13.2 C
İstanbul
KategorilerDramLemming- Kuzey Faresi Film Çözümü

Lemming- Kuzey Faresi Film Çözümü

Fransa yapımı Lemming– Kuzey Faresi (2005); drama, gizem ve gerilim türünde bir film. Yapımda Bénédicte rolündeki İngiltere doğumlu, Anglo- French (İngiliz-Fransız) Charlotte Gainsbourg’u 21 Grams’daki unutulmaz rolüyle hatırlıyorum. Sean Penn, Benicio Del Toro  ve Naomi Watts gibi üç değerli oyuncunun rol aldığı 21 Grams (2003) filminin incelemesini 25. Kare’de bulabilirsiniz.

Lemming- Kuzey Faresi’ne gelirsek film dört kişinin etrafında dönüyor. Bel Air adındaki şehre yeni taşınan genç mühendis Alain, onun karısı Benedicte, şirketin patronu Richard ve Richard’ın eşi Alice. Alain, bir yüksek teknoloji şirketi olan Pollock S.A. için uçan bir web kamerasının prototipi geliştirmektedir. Bu dört kişi Alain’lerın evinde bir akşam yemeğinde buluşur. Aynı gece, nadir bulunan bir İskandinav lemmingi (bir tür kemirgen) mutfaktaki lavabonun sifonuna sıkışır ve lavaboyu tıkar. Bu geceden sonra karakterlerin tamamının yaşamı bir değişime uğrar.

Lemming- Kuzey Faresi’ni seyrederken ben sıkılmadım. Oldukça doğal oyunculuklar, gizem dozu gittikçe artan bir senaryo finale kadar beni ekrana bağlamayı başardı. Filmin 2 saatlik süresi tek dezavantajı; keşke daha kısa ve daha akıcı olabilseydi…

Bu yapımın gizem severlerin beklentilerini çok yükseltmeden izleyebileceği bir film olduğunu düşünüyorum. Charlotte Gainsbourg’un hatırına bile izlenebileceğini düşünüyorum.

Şimdi de filmin çözümüne yönelik düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Nedir Bu Alice’in Sırrı?

Filmin kilit ismi Alice. Finale doğru onun olağanüstü özellikler taşıdığını anlıyoruz. Kendisini kafasından vuruyor, kanı duvara sıçrıyor, cesedini polisler götürüyor, cenazesi kaldırılıyor; ancak bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi sapasağlam bir şekilde Alain’a görünüyor.

Alain ve kendisinden başka hiç kimsenin olmadığı bir ortamda, Alain’a söylediği sözleri Benedicte’in bedenindeyken, göl evi sahnesinde birebir tekrar ediyor. Finale doğru Alain’a “Sana kocamın ölümünü görmek istediğimi söylemiştim” diyor.

Bunların anlamı net. Kadın ölümsüz birisi ya da zaten en baştan beri ölü… Belki de bunların her ikisi birden… Nasıl mı? Adım adım anlatayım. Bu arada Alice’in yaşlandığını yani sabit bir yaşta kalmadığını biliyoruz; çünkü onun gençlik fotoğrafını gördük… Bu bilgiyi aklımızda tutalım. Finali anlatırken, yazının en sonunda bu bilgi işimize yarayacak.

Ben senaryodaki parçaları birleştirdiğimde Alice’in olayını şöyle netleştirebileceğimizi düşünüyorum: Alice ve Richard’ın önceleri mutlu bir evliliği vardı. Richard’ı bilemem; ama Alice kocasına âşıktı. Ancak Richard belli bir zaman sonra karısını aldatmaya başladı. Bu onun karakteriydi. Yaşlı olmasına rağmen sürekli genç kadınlarla birlikte olmak istediğini gördük. Demek ki gençken de karısını aldatıyordu.  

