The Night House Film İncelemesi

The Night House (2021), psikolojik gerilim sevenlerin hoşlanabileceği türde bir film. Bu filme eğer klasik bir korku ve gerilim yapımı olarak yaklaşırsanız onda aradığınızı bulamazsınız. 25. Kare üzerinde neredeyse yarım saatlik bir incelemesini yaptığım Come True (2020) adında bir film var. Eğer o tarzı seviyorsanız The Night House’u beğeneceğinizi söyleyebilirim. The Night House (2021), yavaş ilerleyen, ağır bir psikolojik gerilim filmi. Aksiyon arayanlar, düşünmekten ve parçaları birleştirmekten hoşlanmayanlar bu filmden uzak durmalı.

Filmin tamamını kapsayan ve her bir kareye sinmiş o gizem dolu atmosferi doğru yorumlayabilmek iyi bir takibi gerektiriyor.

Filmin konusu üzerine resmi açıklamada sadece bir cümleye yer verilmiş. Cümle şu: “Bir dul, yakın zamanda ölen kocasının rahatsız edici sırlarını ortaya çıkarmaya başlar.”

Bu filmde adeta devleşen bir oyuncu olan Rebecca Hall’un karakteri Beth. Beth uzun süre evli kaldığı kocası öldükten sonra fark ettiği bazı detayların üzerine gidiyor. Bu detaylar onu bir yerlere sürüklüyor ve onunla beraber bizim de kafamız karışmaya başlıyor.

Ben bu videoda filmin finali üzerine düşüncelerimi paylaşmak istiyorum; çünkü finalde akıl karıştıran birkaç nokta bulunuyor.

Orijinal Adı: The Night House
Tür: Korku, gizem, gerilim
Yönetmen: David Bruckner
Ülke: İngiltere, Amerika
Türkiye Gösterim Tarihi: 01 Ocak 2021
Oyuncular: Rebecca Hall, Sarah Goldberg, Vondie Curtis-Hall, Evan Jonigkeit, Stacy Martin
Süre: 01s 47dk
IMDB: 6,5 – 25. Kare puanı: 7,0

Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.

Finalde Ne Yaşandı? (01:53)

Az önce işaret ettiğim gibi bu filmi doğru yorumlayabilmek için ona bir bütün olarak bakabilmeniz gerekiyor; çünkü çözüm filmin geneline yayılmış ve bunları birleştiremeyince doğru sonuca gitmek imkansız.  

Şimdi finali daha iyi anlayabilmek için olayları biraz genişçe ele alarak anlatayım.

Beth’in depresyon ve karanlık düşünceler olarak özetlediği psikolojisi henüz 17 yaşındayken başına gelen dört dakikalık ölüm deneyimini yaşadıktan sonra ortaya çıkmıştı. Beth bu durumu bedenin uyanıkken zihninin kendinde olmaması olarak anlatıyor. Yani bir nevi uyurgezerlik…

Beth aslında bu durumun sadece uyurgezerlik kavramıyla açıklanamayacağının da farkında. Arkadaşlarından fikir almaya çalışırken bu kavramı onlar ortaya atıyor ve o da konuyu istediği yere getirmenin verdiği rahatlıkla tamam öyle diyelim, moduna giriyor ve konuşmasına bu bulaşıcı mı, şeklinde devam ediyor.

Peki, nedir bu durum? Beth’in önce kocasında gördüğü ve sonra kendisine geçtiğini söylediği bu durum tam olarak nedir?

Beth ölüm deneyimini yaşadıktan sonra diğer taraf onun peşini bırakmıyor. Hiçlik ya da ölüm diyebileceğimiz o varlık onu adeta elinden kaçırdığını düşünüyor. Tanıştığımız gece gittin, diyor. Adeta Beth’e kafayı takmış durumda. O günden beri seninleyim, diye ekliyor.

Ölüm, hayata dönen Beth’e ulaşmak ve onu yanına çekmek istiyor. Onu doğrudan öldüremediği için de ona en yakın kişiye ulaşıyor. Bu kişi Beth’in kocası Owen. Ölüm, Owen’ın kulağına Beth’i geri göndermesini fısıldıyor. Tekrar ve tekrar. Bunun anlamı Beth’i öldürmesi… Eliyle boğazını tutmasını buna bir işaret.

Owen’ın yaşlı adam Mel’e söylediği utanç verici dürtüler işte buydu. Mel, Owen’ın yanında bir başka kadın gördüğü için olayı yanlış anlamıştı. Owen’ın karısını aldattığını düşünmüştü. Mel, sonra bu durumu Beth’e anlatmaya gelmişti ama onların mutlu olduğunu gördükten sonra bundan vazgeçmişti.

Owen bir mühendis. Kendisine musallat olan bu varlıktan kurtulabilmenin yollarını arıyor. Önce ormanın içerisinde kendi evlerine benzeye bir ev inşa ediyor. Bu sırada büyü işine de girişiyor. Eşine benzeyen kadınları tespit ettikten sonra onları büyülüyor ve kurbanların kendilerini Beth gibi hissetmesini sağlıyor. Kitapçı kızın ne söylediğini hatırlayın burada. Ben sendim, sen de ben, diyor Beth’e.

Bu büyünün etkisiydi. Kitapçı kıza az sonra geleceğim.

Owen bir süre başkalarını öldürerek ölümü kandırmayı başarıyor. Ancak bir süre için…

Kitapçı Kız

Kitapçı kız önemli; çünkü Owen’ın peşine düştüğü kadınlar arasında tek hayatta kalan o. Owen onu da eve çağırıyor ve bebeğe dokunmasını söylüyor. Onunla bebek arasında bir bağ kuruyor ve tam onu öldürmek üzereyken vazgeçiyor. Kızın söylediği gibi kafası karışık. Ölümlerin artık bir işe yaramadığını fark ediyor.

Onun Madelyne’a ne söylediğine dikkat. Owen ona “It wasn’t working anymore.” demiş. Yani artık işe yaramıyor, diyor. Ölüm artık bu sahte kurbanlara kanmıyor ve Beth’i istiyor.

The Night House incelemesinin tamamı 25. Kare’de.