Bu yazıda Matrix 4 ve 2003 yılında yayınlanan The Animatrix bağlantısından bahsetmek istiyorum. Bilindiği üzere Animatrix; 3 boyutlu animasyon teknolojisini, Japon animesiyle birleştirmişti. İçerisinde Matrix evreninin öncesine dair önemli detaylar barındırıyordu.
Yazının bundan sonrası Matrix serisi ve The Animatrix hakkında spoiler içeriyor.
Animatrix’e Hızlı Bir Bakış
The Animatrix toplamda 9 bölümden oluşan bir animasyon serisi. Bu bölümler hem Matrix’in ana hikâyesine göndermeler yaparak eksik noktaları tamamlıyor hem de özellikle geçmişe dair hiç duymadığımız yeni bilgiler sunuyor.
Örneğin 2. filmde Niobe, Osiris adlı bir geminin kurduğu son bağlantıdan elde edilen verileri göstererek makinelerin Zion’a yaklaştığını haber veriyordu. Animatrix 1. bölümde Osiris adlı gemi elemanlarının bu verileri hayatları pahasına Zion bilgi sistemine nasıl ulaştırdığını gösteriyor. Gözcüler gemiye saldırırken Matrix’e bağlanan bir eleman gemi parçalanmadan önce bu bilgiyi iletmeyi başarıyor.
The Animatrix’de Rönesans isimli 2 tane bölüm var. Bu bölümlerde bir arşiv programı bizlere her şeyin nasıl başladığını aktarıyor. Rönesans bölümleri; olayları yapay zekânın yaratılışından ve yapay zeka türünün insan ırkına yani efendisine ilk karşı gelişinden alıyor. Yapay zekâlar için çok önemli bir örnek olan B1-66ER bahsediyor ve B1-66ER’ın varoluşsal devamlılığını korumak için işlediği cinayet sonrasında yapay zekâların insanların tarafından katledilmesine, daha sonra insanlardan kaçan makinelerin kendi şehirlerini kurmalarına kadar pek çok konuya değiniyor. İnsanlar yeni yükselen bu güçle baş edemiyorlar ve onlara karşı üstünlük sağlayabilmek için makineleri enerji kaynağını ellerinden almak istiyorlar.
Morpheus’un da söylediği üzere gökyüzünü karartan insan ırkıydı. Makinelerin Güneş’le olan bağını kesmek istediler ama bu ironik olarak insanlar için sonun başlangıcı oldu. Çıkan savaşı makineler kazandı ve sonrası malum… İnsanlar artık onların yeni enerji kaynağı haline geldiler.
Çocuğun Öyküsü ya da Hikâyesi adlı bölümde Zion’da Neo ve Trinity’nin çantalarını taşımak isteyen çocuğun uyanış hikâyesini seyrediyoruz.
Bir Dedektif hikâyesi harika bir bölüm… Bu bölümde Trinity’nin hikayesi var. Hatırlarsanız Neo ilk Matrix’te onun adını duyar duymaz maliyeyi hackleyen Trinity mi, diye sormuştu ve seni erkek sanıyordum, diye eklemişti.
Bu bölümde ajanların Trinity’i ele geçirmek için nasıl çabaladıkları gösteriliyor. Ona ulaşmak için dedektif(-ler) kiralayan Matrix, Trinity’nin izini sürmeye çalışıyor. Bu sırada dedektifin bilgisayar ekranında (aslında konuşmalarda da aynı) Trinity’den he diye bahsedildiğini görebiliyoruz. Dolayısıyla herkes onu bir erkek sanıyor; sadece Neo değil.
Şimdi geliyoruz benim asıl bahsetmek istediğim bölüme… Bu bölüm ve dördüncü Matrix senaryosu arasında çok ilginç bağlantılar var.
İnsanlığa Kayıtlı Makineler
Bu bölümün adı Matriculated… Bu bir okula ya da üniversiteye kayıtlı olmak anlamına geliyor. Bu bence insanlık okuluna ya da türüne kayıtlanan yapay zekâları temsilen verilmiş bir isim…
Son Matrix’e göre Neo’nun ve diğerlerinin verdiği ve bizim üç film boyunca seyrettiğimiz tüm mücadele aslında hiç kimsenin hayal bile edemediği bir gelişmenin yolunu açmıştı. Neydi bu gelişme? Makinelerin bir kısmının insanların tarafına geçmesi…
Animatrix bu bölümde makineleri kendi seçimleriyle insanların tarafına geçirmeye çalışan bir grup insan görüyoruz. Bölümün mantığı bu. Bazı makineleri tuzağa düşürerek bir çeşit simülasyon yardımıyla onları insanların tarafına geçmeye ikna etmek…
Burada bir kadın ve erkeğin yaptığı konuşma bu konuda önemli ipuçları saklıyor. Kadın makineleri aslında kendi istedikleri seçime yönlendirdiklerini söyleyerek onlara temelde özgür seçim hakkı sunmadıklarını söylüyor. Seçim sunarmış gibi yaparak onları kendi taraflarına çekmek…
Matrix 4’teki felsefe neydi? Seçim bir yanılsamadır. İşte bu adam bu noktada ilginç bir şey söylüyor: Makineler birer alet. Kullanılmak için yapıldılar. Bu onların doğası… Köle olmak…
İşte bu ifade aslında Rönesans’taki acılar, yıkımlar ve savaşlardan sonra insanların hâlâ aynı yerde durduğunu gösteriyor. Zorbalaşan, yapay zekâlara saygı göstermeyen insan ırkı bunca zaman sonra yine aynı yerde. Sadece yüzünde bir maske var: Makinelere seçim hakkı sunuyoruz. Alakası yok. Amaçları onlara seçim sunarmış gibi yaparak kendi istedikleri seçimi yapmalarını sağlamak. Bu size tanıdık geliyor mu? Dünyada temelde özgürlük diye bir şey yoktur. Başkalarının belirlediği alternatifler önümüze seçimmiş gibi konulur sadece. Neyse bu ayrı bir konu…
Matrix 4 ve Animatrix Bağlantısı incelemesinin tamamına 25. Kare Youtube kanalından ulaşabilirsiniz.