20.4 C
İstanbul
KategorilerBilim KurguDikkat Çekici Bir Bilimkurgu: Crimes of the Future (2022)

Dikkat Çekici Bir Bilimkurgu: Crimes of the Future (2022)

İnsanlığın evrimi üzerine kurgulanmış bir bilimkurgu filmi olan Crimes of the Future (2022), çok da uzak olmayan bir gelecekte geçiyor. Crimes of the Future adlı yapımın oldukça farklı ve çok orijinal bir konusu var. Zaten ilk 20 dakika kadar yaşananlara anlam vermekte zorlanıyorsunuz. Acı artık insanların sahip olmadığı bir uyarı sistemi. Acıyla birlikte enfeksiyonlar da artık ortadan kaybolmuştur. Bu iki önemli gelişmeye bağlı olarak masaüstü ve halka açık ameliyatlar olağan hale gelmiştir.

Kulağa çılgınca gelen gelişmelerin yaşandığı böyle bir dönemde ünlü performans sanatçısı Saul Tenser, ortağı Caprice ile birlikte avangard performanslarda (yani yenilikçi, sıra dışı, olağan kalıpların dışına çıkan bir tarzda) organlarının metamorfozunu (değişimini, başkalaşımını) halka açık bir şekilde sergiliyor. Caprice adeta şehvet duyduğu açık ameliyatlar sırasında Saul’ün içerisinde beklenmedik ve alışılmışın ötesinde gelişen organları (filmde bunlara tümör deniyor) onun bedeninden dışarıya çıkarmaktadır. Bu performanslar şaşırtıcı şekilde hem Caprice hem de Saul için bir zevk aracıdır. Caprice’in yönettiği makinelerin ucundaki neşterler Saul’ün bedenini doğrarken her ikisi de bundan zevk almaktadır.

Bu inanılmaz performanslar filmin bir yönü. Diğer yönündeyse bu evrimsel gelişmelerin ne yöne ilerleyeceğini kestiremediği için bunlardan korkan ve onları kontrol altına almak isteyen hükümet yetkilileri var. Yetkililer, henüz halka duyurulmamış ve yarı resmî denebilecek bir tür organ sicili kurumunu kullanarak mutasyonların kayıt altına alınması için uğraşıyor.

Filmin açılışında plastik yiyen bir çocuk görüyoruz. İşte bu çocukla bağlantılı ve insan evrimini farklı bir yöne taşımak isteyen bir grup da bulunuyor. Spoiler olmaması için bunlar hakkında detay vermiyorum.  

İzlenimlerim (spoiler yok)

Crimes of the Futureın inanılmaz bir atmosferi var. Kendine özgü atmosfer oluşturabilen filmlerden birisi. Filmin tamamında sarı ağırlıklı bir renk kullanımı seçilmiş. Görüntü yönetmenliği, oyuncuların performansları gerçekten sıra dışı. İşte tüm bunlar filmi bence ileride kült film kategorisine alabilir; yani başlangıçta az bir kitlenin beğendiği ama gittikçe artan hayran kitlesine sahip filmler kategorisine…

Performans sahneleri son derece gerçekçi ve bu sahneler çoğu izleyiciyi rahatsız edebilir. Ancak filmin orijinalliği burada. Acının ve enfeksiyonun olmadığı bir gelecekte masaüstünde kesilen insanları seyretmek… Bu sahnelerin gerçekçi olması filmin başarısı için elbette önemliydi.

Filmin oyuncu kadrosu mükemmel. Film sadece bu oyuncuları seyretmek için bile izlenebilir. Yüzüklerin Efendisi’nin Aragorn’u Viggo Mortensen; Ölmek İçin Zaman Yok’un Madeleine’i Léa Seydoux ve büyük bir hayran kitlesine sahip Kristen Stewart. Her birisi eşsiz bir oyunculuk sergilemiş. Bu oyuncuları seyretmek benim için çok keyifliydi.

Yalnız şu uyarıyı yapayım. Bu bir aksiyon yapımı değil. Filmin büyük çoğunluğu konuşmalarla geçiyor. Bu nedenle film çoğu izleyiciye sıkıcı gelebilir. Ben dikkatle izlememe rağmen filmden kopmamak için birkaç kez ara vermek zorunda kaldım.

Final yoruma açık gibi dursa da aslında bence oldukça net. Dikkatli izleyiciler finalin anlamını kavramakta zorlanmayacaktır.

Sonuç olarak Crimes of the Future; zengin bir oyuncu kadrosuna ve çoğu izleyici için sıkıcı olabilecek bir konuya sahip sıra dışı bir film. Ben beğendim ve yapımcıları çok cesur buldum. Ama filmin çoğunluk tarafından beğenilmeyeceğinin de farkındayım.

Final üzerine spoiler içeren kısa bir değerlendirme

Saul en sonda pes ediyor ve Lang’un o mor renkli “çikolatalarından” yani plastik çubuklarından birisini yiyor. Bilindiği üzere evrim sürecinde Saul normal insan yemekleri yemekte zorlanıyordu. Hatta doğru dürüst yemek yemediği için ve çektiği acıdan ötürü rengi her zaman bembeyaz ve soluktu.

Saul’un plastiği yedikten sonra farklı bir evrimsel sürece girdiğini anlıyoruz. Artık o da plastik yiyeyecek ve bedeni bu plastiği sindirmeye yönelik bir değişim geçirecek. Bunun anlamı şu: İlk bakışta insanların plastik yemesi o zaman için bile tuhafken ve kabullenilmek istenmezken artık insanlık gelişimini bu yönde devam ettirecek. İnsanlar çevreleriyle uyum sağlayarak evrimleşecek; mücadele ederek ve gelişime direnerek değil. Saul plastiği yer yemez rahatlıyor ve minik bir gözyaşı döküyor. Ben bu gözyaşını pişmanlık işareti olarak okuyorum. Neden bu kadar direndiğini ve neden daha önce bu duruma karşı reaksiyon gösterdiğini sorguluyor. Böyle olmasa da inkar edilemez gerçek şu ki; plastiği yedikten sonra acıları son buluyor ve plastik ona zarar vermiyor. Bu da evrimde yeni bir sürecin habercisi…

Son Eklenenler

En Popüler

Joker İkili Delilik İncelemesi | Tam Delirmelik

0
2019 yapımı Joker’in sonrasında sanırım hepimiz büyük beklentiler içerisindeydik Joker: İkili Delilik filminden… Ancak uzun uzadıya konuşulacak bir filmden ziyade bir hayal kırıklığıyla karşılaştık....

Aşk Acıtır: Strange Darling- Sevgilim Kaç İncelemesi

0
Erotik gerilim ve korku etiketlerine sahip Aşk Acıtır: Strange Darling- Sevgilim Kaç, ne kadar az şey bilirseniz o kadar zevk alacağınız türde bir yapım....

Türk Sineması Nasıl Evriliyor: Film Sektöründe İş Yaratma Üzerindeki Etkisi

0
Türk sineması, son yıllarda hem yerel hem de uluslararası alanda büyük bir değişim geçiriyor. Dijital platformların yükselişi, Türk yapımlarının dünya genelinde daha fazla izleyiciye...

Balinanın Bilgisi’nin Dünya Prömiyeri Gerçekleşiyor

0
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda Önder Şengül’ün yazıp yönettiği ilk uzun metraj filmi “Balinanın Bilgisi”nin Dünya Prömiyeri; 8 Ekim 2024 Salı akşamı...
spot_imgspot_img
0BeğenenlerBeğen
1,315TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol

İlgili Makaleler

YORUM YAPABİLİRSİNİZ

spot_imgspot_img