Alice bunu sorun etmeye başlayınca muhtemelen kocası ondan kurtulmaya karar verdi ve onu o dağ evine götürdü ya da şöyle de olmuş olabilir: Alice, o dağ evinde kocasını kadınlarla basmıştı. Hatırlarsanız Richard o dağ evi için “Karım benim oraya kadın götürdüğünü düşünüyor” demişti. Bu doğruydu. Bu olasılıklardan hangisinin gerçekleştiğini net olarak söylemek imkansız; ancak Alice’in bahsettiği saldırı olayı orada gerçekleşmişti. Richard belki bunu planlamıştı, belki de karısının orayı basması sonrasında aniden gerçekleşen bir olaydı… Bu net değil; ancak sonuç olarak Richard o ıssız yerde karısını öldürerek ondan kurtulmak istedi ve bunu başardı. Yani ona ateş etti ve karısını öldürdü… Ya da öldürdüğünü düşündü. Bunu yaptıktan sonra da cesedi oradaki göl sularına atmış olabilir. Bir süre sonra karısının kaybolduğunu ilan edecek ve olaya kayıp süsü verecekti. Ancak…

Ancak Alice ertesi gün veya bir süre sonra geri döndü. Kocası bu olaydan hiç kimseye söz edemezdi. Ne diyebilirdi? “Karımı öldürdüğümü düşünüyordum; ama görünüşe göre bunu başaramamışım ve o geri döndü…” Elbette bunu diyemezdi. Karısından özür diledi. Alice onun için “En iyi yaptığı şey özür dilemek” demişti. Bunun asıl anlamı işte buydu. 

Normalde ölümden dönen birisi Hayvan Mezarlığı mantığı ile düşünürsek Richard için korkunç olmalıydı; ama o karısından korkmuyor. Daha çok onu umursamıyor gibi… Alice, Richard’ın karşısına hiçbir şey olmamış gibi çıktığında Richard büyük olasılıkla onu öldüremediğini, bunu beceremediğini düşündü ve hayatlarına kaldıkları yerden devam ettiler.

Ancak değişen bir şey vardı: Alice, Alain’a bu olaydan sonra (Richard’ın onu öldürmeye çalıştığı olayı kastediyor) artık kocasının onu umursamadığını, istediği gibi yaşadığını söyledi.

Bu andan sonra Richard, sanki karısı Alice yokmuş gibi yaşamaya; başka kadınlarla birlikte olmaya devam etti. Peki, Alice bu sırada ne yapıyordu? O da kocasından intikam almak için başka erkeklerle- genç erkeklerle birlikte olmaya başladı.

Richard ve Alain’ın, intihar olayından sonra araçta giderken yaptığı konuşmaya dikkat. Orada Richard, Alice’in Alain’a söylediklerini ve yaptıklarını tek tek saydı. O bunu nasıl bilebiliyor? Çünkü bu ilk değildi. Alice, beğendiği genç erkekleri baştan çıkarıyor ve onlarla yatıyordu (Beğendiği erkekleri dedim çünkü bunu araçta Richard söyledi. Karısını iyi tanıyor. Alain, Richard’ın “Onunla yattın mı?” sorusu dışındaki tüm sorularına tek tek “Evet” dedi. Alain’in Alice’e “Hayır” demesi önemli bir kırılma anı. Alice, karısına sadık böyle genç bir erkekle belki de ilk kez karşılaşmıştı). Bu, Alice’in kocasından intikam almak için uyguladığı bir yöntemdi. Kocası madem onu aldatıyordu, o da aynı silahla onu vuruyordu hem de göstere göstere.

Yalnız… Sorun şu ki bir süre sonra bu Alice’e yeterli gelmiyor. Neden? Çünkü kocası onu kıskanmıyor. İşte sorun bu. Bu durumda Alice kendisine yeni bir amaç daha edinmiş: “Kocasının ölümünü görmek!” Bunu bizzat kendisi söylüyor.

Devam etmeden önce burada minik bir parantez açayım.

