Halloween- Cadılar Bayramı serisi unutulmaz bir korku klasiği. Slasher filmleri içerisinde kendisine özgü bir yeri bulunan Halloween serisinin, soğukkanlı katili Michael Myers’ın hikâyesi…
Michael Myers… Cadılar Bayramı’nda ortaya çıkan ve insanları katleden bir katil. Öldürülemiyor. Ölüm onu sadece güçlendiriyor. Şeytan’ın ruhu mu yoksa Şeytan’ın bizzat kendisi mi?
1. Film: Halloween (1978, IMDb: 7,7 – 25. Kare puanı: 5,9)
Halloween– Cadılar Bayramı serisinin birinci filmi Michael Myers’ın kökenini anlatıyor. Daha sonradan bir efsaneye dönüşecek maskeli katil Michael, henüz 6 yaşındayken 1963 yılında eline aldığı bıçakla Cadılar Bayramı gecesinde kız kardeşini öldürüyor.
Filmin senaryosu bu noktada nedenselliğe inmiyor. Michael, neden böyle bir şey yaptı? Bunun zihinsel altyapısı neydi? Çünkü hiç kimse özellikle de 6 yaşındayken durup dururken katil olmaz. Bunun sosyal ve psikolojik nedenleri olmalı. Ancak film bunlarla henüz hiç ilgilenmez.
Doktor Loomis, Michael’ı sekiz yıl boyunca tedavi etmeye çalıştığını söyler. Ancak sonunda pes eder ve onu yedi yıl boyunca kilitli halde tutar. Doktorunun söylediğine göre Michael 15 yıl boyunca tek kelime bile etmez. Michael’ın duyguları yoktur. İyi-kötü, doğru-yanlış, hatta yaşam ve ölüm arasındaki farkı bilmez. Gözleri bomboş bakar ve siyah gözlerinin ardında saf kötülük vardır. Doktor onun bu bakışlarını Şeytan’ın bakışları olarak nitelemektedir.
1978’e geldiğimizde Michael artık 21 yaşındadır. Detayları gösterilmese de bir gün akıl hastanesinden kaçar. Kaçarken araç kullanması dikkat çekici… Bu nitelikte birisi araç kullanmayı ne zaman ve nasıl öğrenmiş olabilir? Senaryoda bu soru “Birisi ona araç kullanmayı öğretmiş olmalı” gibi klişe bir cümleyle geçiştiriliyor.
Michael hastaneden kaçtıktan sonra çocukken yaşadığı bölgeye geliyor: Haddonfield. Çocukken yaşadığı evde daha sonra kimse yaşamamış. Bu ev mahallede perili ev olarak adlandırılıyor.
Michael’in ilk filmde öne çıkan özelliklerini şöyle özetleyebilirim: Michael gölgelerde saklanan birisi değil. Avını göstere göstere takip ediyor. Gündüz vakitlerinde yolda, çalıların ardında, aracın içerisinde görülebiliyor. Birden ortaya çıkıyor. Sonra aynı hızla ortadan kayboluyor. Yüzünde bir maske var. Olaylar Cadılar Bayramı gününde ve gecesinde gerçekleştiği için maskeli birisinin kendi halinde dolaşması insanların pek umurunda olmuyor.
Michael herhangi birisi tek eliyle zorlanmadan hem de hava kaldırabilecek kadar güçlü birisi. Bıçak darbeleri alsa da hatta üzerine kurşun yağdırılsa da ölmüyor. Yere düşse de tekrar ayağa kalkıyor. Michael’ın olağanüstü özellikler taşıyıp taşımadığına ilk filmde hiç değinilmiyor. Doktor film boyunca birkaç kez Michael’ın insan olamayacağına vurgu yapıyor.
Peki, Michael neden öldürüyor? Amacı nedir? İlk film bize bu konuda elle tutulur bir argüman sunmaktan uzak. Bir sonraki filmde bu nokta aydınlığa kavuşacak.
Filmin en dikkat çekici özelliği pek çok sahnede kameranın Michael’ın görüşünü yansıtması. Bu çekim tekniği devam filmlerinde de kullanılıyor.
