The Beta Test (2021); internette gerçekleştirilen “tıklar” ve kullanıcıların arama sonuçlarından elde edilen veriler başta olmak üzere sanal ortamda bir şekilde bırakılan her türlü “izin” yani bir anlamda tüm kişisel verilerin art niyetli kişilerin ellerinde nasıl bir silaha dönüşebileceğini anlatıyor. Hollywood’da bir ajansta çalışan ve yeni nişanlanmış birisi olan Jordan, bir gün isimsiz, gösterişli ve mor renkli bir mektup alır. Mektupta ona kendi cinsel yönelimlerine ilişkin tercihler sorulmaktadır. Jordan bu mektubu doldurmakta sakınca görmez ve onu doldurarak adrese gönderir. Bir süre sonra ikinci bir mektup alır. Bu kez bir eşleşme gerçekleştiğini ve bu eşleşmenin onu bir otel odasında beklediğini söylemektedir.
Komedi, korku (Bu etiket neden var bilmiyorum ama var) ve gerilim etiketlerine sahip The Beta Test, oldukça yoğun ve yorucu bir film. Finale kadar hiç durmadan devam eden ağır diyaloglar ve karmaşık ilişkiler söz konusu. Film bir noktada kara mizah ve gerilim başarıyla dengeliyor. Ancak bu durum, yorucu ve takip edilmesi zor filmleri sevmeyen izleyicileri yorabilir. Filmin herhangi bir yerinde senaryodan koparsanız bir daha toparlamanız gerçekten zor.
Sonuç olarak The Beta Test bence izlemeye değer başarılı bir film. İnternet kullanıcıları olarak bizlere tam merkezinde bulunduğumuz çaresizliği anlamamıza yardımcı olabilecek bir yapım. Tıklamalar ve Google aramalarından elde edilen verilerin büyük şirketlere satılması herkesin bildiği bir sır. Zaten Facebook, Instagram vs. gibi sosyal platformlar asıl kazancı buradan elde ediyorlar.
Film bu durumu etkili bir kurguyla anlatıyor. Diğer taraftan her şey bir yana Jim Cummings’in oyunculuğu izlemeye değer… Filmi tek başına alıp götürüyor.