23.2 C
İstanbul
KategorilerGerilimSaw- Testere (2004) Film İncelemesi

Saw- Testere (2004) Film İncelemesi

Bu yazıda 2004’ten 2021’e kadar uzanan efsane bir serinin başlangıç filmindeyiz. Sizlere Saw- Testere serisinin başlangıç felsefesinden, Jigsaw’un eylemlerinin amacından bahsetmek istiyorum.

Yazı spoiler içeriyor.

Orijinal Adı: Saw
Tür: Korku, gizem, gerilim
Yönetmen: James Wan
Ülke: Amerika
Türkiye Gösterim Tarihi: 29 ekim 2004
Oyuncular: Tobin Bell, Leigh Whannell, Cary Elwes, Danny Glover, Ken Leung, Dina Meyer, Shawnee Smith
Süre: 01s 43dk
IMDB: 7,6
25. Kare puanı: 7,9

Saw- Testere (2004)

Testere efsanesi bu filmle başladı. Düşük bütçeli olmasına rağmen müzikleri, özgün tarzı ve kalp ritimlerini artıran finaliyle bir efsane olmayı başardı.

Serinin ilk filmindeki hedefler Dr. Gordon ve Adam. Bunların birisi eşini aldatıyor; diğeriyse başkalarının yaşamlarını izleyerek, fotoğraf çekerek, onları takip ederek para kazanıyor.

Peki, Jigsaw bunları neden hedef alıyor?

Sonradan adının John olduğunu öğreneceğimiz Jigsaw’un beyninde tümör var ve o, günleri sayılı ağır bir hasta. Onun kurban seçimi ve hastalıkları arasında bir bağ var. Peki bu ne demek? Jigsaw’un seçtiği kurbanlarda onu rahatsız eden iki temel özellik var.

(1) Jigsaw elindekilerin kıymetini bilmeyenlerden ve (2) başkasının acılarını önemsemeyenlerden nefret ediyor. Bu iki kodun kendi yaşamıyla ve hastalıklarıyla elbette doğrudan ilgisi var. Sağlığı bozulan ve buna bağlı olarak yaşamı sona ermek üzere olan Jigsaw, bunların yani sağlığın ve yaşamın değerini çok iyi biliyor. Aynı zamanda kendisi hem fiziksel hem de mental olarak acı çekiyor.  Bu nedenle de hayatın, sağlığın, ailesinin… değerini bilmeyenleri ya da Adam gibi başkalarının acısını umursamayanları, sadece kendisini düşünenleri hedef alıyor. Bunların yaşamayı hak etmediğini düşünüyor.

Filmde de söylendiği üzere hiç kimseyi doğrudan öldürmediğinden ötürü Jigsaw teknik olarak katil değil. Jigsaw kendi felsefesine göre tüm bunları kurbanlarına yardım etmek için yaptığını düşünüyor. Jigsaw’un oyunundan sağ çıkan tek kişi olan Amanda onun kendisine yardım ettiğini söylüyor (29:27). Amanda, tüm bu kurbanlar içerisinde görülen o ki Jigsaw felsefesini anlayan tek kişi… Amanda bu film sonrasında yine karşımıza çıkacak.

Peki, nedir Jigsaw’un mantığı ya da felsefesi? Ne yapıyor da kendince insanlara yardım ettiğini düşünüyor?

Jigsaw kendisini tanrısal bir konuma yerleştirdikten sonra oyuna aldığı insanlarda farkındalık oluşturmaya çalışıyor. Onların değer vermediği, küçümsediği ve önemsemediği kişilerin ya da durumların ne kadar değerli olduğunu onlara göstermek ya da öğretmek istiyor. Jigsaw’un yöntemlerini eleştirebiliriz, ona katil diyebiliriz, onu psikopat olarak niteleyebiliriz ve aslında bunların hepsi doğru; ancak onun temelde bir öğretici olduğunu söyleyebiliriz.

Peki, Jigsaw ne öğretiyor?