Alice gerçekten öldükten sonra yaşama mı döndü yoksa kocası onu öldürdüğünü düşündü ama bunu beceremedi mi?

Net olarak birincisi… Yani Alice öldükten sonra yaşama döndü. Ancak az önce söylediğim gibi kocası bunu bilmiyor; sadece karısında tuhaf bir şeyler olduğunu düşünüyor (Bunu da Alice’ten duyduk); ancak çok da umurunda değil… Adam öyle kafayı çok yoracak bir tip değil. Gününü gün etmeye bakıyor. Tek derdi bu.

Bu noktada Alice ve dağ evi bağlantısına değinmek gerekiyor. Alice o dağ evinden haberdardı. Bunu Richard’dan duyduk. Bu net… Ölüm olayının orada olması da mantıklı…

Alice belki büyü yoluyla, belki o dağ evinde bulunan bir tür gizemle belki de kendi olağanüstü yetenekleriyle… Belki de bunların hepsinin bileşimiyle öldükten sonra geri dönebilmişti. Evde kendisini vurduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yaşama dönmedi mi? Polisler de dahil olmak üzere herkes onun öldüğünü düşünmedi mi? Hatta onun için üç kişilik cenaze merasimi bile yapıldı. İşte o nasıl kendisini vurduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi Alain’ın karşısına çıktıysa ve ona kocasının evinin anahtarını verdiyse aynı durum daha önce de yaşanmıştı. Daha önce de “öldükten sonra” kocasının karşısına hiçbir şey olmamış gibi çıkmıştı.

Alice, Benedicte’in Bedenini mi Ele Geçirdi?

Net olarak evet. Lafı eğip bükmeye gerek yok. Alain’a ilk kez yaklaşmaya çalıştığında söylediği sözleri dağ evine gittiklerinde göl kenarında bir bir sıraladı. “Ben Benedicte değilim, bana Alice de…” Evet, aynen böyle söyledi ve ondan sonra Alain’le sevişmeye başladı…

Peki, Alice, Benedicte’in bedenini ne zaman ele geçiriyor? Benedicte, evde yalnızken Alice’in intihar ettiği odada uyuduğu gece… Sabah onun asabî olmasının nedeni buydu. Benedicte’in en büyük özelliği hiç sinirlenmemesiydi; ama o sabah “Nasılsın?” diye soran kocasına bağırmaya başladı. Bağıran kişi Benedicte değil, Alice’ti.

Peki, gerçek Benedicte’e ne oldu? Bunu da finalde öğrendik. O bunları sanki bir rüyaymış gibi hatırlıyor. Kendisinde değildi; ama bilinci de tamamen gitmemişti. Ancak… Acaba Alice, Benedicte’in bedenini tamamen terk etti mi? Yoksa rol mü yapıyor? Buna en sonda değineceğim.

Sorulması gereken bir diğer soruya geçelim.

Richard, Neyi Ne Kadar Biliyordu?

Öncelikle ben onun Alice’in gerçek anlamda ölümden döndüğünü bildiğini düşünmüyorum. Bunu gösteren hiçbir ipucu yok. Alice, Alain’e “Kocam benim tuhaf olduğumu da söyledi mi?” diye sormuştu. Alice, genç erkekleri baştan çıkarıyor, onlarla yatıyor ve bunu kocasından saklamıyordu (Saklamadığını nereden biliyoruz? Araçtaki konuşmadan…). Kendi beceriksizliğinden dolayı “ölümden” dönmüştü. Tüm bunlar birleşince Richard, karısının tuhaf olduğunu düşünüyordu; ama hepsi bu… Ötesi yok.

