Moon Knight 4. bölüm özellikle final sahnesinde yaşananlarla dikkat çekmeyi başardı. Bölümün geneli bence düşük tempolu ve hatta yer yer sıkıcıydı. Ammit’in mezarını bulmak için çabalayan Harrrow ve ekibinin çok fazla ilerleme kaydetmediğini gördük. Bölüm bunun yerine daha çok Layla ve Marc’ın geçmişindeki sırra odaklanmış.
Moon Knight’a Kısa Bir Ara
Geçen bölüm Khonshu’nun olaylara müdahale etmesi sonrasında tanrılar tarafından hapsedildiğini görmüştük. Bölüm işte buradan başlıyor. Khonshu’nun içerisine hapsedildiği minik heykel ona benzer başka heykelciklerin yanına alınıyor ve şimdilik Khonshu’ya dolayısıyla da Moon Knight’a veda ettik. Marc artık kostümü çağıramıyor.
Layla’nın Babasına Ne Oldu?
Layla’nın babasının ölümü ve Marc arasında bir bağlantı olabileceği zaten geçen bölüm az çok anlaşılmıştı. Bölümde Layla’nın babası Abdullah El Faouly’ye gerçekte ne olduğunu öğrendik. Onu Marc’ın kendisi değil; ortağı öldürmüş. Marc ortağını oraya getirdiği için Layla’ya karşı kendisini suçlu hissediyormuş.
Belki de bu Layla’nın Marc hakkında öğrendiği son sır olur. Tabii Marc daha başka sırlar saklamıyorsa…
Bu arada Layla ve Steven yakınlaşması son derece dikkat çekiciydi. Layla, Steven’a hayranlık dolu bir bakış attı ve daha sonra da onu öptü. Gelecek bölümlerde bu durum çok ilginç gelişmeleri tetikleyebilir.
Ammit’in Mezarı Bulundu
Tanrıça Ammit’in mezarına Steven, yetenekleri sayesinde Harrrow’dan daha önce ulaştı. Steven, Makedonca yazılar bulunan bir mezar keşfetti. Bu mezar Makedonya kralı Büyük Aleksandır’a aitti. Ammit’in uşabtisi (içerisine hapsolduğu o minik heykelcik) meğerse Aleksandır’ın boğaz kısmına gizlenmiş.
Sonuç olarak Steven ve Layla, Ammit’in mezarına Harrrow’dan daha önce ulaşmayı başardı… Ancak Layla, Marc’la konuşmak isteyince Steven geri plana çekildi ve beden Marc’ın kontrolüne geçti.
İşte bu an hiç beklenmedik bir olay yaşandı. Çakal Harrrow, kendisine katılmayı reddeden Marc’ı silahla vurdu ve Marc’ın bedeni oracıkta yere düştü, kaldı. Marc gözlerini kapattı.
Dizinin başrolü ölemeyeceğine göre neler yaşanacağını merakla beklerken bir anda hiç beklemediğimiz bir şey yaşandı.

Burası da Neresi?
Hastaneye benzeyen beyaz mekan büyük olasılıkla Marc’ın zihninde korunaklı bir alan. Burası, Ay Tanrı’sı Khonshu’nun ölüm durumları için tasarladığı bir korunak olabilir. Çünkü her ne kadar Khonshu geri çekilse de Marc ve onun arasındaki bağın tamamen kopmadığını söyleyebiliriz.
Khonshu’nun, Marc’ın zihnine bedensel ölüm durumlarında ya da bedenin tehlikeye düştüğü anlarda aktif olabilecek bir sığınak geliştirdiğini düşünüyorum. Marc’ın bedeni dıştan bakıldığında cansız bir halde yerde dururken zihni bir koruma altında. Böylece Harrow onun öldüğünü düşünerek oradan ayrılacaktır.
Seyrettiklerimiz tamamen Marc’ın zihninde yaşanıyor. Zaten gerçek dünyadan görüntüler ve hatta çağrışım yapan cümleler duyması bunu gösteriyor. Normal şartlarda Steven ve Marc’ın bedensel olarak ayrılması imkansız. Onlar aynı kişiler zaten.
Diğer taraftan açılmayan bir mezarda çırpınan birisi daha vardı. Bu Marc’ın şu ana kadar görmediğimiz diğer kişiliği olan Jake… Jake, Marc’ten bile daha sert birisi… Yapımcılar onu ileriki bölümlere saklıyorlar.

Peki, en sondaki yaratık neydi? Bu tuhaf yaratık onların dışarıya kaçmalarını engelleyecek bir güvenlik protokolü olabilir. Onlara zarar vermeyeceği kesin. Ya da Khonshu’nun Marc ve diğerlerine yardım etmesi için tasarladığı bir yardımcı olabilir. Böyle tuhaf ve eğlenceli bir tasarımı ancak Khonshu’nun yapabileceğini düşünüyorum.
Gelecek bölüm artık Tanrıça Ammit’i görebileceğimizi düşünüyorum. Onun ortaya çıkması daha fazla uzatılırsa dizi sıkıcı bir hale gelebilir. Hatta Tanrıça’yı bu bölüm şöyle ucundan kıyısından görseydik fena olmazdı.

Bölüm incelemesi için teşekkürler. Bölüm finali değişikti.
Evet, oldukça farklıydı. Dizinin beyin fırtınası yaptırması güzel olmuş.