The Time Traveler’s Wife- Zaman Yolcusunun Karısı (2009), eşine az rastlanan ve nesli tükenmeye yüz tutmuş filmlerden bir tanesi. Zaman yolculuğu gibi son derece çekici bir kurguyu romantizmle harlamayabilmiş ve gözlerinizi yaşartma potansiyeli bulunan kaç film gösterebilirsiniz ki?
Film, genetik bir bozukluk nedeniyle elinde olmadan yani istem dışı bir şekilde çocukluğundan beri hem geçmişe hem de geleceğe yolculuk yapan bir adamın hikâyesine odaklanıyor.
Peki, bu filmde ne bulacaksın? Seni bu filmde ne bekliyor?
Öncelikle böyle bir yeteneğin her zaman bir ödül olmadığını göreceksin. Ancak bunun da ötesinde sevdiklerinin değerini daha iyi öğreneceksin bu filmle beraber…
Çünkü bu filmde sımsıcak ve katıksız bir sevgiyi seyredeceksin. Hem kadın da hem erkek de… Aşkları için savaşan insanlar göreceksin. Sevdiğinin bir sözünü yıllar geçse de unutmayan ve onu gerçekleştirmek için savaşan bir adam göreceksin örneğin.
Hayatının aşkını bulan bir kadının ona nasıl sımsıkı sarıldığını göreceksin. Hayatın aşkla değer kazandığını bir kez daha fark edeceksin.
Gerçek sevginin dile getirmenin çok ötesinde bir şey olduğunu öğrendiğinde çok şaşıracaksın. Seni seviyorum, demek güzeldir elbet ve bu sözlere layık insanları bulabilmek… Ancak onları bulduğunda bitmeyecek hiçbir şey; asıl o zaman başlayacak çoğu şey…
Zaman Yolcusunun Karısı, eksiklerine rağmen güzel ve bence izlenilmesi gereken romantik bir film… Vaktiniz varsa ve eğer yanınızda sevdiğiniz birisi varsa ona sarılarak izlemenizi şiddetle öneriyorum.
Filmi seyrettiğinizde neden böyle söylediğimi daha iyi anlayacaksınız…