Soyutlanmış bir yaşam düzeneği

Jigsaw öncelikle oyun olarak nitelediği bu düzeneklere dahil ettiği insanlara bir seçim sunuyor. “Öl ya da yaşa… Seçimini yap.” Yaşam da öyle değil mi? Yaşam seçimlerden ibarettir, desek abartı bir cümle olmaz. Seçimler; buna bağlı oluşan reaksiyonlar, reaksiyonların başka seçimleri gerektirmesi, onların başka sonuçlar doğurması… Yaşam böyle sürüp gidiyor. Jigsaw yaşamdaki sonsuz denebilecek alternatifleri, seçim şanslarını ikiye düşürüyor. Böyle yaparsan yaşarsın, şöyle yaparsan ölürsün…

Bu bağlamda onun oyun alanları pek çok dışsaldan soyutlanmış bir yaşam gibi. Yaşamdaki fazlalıklar atılmış, soyut bir oyun alanı kurulmuş. Ancak oyuncular gerçek, oyunlar gerçek, duygularsa yalansız… Dolayısıyla Jigsaw’un kurgusal mekânları yaşamın “gerçek sahteliklerinin” atıldığı, geriye sadece gerçek insan karakterlerinin kaldığı kurgusal bir mekan. Yaşamdan daha gerçek, yaşamdan daha sahici ve yalansız bir alan… 

Jigsaw, tanrıcılık oynuyor

Jigsaw bir yönden tanrıcılık oynuyor. Oyun alanını kuran kendisi… Oyuncuları seçen kendisi… Kuralları koyan kendisi… Dolayısıyla böyle bir amacı olsun ya da olmasın fark etmez Jigsaw kendisini oyun alanının tanrısı haline getiriyor.

Yer yer oyunlara müdahale de edebiliyor. İlk filmde bunu gördük. Jigsaw sınırları çiziyor, kuralları koyuyor ve kurbanlara bir ödev veya görev verdikten sonra elbette onlara seçim şansları da sunarak kendisini geriye çekiyor ve sonucu gözlemliyor. 

Bu oyunları Jigsaw’un deneysel çalışmaları olarak da görebiliriz; çünkü bu oyunların amacı belli, örneklem seçiminin nasıl yapılacağı biliniyor ve ortama verilen değişkenler var. Hatta söylediğim üzere gözlem bile yapılıyor. Çalışmanın sonucu bizzat Jigsaw tarafından gözlemleniyor.

Jigsaw’un oyununu ve kurallarını acımasızca bulabiliriz ve gerçekten de öyleler; ancak gücü eline geçiren kişi muhakeme yeteneğini geri plana atar. Güç zehirlenmesi budur.

Saw incelemesinin tamamına 25. Kare Youtube kanalı üzerinden ulaşabilirsiniz.

Son Eklenenler

En Popüler

Balinanın Bilgisi, dünya prömiyerini gerçekleştirdi! 

0
Deneyimli görüntü yönetmeni Önder Şengül’ün yazıp yönettiği ilk uzun metraj filmi “Balinanın Bilgisi”, 8 Ekim Salı akşamı Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali galasında...

Joker İkili Delilik İncelemesi | Tam Delirmelik

0
2019 yapımı Joker’in sonrasında sanırım hepimiz büyük beklentiler içerisindeydik Joker: İkili Delilik filminden… Ancak uzun uzadıya konuşulacak bir filmden ziyade bir hayal kırıklığıyla karşılaştık....

Aşk Acıtır: Strange Darling- Sevgilim Kaç İncelemesi

0
Erotik gerilim ve korku etiketlerine sahip Aşk Acıtır: Strange Darling- Sevgilim Kaç, ne kadar az şey bilirseniz o kadar zevk alacağınız türde bir yapım....

Türk Sineması Nasıl Evriliyor: Film Sektöründe İş Yaratma Üzerindeki Etkisi

0
Türk sineması, son yıllarda hem yerel hem de uluslararası alanda büyük bir değişim geçiriyor. Dijital platformların yükselişi, Türk yapımlarının dünya genelinde daha fazla izleyiciye...
spot_imgspot_img
0BeğenenlerBeğen
1,315TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol

İlgili Makaleler

YORUM YAPABİLİRSİNİZ

spot_imgspot_img