Raised by Wolves 2.Sezon 3.bölüm yayınlandı. Bölümde neler yaşandı? Mother, yılanı öldürdü mü? Marcus, tanrısal bir figüre mi dönüşüyor? Father’ın bulduğu ve canlandırmaya çalıştığı iskeletin son durumu nedir?
Raised by Wolves 2.Sezon 3.Bölüm (Good Creatures)
Bu bölümde üç önemli gelişme yaşandı diyebiliriz. Birincisi Mother’ın kendi çocuğu diyebileceğimiz devasa yılanın otobur olduğunun ortaya çıkması, ikincisi Father’ın kendi odasında birleştirmeye çalıştığı iskeletin neredeyse canlanması ve Marcus’un Necromancer’a dönüşümü…
Öncelikle devasa yılana bakalım. Mother’ın öncelikli görevi çocuklarını korumak. Bu nedenle kendi doğurduğu devasa yılanı bile öldürmeyi göze almış görünüyordu. Ancak dağın tepesinde ona ulaştığı anda onun bir otobur olduğunu anladı ve onu korumaya aldı. Aslında bu noktada bir Trust ve Mother ayrışmasından söz edebiliriz. Şöyle ki; Trust kendi ölüm timinin Mother’la birlikte gitmesini özellikle istedi. Eğer ki onlar zirveye çıkabilseydi hiç şüphesiz ki devasa yılana saldıracaklardı. Onu öldürebilirler miydi? Yılan da onlara saldırır mıydı? Bunlar belirsiz ama yılana saldıracakları kesindi. Trust işte bu saldırıyı garantiye almak için diğerlerinin Mother’a eşlik etmesini istedi.
Diğer taraftan Mother yılanı balkabağı ile besliyor ve onu güvenli bir yere kapattı tamam ama Trust hâlâ bu yılan konusunda net bir konuşma yapmadı. Onun öldürülmesini istiyordu. Şimdi Mother’a güvenerek onun kararına saygı mı duyacak yoksa yılanın öldürülmesini mi isteyecek? Eğer böyle bir karar verirse yılan konusunda Father’la bile uyuşmazlık yaşayan Mother bu konuda nasıl bir karar alacak? Çocuklarının güvenliği tehlikede değil. Aksine yılan ve Campion çok iyi anlaşıyorlar. Bu durumda Mother, Trust’ın yerini alabileceğini düşündüğü Campaion da dahil olmak üzere tüm çocukları riske atar mı?
Ben Trust ve Mother’ın arasının bir şekilde bozulacağını ve ikisinin de geri dönülemeyecek bir ayrışmaya gideceğini düşünüyorum. Trust, Mother’dan kendi emrinde çalıştığı için hoşnut. Onun emirlerine itaatsizlik edenlere karşı bir müsahaması yok. Onun doktor Sue’ya nasıl davrandığını gördük. İstediğini almadan onu bile rahat bırakmıyor.
Sonuç olarak Trust’ın acımasız yüzü yavaş yavaş kendisini gösteriyor ve Mother’la bir yol ayrımına doğru gittikleri görülüyor. Yılan bu noktada belirleyici olacak gibi.
Bu noktada Trust’un Father’ı da gözden çıkardığını belirtmek gerekiyor. Father’ın yılana yem olarak götürdüğü patlayıcılar aslında Father’ı da öldürmek için tasarlanmış. Çünkü patlayıcıların aktif olması için gerekli mesafe 10 metre. Ancak patlatıcılar 15 metreye kadar etkili. Dolasıyla yaşanacak herhangi bir sorun da Father’ın parçalanma olasılığı %100’dü. Bu da Trust’un sinsi planının bir işareti. Bunu ortaya çıkaran kişi Marcus’tu.
Father’ın bulduğu milyon yıllık android iskeleti bir Necromancer’a aitmiş gibi duruyor. Bir kadın olduğu kesin ve Mother’a çok benziyor. Bu android konusunun nereye varacağını ve nereye bağlanacağını çok merak ediyorum. Gelecek bölüm artık canlanacak gibi.
Buraya kadar yaşanan her şey sanki birisi tarafından programlanmış gibi ilerliyor. Çok fazla “tesadüf” var. Marcus’un duyduğu ses de dahil olmak üzere, Mother’ın doğum yapması, yılanın bulunması, Trust’un acımasız davranışları… Bunların hepsi bana büyük bir planın parçası gibi geliyor. Belki de Trust’ın yerine hazırlanan eşsiz lider Mother’ın ta kendisidir. Onun insanlaşması, doğum yapabilmesi, hiç kimseyi takmadan kendi kararlarını alması, zekası ve gücü onu doğal bir lider haline getiriyor.
Marcus… Ah Marcus… Sol’un peygamberi olmak o güzel yüzünü bu hale getirmeye değdi mi? Marcus’un yüzü belki “gözün” etkisiyle gitgide değişiyor. Damarları dışarıya çıktı. Üzerine yılan derisi alıp Necromancer gibi kollarını yana açtığı sahne çok fenaydı. Mother bunu hissetti. O, muhtemelen Marcus’un kullandığı gözün varlığını hissetti. Sonuçta o da kendi parçası. Marcus’un Father’ı yenebilmesi, onun mızrağından etkilenmemesi… Bunlar büyük olasılıkla kendisiyle bütünleşen gözün etkisi; ancak sonuçta Marcus olağanüstü bir varlığa dönüşüyor. Yakında etrafındakiler ona secde etmeye başlarsa şaşırmam. Marcus zaten buna dünden hazır. Herkes eşit olacak falan demesi kendi taraftarlarını oluşturmak için kullandığı bir yöntem. Bana uyacaksınız, beni dinleyeceksiniz vs. gibi konuşsa Trust’tan bir farkı kalmaz ve insanlar ona yönelmez. Ancak etrafındaki insanlar “Sol’un” sesini dinlememeye başlarsa ya da Marcus gözün gücü nedeniyle kontrolden çıkarsa işte o zaman her şey değişebilir.
Marcus yeterince güçlenirse doğrudan Trust’a saldıracak. Bu net. Eğer ki gözün gücüne kavuşursa o zaman Marcus’u kimse durduramaz.
Ara not: Travis Fimmel yani ünlü “Ragnar” gerçekten harika bir oyuncu. Kendi olduğu gibi mi yoksa rol mü yapıyor anlamıyorum. Vikingler’de de aynen böyle doğal davranıyordu. Onu izlemek büyük keyif veriyor.
Paul’e bir türlü ısınamadım. İlk bölümlerden beri böyle. Campion ne kadar pozitifse Paul o kadar sinsi ve güvenilmez. Paul ve Marcus birleşmesi kaçınılmazdı ve bölüm sonunda bu buluşma gerçekleşti. Paul’ün Marcus’un yanına geçmesi şu an için söz konusu olmayabilir; çünkü bu durumda Mother olaya müdahil olur. Marcus, Paul’ü bir tür ajan gibi kullanabilir. Göreceğiz.
Raised by Wolves 2.Sezon 3.bölüm genel hatlarıyla böyleydi. İlk üç bölüm içerisinde sanırım en güzeli buydu.