Bir çocuk katili tarafından kaçırılan 13 yaşındaki bir çocuk ses geçirmeyen duvarları bulunan bir bodruma hapsediliyor. Burada çalışmayan bir telefon vardır ve birden bire katilin önceki kurbanlarından bu çocuğa aramalar yapılmaya başlanır.
The Black Phone- Siyah Telefon (2021), Ethan Hawke’ın katil rolünü oynadığı bir gerilim filmi. Lafı hiç dolandırmayacağım. Filmin son derece basit bir hikâyesi var. Büyük ümitlerle başladığım Siyah Telefon bana tam bir hayal kırıklığı yaşattı. Cevapsız sorular, neden ve nasıllara değinilmemiş bir hikaye ve geçmişine neredeyse hiç değinilmeyen bir katil. Senaristler bizimle dalga geçiyor olmalı…
Bunun korku filmi olduğunu söyleyenler muhtemelen hayatlarında hiç korku filmi seyretmemişler. Son derece abartılmış, içi boş bir film…
Spoiler olmadan bu kadar yazabiliyorum. Şimdi de spoiler içeren birkaç detay yazayım.
a. Katilin kardeşi sağır ve dilsiz değil; aksine katilin kimliğini araştıran birisi. Böyle dikkatli bir adam haydi her şeyi bir tarafa bırakalım bir kez bile bodruma neden inmez? Kardeşinin arada sırada oraya indiğini biliyor. Bir kez kendisi neden inip bakmaz? Ayrıca kardeşinin alt kata yemek götürmesini neden sorgulamaz? Katil, kardeşi evdeyken çocukları nasıl eve getiriyordu? Sonra cesetleri nasıl çıkarıyordu? Kardeşi sağır değil ki… İlla ki bir şeyler duymuş olması gerekiyor.
b. Katil bodrum katını ses geçirmez malzemeyle kapladığını söylüyor. Finney duvarları parçalarken sıvadan başka bir şey görmedik. Parçalanan duvarlarda ses yalıtım malzemesi yoktu.
c. Kim bu kardeşler? Bunların geçmişlerine dair neden hiçbir şey öğrenemedik? The Grabber durup dururken çocuk kaçırmaya mı başlamış? Nedir bunun psikolojik temelleri? Katil neden maske takıyor? Neden maske yüzünden çıkınca adeta kendinden geçti ve neden “yaramaz çocuk” oyunu oynamak istiyor? Bunları bir anlatıverse idiniz be senaristler… Merak ettik…
ç. Bodrumda neden bir telefon var? Telefonun hikayesi nedir? Cevap? Cevap yok… Kocaman bir hiç var.
d. Katilimiz ve balonlar arasındaki ilişki nedir? Balonları çocukların dikkatini dağıtmak için mi kullanıyor? Ne aptalca… Ayrıca olay yerinde balon bulunması da ilginç. Bunların uçup gitmediğini varsayarsak (çünkü bunlar uçan balondu) bu durumda katil, polislerin eline inanılmaz bir koz veriyor. Polislere verilen emir şu olmalı: Çevrede bulunan panelvanları kontrol edin ve içerisinde balon olanları bulun.
e. Anladığımız kadarıyla her iki kardeşin de kalıtımsal olarak psişik güçleri var. Katil aşağıdayken, tam o sırada Finney’in duyduğu telefon sesini katil duymadı. Demek ki hem Gwen’in hem de Finney’in güçleri vardı. O zaman şunu soralım: Hayaletler neden doğrudan Gwen’le iletişime geçip evi göstermediler? Ona görünebiliyorlar. Bu net. O zaman neden daha önce onu uyarmadılar ya da neden Finney aşağıda kavga ederken onu kendilerinin gömülü olduğu eve yönlendirdiler? Finney ya aşağıda ölseydi? Savaşı kazanacağı net değildi, ölebilirdi. Onun bu savaşı yaparak güçlenmesini mi istediler? Bu bizim yorumumuz. Senaryoda bu noktalar karanlık.
f. Polisler nasıl bu kadar geri zekalı olabiliyorlar? Şüpheli bir eve üç tane polis giriyor ve neredeyse yanlış ev diye evden çıkacaklardı. Bodrum katı gizli değildi ki… Kapı oradaydı. O kapıyı hiç yoklamadan, açmadan nasıl yanlış ev olduğuna kanaat getirdiler? Heyecan katmak için eklenmiş bir sahneydi ama aptalca olmuş.
g. Finney rol yapamıyordu. Bu çocuğu rol yapamasın diye mi seçmişler? Çok yetenekli çocuk oyuncular var. Neden yüzü beton gibi soğuk bir çocuğu seçmişler anlayamadım.
h. Çocukların babası evde oturmaktan başka ne iş yapıyordu? Karısı delirmiş, hele ki bunu öğrendik. Ancak minik Gwen’i acımasızca döven bir baba hakkında bir şeyler duymak isterdik. Bu baba en sonda geldi ve “Üzgünüm” gibi bir şeyler söyledi. Çocukları döven bu beyinsiz adam bundan sonra ne yapacak örneğin? Her şey çok yüzeyseldi.
Sonuç olarak The Black Phone– Siyah Telefon ortalamanın altında bir gerilim filmi (korkuyla ilgisi yok). Fazlasını bekleyenler hayal kırıklığı yaşayabilir.