Little Fish- Küçük Balık (2020), yeni evlenmiş bir çift üzerinden Alzheimer hastalığının (NIA) insan hafızasını nasıl adım adım yok ettiğini anlatıyor. Emma ve Judi ikilisi birbirini çok sevse de yakın arkadaşları Samantha ve Ben’in başına gelenler onlara olmak üzeredir. Hastalık Jude üzerindeki etkisini artırmaya başladıkça eşi için çırpınan Emma’nın yaşamı daha da zorlaşacaktır. Ancak sorun sadece Jude ile sınırlı değildir ve beklenmedik gelişmeler olacaktır.
Orijinal Adı: Little Fish
Tür: Drama, romantik, bilim-kurgu
Yönetmen: Chad Hartigan
Ülke: Amerika, Kanada
Oyuncular: Olivia Cooke, Jack O’Connell, Soko, Raúl Castillo
Süre: 01s 41dk
IMDB: 6,9 – 25. Kare puanı: 6,5
Genel İzlenimlerim
Açıkçası ben filmin daha vurucu ve daha etkili olmasını bekliyordum; çünkü sonuç olarak çok sevdiğiniz bir insanın adım adım sizi unutması sürecini aktarıyor. Ancak film ne 21 Grams– 21 Gram (2003) gibi ağır bir etki bırakabiliyor ne de Requiem for a Dream (2000) gibi sizi yerden yere vurabiliyor. Bu nedenle film beni çok etkileyemedi.
Diğer taraftan film Alzheimer hastalığının hafızayı nasıl adım adım yok ettiğini, özellikle son evreye ulaştığında (özellikle hasta yakınları için) nasıl korkunç ve ürkütücü bir hale geldiğini kendine özgü bir kurguyla aktarmış. Filmin en başarılı yönü bence kurgusuydu. Oyunculuklar iz bırakacak kadar iyi değil; senaryo sürprizlerle dolup taşmıyor ama kurgu gayet başarılı. Filmin açılışında, çok bir anlam veremediğiniz sahnenin daha sonra kazandığı anlam ve “Mavi” detayı çok iyiydi (Aynı şekilde Tom ve Tim olayı da).
Sonuç olarak Little Fish- Küçük Balık (2020) bence izlenebilir bir yapım. Eğer çevrenizde ya da ailenizde Alzheimer hastası varsa mutlaka seyretmelisiniz. Ancak yüksek beklentilerle izlerseniz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.
Son olarak minik bir not: Filmin bilim-kurgu tarafı hastalığa neden olan bir virüse bağlanarak aktarılmış (Bu bilgi filmin resmî tanıtımda yer aldığı için bunu spoiler olarak görmüyorum). Altını dolduramayacakları bir detaya senaryoda neden yer verirler bilemiyorum. Çok gereksizdi. Filmin dram yönüne balta vuran bu virüs detayı olmasaydı ve film Emma ve Judi üzerinden bir de Emma’nın annesi üzerinden ilerleseydi tadından yenmezdi.