Colin Farrell’in başrolünde yer aldığı After Yang (2021), bir bilimkurgu ve drama filmi. Filmin tamamına yayılmış melankolik hava sizi kısa sürede etkisi altına alıyor. Filmde dört kişilik bir ailenin yaşamını seyrediyoruz. Beyaz bir adam ve siyahî bir kadın, bunların evlatlığı Çinli bir kız çocuğu ve kız çocuğuna ağabeylik yapması için alına bir android.
Film yakın bir gelecekte geçiyor. Dört kişilik bu ailenin yapay zekası yani Yang beklenmedik bir anda arıza veriyor ve kapanıyor. Küçük kız Mika, Yang’ın tamir edilerek aileye tekrar katılmasını beklemektedir. Ancak Yang’ın tamir sürecinde hikayeye çok fazla değişken dahil oluyor. Baba Jake bir taraftan Yang’ı tamir ettirmeye uğraşırken diğer taraftan Yang’la alakalı daha önce bilmediği gerçekleri öğrenmeye başlar. Anne Kyra’nın aklındaysa başka soru işaretleri vardır.
İzlenimlerim (spoiler yok)
Filmin kendisine özgü bir atmosferi ve havası var. Yapım sizi kendi dünyasına çekebiliyor. Filmin en büyük başarı bence bu. Ancak ben 25. Kare takipçilerine filmi öner(e)miyorum. Çünkü filmin çıldırtıcı bir durağanlığı var. Tamam filmin ana teması (İnsanı insan yapan şey nedir?) gayet güzel ve bu tema her zaman ilgi çekici olmuştur. Sevgi, aşk, androidlerin insanı ve kendisini anlama çabası, bu sırada değinilen felsefi tartışmalar… Tüm bunlara itirazım yok. Ancak After Yang, o kadar durağan, o kadar sıkıcı ve boğucu ki filmi en azından birkaç kez mola vermeden bitirmek çok zor. Açıkçası sonunu nereye bağlayacaklarını seyretmek için finale kadar dayandım. İçimden bir ses filmin her saniyesinde “Kapat ve devam etme” dese de ben yine de finale kadar dayanmayı başardım. Ancak final de aynen filmin kendisi gibi. Sıkıcı ve durağan…
Yönetmenin tercihlerine saygı duyuyorum. Ancak Blade Runner’ı andıran bu boğucu atmosfer ve bu korkunç durağanlık bana göre değil.
After Yang’tan (2021) bana kalanlar bunlardı.