Filmin sonunda Michael tam altı tane kurşun yedikten ve yüksekten aşağıya düştükten sonra ortadan kayboluyor. Filmin ana karakterlerinden hiçbirisi ölmüyor. 17 yaşındaki bebek bakıcısı Laurie ve Doktor Loomis hayatta kalmayı başarıyor.
2. Film: Halloween II (1981, IMDb: 6,5 – 25. Kare puanı: 6,0)
İkinci filmde macera kaldığı yerden, aynı geceden devam ediyor: Halloween II. 31 Ekim 1978’deyiz. Michael düştüğü yerden hiçbir şey olmamış gibi kalkarak gölgelerde saklanmaya devam ediyor. Doktor ve polisler gece boyunca Michael’ı arıyorlar.
Bu bölümde Michael’ın neden bebek bakıcısı Laurie’nin peşinde olduğunu öğreniyoruz. Meğerse Laurie, Michael’in küçük kardeşiymiş ve başka bir aile tarafından evlatlık alınmış. Bu bilgi gizli tutulmuş ve doktorlarla bile paylaşılmamış. Michael, Doktor Loomis’e göre on beş sene hiç konuşmandan hatta neredeyse hiç hareket etmeden sinsice bu günü beklemiş.
İkinci filmin sonunda Doktor Loomis, Michael’la beraber kendisini havaya uçuruyor. Michael’ın bedeninin yandığı görülüyor. Ancak o, bunun öncesinde yine sayısız kurşun yese de ayağa kalkmıştı. Anlaşıldığı kadarıyla Michael ölümsüz… Onun ölümsüzlüğüne yönelik ya da en azından neden ölmediğine yönelik herhangi bir açıklama henüz yok. Sadece bir sahnede Laurie’nin onun neden ölmediğini sorduğu görülüyor.
Serinin bu filminde ölümler ilk filme göre daha vahşi ve detaylı. Michael Myers gölgelerin ardına saklanıyor. Kurbanlarını sessizce izliyor. Acele etmeden yavaş yavaş yürüyor. Gerekirse insanların arasına karışabiliyor. Michael Myers, genellikle bıçak kullansa da bu konuda oldukça rahat. Kurbanlarını eline ne geçerse onunla öldürüyor. Maskesini yüzünden hiç çıkarmıyor.
Filmin sonunda Michael Myers’ın kız kardeşi Laurie yine ölmüyor ve hayatta kalmayı başarıyor. Bakalım Michael Myers, onun peşini bırakacak mı?
3. Film: Halloween III: Season of the Witch- Cadının Bayramı (1981, IMDb: 5,0 – 25. Kare puanı: 3,0)
Bu film hakkında söyleyebileceğim her şey zaman kaybı olur diye düşünüyorum. Özetleyip geçeyim. Halloween III adlı filmin Michael Myers’la ilgisi bile yok. Filmde yıl kavramı yok. Sadece Ekim 23’ten başlıyor ve Cadılar Bayramı olan 31 Ekim’e kadar uzanıyor.
Film Santa Mira adında bir kasabada geçiyor. Burada bir fabrika işleten İrlandalı bir adam, ürettiği Cadılar Bayramı maskelerinin içerisine bir çip yerleştiriyor ve maskeyi takan tüm insanları Cadılar Bayramı gecesinde öldürmeyi planlıyor. Adam maskelerin içerisine çaldığı bir göktaşının parçasını ekliyormuş. Gece yayınlanacak reklam maskeleri aktif edecekmiş. Bunu araştıran bir doktor ve ölen bir adamın kızı var. Kızın kendisi de daha sonra robot çıkıyor. Fabrika sahibi adam parlayarak kayboluyor.
Finalde de ne olduğu anlaşılmıyor. Doktor televizyonları arayarak reklamı yayınlamayın falan diye bağırıyor. Film böylece sona eriyor. Hayatımda izlediğim en saçma filmlerden birisiydi.
Halloween- Cadılar Bayramı serisini 25. Kare Youtube kanalından takip edebilirsiniz.
