Speak No Evil (2022), Danimarka ve Hollanda ortak yapımı bir film. Drama, korku ve gerilim etiketlerine sahip filmde Danimarkalı bir çiftin yeni tanıştıkları Hollandalı bir çiftin evine konuk olmaları ve sonrasında yaşanan olaylar anlatılıyor. Hollandalı çift her ne kadar normal görünse de onlarda ters bir şeylerin olduğu yavaş yavaş ortaya çıkar.
İzlenimlerim (Sadece minik birkaç spoiler var)
Öncelikle filmin korku türünde olmadığını en başta bir söylemek gerekiyor. Gerilim havası filmin çoğunda hissediliyor; ama yine de çok zayıf kalmış. Finaldeki acımasızlıksa gerilimden çok vahşet gibiydi…
Filmin başları ünlü Get Out filmini andırıyor. Güvenli bir ortam ve sonrasında maskelerin düşmesi…
Film iyi, güzel hoş ama eğer en sona kadar seyretmeyi başarırsanız bir aile nasıl bu kadar aptal olabilir, diye sormadan edemiyorsunuz. Aracınızla farklı bir ülkeye hiç tanımadığınız insanların evine ziyarete gidiyorsunuz, orada ters giden şeyler görüyorsunuz (bunları detaylandırmıyorum), ama orada kalmaya devam ediyorsunuz…
Örneğin Louise daha ilk görüşmede yemekte Patrick’e vejetaryen olduğunu söylüyor ve bunun üzerine konuşuyorlar. Sonra eve geçtiklerinde dakika bir gol bir… Patrick et pişiriyor ve Louise’i et yemeğe zorluyor. Bu bile Patrick’te ters bir şeyler olduğunu göstermeye yetiyordu.
Sonuçta sanırım yapımcılar kendilerini çok güvende hisseden ve gerçekten de dünyanın en güvenli ülkelerinden birisi olan Danimarka’da yaşayan çiftin kötülükle karşılaşmasını tasvir etmeye çalışmış. O kadar kapalı ve izole bir dünyada yaşıyor ki bu çiftimiz “şeytanla” yüzleşince ne onu tanıyabiliyorlar ne de doğru tepkileri verebiliyorlar… Ben çiftin saflığını buna bağlıyorum. Bjorn’un “özgür yaşama” duyduğu ilgi ve özlem onların gözlerini kör eden şey değildi. Onların vahşi dünyadan habersizce güvenli ortamlarında yaşamalarıydı.
Film ortalama bir Danimarka ailesi için etkileyici dersler içerse de bin bir türlü vahşetin ve kötülüğün kol gezdiği dünyalarda büyüyenler için sanırım Hollandalı aile çok hafif sıklet kalır.
Ben filmden çok etkilenmedim ve filmi önermiyorum. Yeterince vurucu bir film olmadığını düşünüyorum. Finali (kapanıştaki sahneyi kastediyorum) abartılı ve mantıksız buldum. Ajitasyon yapalım derken işin suyunu çıkarmışlar.
Şimdi de spoiler içeren birkaç detay yazayım.
Nedir tüm bunlar?
Danimarkalı aile nasıl bu kadar aptal olabiliyor? Adam çocuğun dilinin kesildiğini ve dikilmiş olduğunu gözleriyle gördü. Ama içeride Patrick’in çocuk doğuştan dilsiz vs. gibi saçma açıklamasına hiç şüpheyle yaklaşmadı.
Evden sessizce kaçtıktan sonra bir oyuncak için geri dönmeleri çok mantıksızdı. Orada çocuk ağlayabilir; ama geriye döndüklerinde aileyle karşılaşma olasılıkları çok daha kötü bir senaryoydu. Üstelik bagajı bile açıp oyuncak tavşanı ararlarken daha sonra kayıp tavşanın çocuğun hemen önünden çıkması kadar mantıksız bir şey görmedim. Anne ve çocuk onu daha önce nasıl göremez?
Bjorn fotoğrafları, bavulları vs. daha önce nasıl görmedi? Hele hele bavulları… Oracıktan duruyorlardı işte… İkinci olarak Hollandalı aile nasıl bu kadar gerizekalı olabiliyor? Bavulları, eşyalar, fotoğraflar… Yani çocuk kaçırıcısı olduklarını cümle aleme ilan etmek için bir gazetelere ilan vermedikleri kalmış. Ne kadar saçmaydı… Arkamızda ne kadar delil bırakabiliriz veya eve gelenlere gizli kimliğimizi nasıl gösterebiliriz diye düşünmüşler sanırım. Bjorn telaş edip yoldan çıkmasaydı ve oraya polisle dönseydi ne olacaktı? Tüm deliller hazır…
Bjorn’un yoldan çıkması inanılmaz bir mantıksızlıktı. Tam kaçtıkları sırada şu işe bakın ki adam ana yoldan çıkıp tali bir yola sapıyor ve araba bir yere saplanıp kalıyor.
Finaldeki sahne de çok anlamsızdı. Gözünüzün önünde çocuğunuzun dilini kestiler, kaybedecek daha neyiniz var? Sizi tıpış tıpış bırakacaklar mı? Hayır, sizi de öldürecekler… E git bir yumruk at bir şey yapamıyorsan… Şerefinle öl yani… Nedir bu teslimiyet?
Bir de son sahnede Agnes’in Karin ve Patrick’in aracında görünmesi nedir? Yani çocuğu kaçırıp para karşılığında satıyorlarsa Agnes’in araçta ne işi var? O gece bazı adamlar çocuğu alıp gittiler, olay bitti. Bunlar da parasını almalıydı. Yok çocuk bunlara kalacak idiyse diğer adamlar kimdi? Önceki çocuğu neden öldürdüler? Bunlar çocukları tecavüz etmek için mi kaçırıyor ki buna yönelik bir ipucu yoktu, para için mi çocuk kaçırıyorlar? Para içinse önceki çocuk neden katledildi? İşler ters gittiği için katledildi falan dersek öyle kontrolden çıkan bir durum falan yok. Çocuğu alıp bir odaya kapatmaları yeterliydi. İyice korkmuş zaten.
Finaldeki araba sahnesi olmasaydı film daha temiz biterdi ve çocukları başkalarına satmak için kaçırıyorlar derdik. Ama ya şimdi ne diyeceğiz?
