Psikolojik gerilim yapımı olan Last Night in Soho– Dün Gece Soho’da (2021) adlı filmi izledikten sonra, “Beni nerede bulacağını biliyorsun” repliği aklıma kazındı diyebilirim. Bu cümle ona filmde yüklenen anlam dışında bir alt metin olarak muhtemelen karakterimiz moda tasarımı öğrencisi Ellie’nin hiç durmadan ve şaşırtıcı bir gayretle hep bir arayış içerisinde olmasına yapılmış bir göndermeydi.
Filmin Konusu
Ellie, London College of Fashion’da (Londra Moda Okulu) okumak için ülkenin kırsal kesiminden Londra’ya taşınıyor. Ellie, küçük yaşlarında annesini kaybetmiştir ve onun ölümünden sonra sık sık onun hayaletini görmektedir. Annesinin ölümünden sonra onu büyükannesi büyütmüştür.
Ellie, daha önce büyük bir şehirde yaşamadığı için şehir yaşamına uyum konusunda sorunlar yaşar, öğrenci yurdundaki şımarık arkadaşlarına daha fazla tahammül gösteremez ve yaşlı bir kadının kiraya verdiği küçük bir stüdyo daireye taşınır. Bir taraftan okuluna devam ederken diğer taraftan da 1960’larda bulunan Soho gece kulübü hakkında gerçekçi rüyalar görmeye başlar. Orada göz kamaştırıcı bir kadın olan Sandie ile karşılaşır.
Ellie, bir süre sonra gördüğü rüyalar ve uyanık yaşamı arasında sıkışmaya başlar.
Bu arada gördüğü rüyalardan bağımsız olarak Ellie, 60’ların modasına ve müziğine bağımlılık derecesinde tutkundur. Sürekli 60’ların müziğini dinler, o yılların modasını tasarlamaya çalışır.
Orijinal Adı: Last Night in Soho
Tür: Drama, korku, gizem
Yönetmen: Edgar Wright
Ülke: İngiltere
Türkiye Gösterim Tarihi: 12 Kasım 2021
Oyuncular: Thomasin McKenzie, Anya Taylor-Joy, Aimee Cassettari, Matt Smith, Jessie Mei Li, Michael Ajao
Süre: 01s 56dk
IMDB: 7,1
25. Kare puanı: 7,3
İzlenimlerim (spoiler yok)
İlk olarak filmin iki önemli karakteri olan Eloise’i (Ellie- Thomasin McKenzie) ve Sandie’yi (Anya Taylor-Joy) canlandıran oyuncuları seyretmek çok eğlenceliydi. Anya Taylor-Joy, zaten takip ettiğim bir oyuncu ama Thomasin McKenzie’yi ilk kez seyrettim. Gerçi M. Night Shyamalan’ın son filmi Old- Zamanda Tutsak’ta da (2021) rol almış; ancak sanıyorum orada fazla dikkatimi çekmemiş. Ellie’nin filmde kullandığı aksana bayıldım. Sayısız sahneyi sırf onun konuşmalarını dinleyebilmek için tekrar tekrar başa sardım.
Filme gelirsek öncelikle Last Night in Soho- Dün Gece Soho’da, beklediğim kadar etkili bir film değil. Bu söylediğim kostüm tasarımları, müzikalliği, dans sahnelerinin başarısı, oyuncu performansları ve göz kamaştırıcı renk ve ışık kullanımıyla alakalı değil. Tüm bunlar bile filmi benim gözümde 8/10 puanlara çıkarmaya yetmiyor.
Filmin hikâyesinde bir sorun var. Çok başarılı bir gizem filmi olabilecekken farklı bir yönelimle kendi başarısını gölgelemiş. Senaryo bence kendi kendine çelme takmış ve potansiyelini gölgelemiş. Spoiler vermemeye çalışarak en azından şunu söyleyeyim: Korku ve gizem unsurlarından birisi üzerine yoğunlaşsaydı, her şeye rağmen “psikolojik gerilimi” daha ön plana çıkarsaydı tadından yenmezdi.
Film finale doğru sanki yönetmen fikir değiştirmiş gibi çok ciddi bir makas değişimine gidiyor ve bu benim hoşuma gitmedi. Beklenti, başlangıç ve final arasında bence ciddi bir uyumsuzluk var.
Last Night in Soho- Dün Gece Soho’da her şeye rağmen film izlemeye değer. Beklentilerinizi çok yükseltmemeniz yeterli olur. Yani karşımızda bir Mulholland Drive (2001) kalitesinde ve yaklaşımında bir film yok.