Richard zaten söylediğim gibi bunu umursayacak bir tip değil. Yaşamaya bakıyor… Başka bir derdi yok. Karısını delirten durum da bu zaten… Bahsetmiştim…

Richard, kendisiyle sevişen kişinin Benedicte olduğunu zannediyor. “Onun beni neden beğendiğini anlamıyorum” derken yalan söylemiyor. Genç bir kadını reddedemiyor… Alice, biraz da bu yüzden Alain’i kıskanıyor. Çünkü kocası genç kadınlara dayanamazken, Alain kendisini reddetmişti. “Kendine hakim olabiliyorsun” demişti Alain’e…

Peki, neden Benedicte? Alice neden Benedicte’in bedenine girdi? Planı gereği… Kocasının bu genç kadına hayır diyemeyeceğini biliyordu. Gölden sonraki sabah Alain’e bu yüzden “Patronunla birlikteydim” dedi. Yavaş yavaş Alain’i doldurmaya başladı. Göstere göstere Richard’ın yanına gitti ve sonunda da evin anahtarını Alain’e vererek kocasının ölmesine neden oldu. Alice resmen Alain’i yönlendirdi. “Karını geri istiyor musun?” diye sordu. “İstiyorsan yapacağın şey belli…”

Benedicte’in bedenini ele geçirmek, Alice için “Kocasının ölümünü izlemenin” ilk adımıydı.

Lemming Olayı Neydi?

Bu Alice’in büyü yapmak için kullandığı bir yöntemdi. Tam onun eve geleceği gece bu kemirgenin boruyu tıkaması… Her şey bittikten sonra yani Alice, Benedicte’in bedenini terk ettikten sonra bu kemirgenin evin içerisinde ölü halde bulunması… Alain’in güya “hayalinde” bu kemirgenlerden görmesi ve onların saldırısına uğraması… Bunlar bir tesadüf mü? Hayır, elbette değil.

Bu arada Alain kaza falan geçirmemişti. Kaza olsaydı en azından aracı görürdük… “Eve gittiğimi net olarak hatırlıyorum” diyor. Kazadan önceki telefon konuşmasında Alice “Geber” diye bağırdı. Zaten bu nedenle Alain şehre döndü. Karısını kontrol etmek için… (Bu arada Alice’in telefonda geber diye bağırmasının nedeni; onun da aynen kocası gibi bu “iş görüşmesinde” kadınlarla birlikte olduğunu düşünmesiydi. Sinirleniyor, çünkü karısına sadık olduğunu düşündüğü adamın da aynen kocası gibi çıktığını zannediyor. Ancak Alain’in, o gece 300 km yol teperek karısını görmeye gelmesi Alice’i sevindiriyor. Doğru bir karar verdiğini anlıyor)

Mutfakta görünen yüzlerce kemirgen elbette gerçek değildi. Onların fiziksel olarak birden ortaya çıkıp birden kaybolması imkansız. Alice ve onun gücü bu kemirgenle ilişkili. Onun nasıl saldırgan davrandığını bir sahnede gördük. Evde Alain’a saldıran muhtemelen sadece bir tane kemirgen vardı. Bu olay yaşanırken Benedicte’in bedenindeki Alice bir köşede bu manzarayı seyrediyordu. Alain kendinden geçtikten sonra da onu hastaneye aldırdı ve bu kaza olayını uydurdu.

Kemirgenin Alain’e saldırması Alice’in koruma büyüsü olabilir diye düşünüyorum. Çünkü o gece Alain’in eve geleceğini bilmiyordu. Kendisi uyurken, kemirgen onu koruyordu.

Peki, finalde duyduklarımız nedir? Yani bu kemirgenin komşu evden gelmesi olayı…

Ben Alice’in Benedicte’in bedenini bıraktığını düşünmüyorum. Böylesine “sadık” bir kocayı, böyle güzel bir genç kadının bedenini neden bıraksın ki… Bir anlamı yok. Amacı sadece kocasından intikam almak olsaydı onu kendisi de öldürebilirdi. Alice bir taşla tam üç kuş vuruyor: (1) Gerçek kocasının ölümünü gördü. (2) Benedicte’in bedenine geçti. (3) En önemlisi kendisini seven bir adamın eşi oldu.

