Tekken’in anime uyarlamasını sabırsızlıkla bekliyordum. Çıkar çıkmaz bütün bölümlerini tek solukta bitirdim. Bu yazıda Tekken: Bloodline’dayız.
Orijinal Adı: TEKKEN: Bloodline
Tür: Animasyon, aksiyon, macera
Yönetmen: Katsuhiro Harada
Ülke: Japonya
Platform: Netflix
Gösterim Tarihi: 18 Ağustos 2022
IMDB: 7,4
25. Kare puanı: 7,6
Tekken: Bloodline oyunu oynamayanlar için ne ifade eder gerçekten bilmiyorum. Ancak Tekken 3’ün hikayesini takip eden bu anime Tekken hayranları için son derece güzel bir başlangıç olmuş. Birkaç eleştirim var. Birincisi Tekken’in özellikle turnuvalardaki o renkli atmosferinin aktarılamaması. İkincisi de dövüşlerin bir kısmının kesilmesi ve bunların hepsinin hemen hepsi kısa geçilmiş. Bir de Paul’ün bu kadar yaşlı gösterilmesine sinir oldum. Paul benim en sevdiğim karakter. Onu özellikle Tekken 2’deki gibi görmek isterdim.
Şimdi hızlıca bölümlerde yaşananlara bir bakalım. Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.
Bölüm 1: Jun Kazama, Jin’i gözlerden uzak bir adada Kazama dövüş tekniği öğretiyor. Jun’un temel amacı aslında Jin’e öfke kontrolünü öğretmek. Çünkü onun içerisinde babası Kazuya’dan gelen Şeytan Geni olduğunu biliyor. Jun bunun yok olmayacağını bildiği için onu eğitimle kontrol altında tutmaya çalışıyor. Jin’e babasından hiç bahsetmiyor.
Ancak bir gün adaya İblis Ogre geliyor. Ogre’yi aslında Jin’in şeytan enerjisi oraya çekiyor. Jun kazanamayacağı bir dövüşe gireceğini biliyor. Bana bir şey olursa dedeni bul, diyor ve Ogre’ın karşısına çıkıyor. Jun bu devasa yaratığa karşı çok dayanamıyor ve dövüş sonunda ölüyor.
Jin bunun üzerine dedesini bulmaya gidiyor. Heihachi Mishima önce Jin’i kabullenmek istemiyor ama Ogre’yi duyunca düşünceleri değişiyor ve “Ogre’ı yenmen için seni eğiteceğim” diyor.
Bölüm 2: İkinci bölüm Jin Kazama’nın Mishima stilini öğrenmesini anlatıyor. Heihachi acımasızca davranıyor ve ölürsün ya olursun başka bir yol yok diyor. Aslında Heihachi, Jin’in içerisinde şeytan geni olduğunu biliyor ve bu yüzden onu Ogre’nin karşısına sürmek için uğraşıyor; ama bundan elbette Jin’e bahsetmiyor.
Bu bölümde Heihachi’nin babası Jinpachi’ye atıf yapılması çok güzeldi. Onu Tekken 5’te görmüştük ve onda da şeytan geni vardı.
Bu bölümde Ogre’nin ihtiyar Wang ve tekvandocu Baek gibi bazı savaşçıları avladığını öğreniyoruz. Bu arada King de ortadan kaybolmuş. Ona ne olduğunu beşinci bölümde öğreneceğiz.
Bölüm sonunda 4 yıl sonrasına atlıyoruz. Jin ateş figürleri bulunan pantolonunu giyiyor ve bizim bildiğimiz Jin’e dönüşüyor. En sonda da şeytan genini de etkisiyle Heihachi’ye sağlam bir darbe vuruyor ve kurallar gereği eğitimi sona ermiş oluyor.
Bölüm 3: Bu bölümde Peru’da düzenlenecek turnuva başlıyor. Hworang, Paul, Nina Williams, King ya da Leroy Smith gibi pek çok dövüşçüyü görüyoruz. Ancak bu bölümün en önemli özelliği Jin’in babası Kazuya’ya ne olduğunu sorgulamaya başlaması. Heihachi ona şeytan geninden bahsediyor. Jin bu genin kendisinde de olduğunu fark ediyor. Heihachi bu geni araştırıyormuş ve Ogre için özel bir hücre hazırlatıyor. Amacı onu bu turnuvaya çekerek yapabilirse yakalamak ve üzerinde araştırma yapmak.
TEKKEN: Bloodline incelemesinin tamamına 25. Kare üzerinden ulaşabilirsiniz.
