. Şimdi ilk kez yeni bir şey yapıyordu. Bu kez tam 25 yıl bekliyor. Neden 25 yıl ve neden bekliyor?
Gideon kendisini yakalayan dedektifin ölmeden önce oraya gelerek onu ziyaret etmesini umuyor. Garantisi var mı? Yani Lucy’nin onu ziyaret edeceğinin garantisi var mı? Şu an için hayır, yok, demek zorundayız; çünkü Lucy’nin tam 25 yıl sonra onu neden ziyaret ettiğini, bu ziyaretin ardındaki motivasyonu bilmiyoruz. Gelecek sezonda bunu açıklamaları gerekiyor. Ben bunun yaşlanmakla ilgisi olduğunu düşünüyorum. Artık yaşamı sona ermek üzere olan Lucy acaba yeni bir yaşam mümkün mü diyerek yıllar önce tutukladığı, kendisine zamansal resetlemeden bahseden adamın yanına gidiyor.
Şimdi Gideon’ın tam 25 yıldır beklediği ana geliyoruz.
The Devil’s Hour- Şeytanın Saati dizisinin detaylı final anlatımı 25. Kare Youtube kanalında.