Onun yatakta Alain’e ne sorduğuna dikkat ettiniz mi? “Beni yaşlanınca da sevecek misin?” Bu soruyu Benedicte değil; yaşlandığı zaman kocası tarafından artık sevilmeyen ve defalarca aldatılan Alice soruyor. Aynen gölde yaptığı gibi numara yapıyor. Gölde, sanki Alice değilmiş gibi Alain’e kendisi hakkında sorular sorarak onun ne hissettiğini öğrenmeye çalışıyordu. Şimdi de aynısını yapıyor. “Rüyamda Alice’le birlikte olduğunu gördüm. Yaşlanınca beni sevecek misin?” diye sorarak check-balance ayarı yapıyor.

Söylediğim üzera Alice, Alain gibi “kendisine hakim”, karısını seven, genç bir adam buldu. Onu bırakır mı hiç?

Sonuç olarak Benedicte’in bedeninde hâlâ Alice var. Ancak kontrolü sanki arada alıyor, arada bırakıyor gibi veya kemirgen belki isteği dışında öldüğü için bir noktada sorun yaşıyor olabilir. Kemirgeni çöpe attıktan sonra tuhaflaşması ve kendine gelmiş gibi davranması bunu gösteriyor.

Bence Alice, finalde komşu çocuğa bakarak zihninde bizim Alian’ın sesinden duyduğumuz o planı yapıyor. Alice, Alain’in zihniyle oynayabilecek kadar yetenekli birisi. Bu kemirgen olayının unutulması için onun zihnine böyle “sahte” bir anı yüklemiş olabilir.

Peki, ya böyle değil de aynen sondaki konuşmada geçtiği gibi o kemirgen gerçekten de komşudan geliyorsa? O zaman değişen bir şey olmaz. Alice’in gücü o kemirgenden bağımsız demektir. Ancak ben bu kemirgen olayının tesadüf olmadığını düşünüyorum. Nedenlerini anlattım.

Bu arada bir ay sonra Benedicte’in (yani Alice’in) hamile olduğu ortaya çıkıyor. Bebek kimdendi? Tabii ki Alice’in gerçek kocasından… O, kocasının ölümünü seyretmeden önce bu yüzden onunla birlikte olmaya gitmişti. Başta söylediğim gibi Alice, gerçek kocasını seviyordu. Artık onun çocuğuna hamile hem de bir başkasının bedeninde.

Son Eklenenler

En Popüler

Kiralık Katil Filmi Knox Goes Away ve Konusu

0
Knox Goes Away, Batman (1989) rolüyle unutulmazlar arasına giren Michael Keaton'ın hem yazıp hem yönettiği bir gerilim, macera filmi. Oldukça yetenekli ve profesyonel bir...

Şeytan’la Bir Gece Geçirmek İster misiniz?

0
1970'lerde geçen Late Night with the Devil- Şeytanla Bir Gece, gece geç saatlere kadar yayınlanan bir talk şovda yaşanan korkunç olayları anlatıyor. Talk şovun...

Açlık Oyunları Kuşların ve Yılanların Şarkısı- Orijin Hikayesi

0
The Hunger Games: The Ballad of Songbirds & Snakes- Açlık Oyunları Kuşların ve Yılanların Şarkısı, serinin (sonradan yazılan) aynı isimli ön kitabına dayanıyor ve...

Merakla Beklenen Film Paranoya’nın Çekimleri Başladı

0
Yılın merakla beklenen, iddialı filmi Paranoya sete çıktı. Onur Buldu’nun canlandırdığı Muntazam adlı bir gazetecinin paranoyası nedeniyle başına açtığı komik ve tuhaf işleri konu...
spot_imgspot_img
0BeğenenlerBeğen
1,315TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol

İlgili Makaleler

YORUM YAPABİLİRSİNİZ

spot_imgspot_img