Recalled (2021), akılları karıştıran ve gerçekten sağlam ters köşe yapabilen bir gizem filmi. Filmin adı olan Recalled; unutulmuş bir olguyu, olayı veya durumu zihne geri getirmek; onu hatırlamak anlamına geliyor. Filmde bir kaza sonrası geçirdiği travma nedeniyle geçici hafıza kaybı yaşayan bir kadının yavaş yavaş geçmişini hatırlama süreci anlatılıyor.
Bu tarzı seviyorsanız filmi kaçırmamanızı öneriyorum. Bu yazıda filmin çözümünden bahsetmek istiyorum.
Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.
Orijinal Adı: Recalled
Tür: Drama, gizem, gerilim
Yönetmen ve senarist: You-min Seo
Ülke: Güney Kore
Gösterim Tarihi: 21 Nisan 2021 (Güney Kore)
Oyuncular: Seo Ye-Ji, Kang-woo Kim, Sung Hyuk, Gong Yoo Rim, Yoo-ram Bae, Park Bom, Yeom Hye-ran
Süre: 01s 39dk
IMDB: 6,9 – 25. Kare puanı: 7,5
Karakterlerin Anlatımı ve Final Çözümü
Bu filmde üç önemli karakter var. Birincisi hafızasını kaybeden Kim Soo Jin; ikincisi onun kocası gibi davranan ama gerçekte küçüklüğünden beri onu koruyan, kollayan üvey ağabeyi Kim Sun Woo ve son olarak da Kim Soo Jin’in gerçek kocası olan Lee Ji Hoon.
Filmin büyük çoğunluğunda Kim Sun Woo kendisini hem bize hem de Soo Jin’e, Lee Ji Hoon olarak tanıttı. Peki, neden böyle yaptı? Amacı Soo Jin’e zarar vermek miydi? Gerçek koca Kim Ji Hoon nereye saklanmıştı? İnşaat alanına giden Sun Woo amacı neydi? Bavulun içerisinde kim vardı?
Tüm bu soruların cevabını adım adım vereyim.
Olayların çözümünü iyi anlayabilmek için önce Soo Jin’in geleceğe dair hiçbir görüntü görmediğini, gördüklerinin tamamının geçmişteki anılarından ibaret olduğunu söyleyeyim. Bunu inceleme boyunca aklınızdan hiç çıkarmayın, lütfen.
Olayların Kronolojik Sıralaması
Soo Jin’in çeşitli zamanlarda ve mekânlarda gördüğü küçük kız aslında kendisi. Onunla ilk kez asansörde karşılaşıyorlar. Kızın asansöre bindiği kat önemli. Minik kız asansöre üçüncü katta biniyor. Soo Jin ve ailesi daha önceden bu katta yaşıyordu. Soo Jin daha sonra bu kızı takip ediyor ve onun girdiği ev havaya uçuyor. Orada ölen kadın Soo Jin’in annesiydi. Oraya doğru koşan çocuksa Sun Woo’un çocukluğu. O muhtemelen komşu çocuğu olduğu için onunla oynamaya gelmişti.
Burada onun babasına ne oldu, diye sorabilirsiniz. Soo Jin’in babasına dair filmde hiçbir detay yok. Muhtemelen babası çoktan ölmüştü.
Bu kaza sonrasında Soo Jin kimsesiz kalıyor ve onu 706 numarada kalan çenesinde yara izi olan adam sahipleniyor. Adam evde erkek çocuğu ile birlikte yaşıyor. Çocuğun adı Sun Woo. Sun Woo, defalarca gördüğümüz üzere babası Soo Jin’e kötü davransa da o üvey kardeşine çok iyi bakıyor. Onu koruyor. Ona sahip çıkıyor.
(Burada minik bir parantez açayım. Senaryonun en önemli boşluğu bence burada. Çünkü bu yaralı yüzlü adamın Soo Jin’in neden sahiplendiğine dair hiçbir ipucu yok. Ona acımış mıydı? Ölen annesini mi tanıyordu ya da asansör sahnesinden biraz zorlarsak çıkarabileceğimiz sonuca göre Soo Jin’in annesiyle ilişki mi yaşıyordu? Tüm bunların dışında olumsuz taraftan bakarsak sahipsiz kalan bir minik kızı evine alarak onu istismar mı etmek istiyordu? Bunların cevabı filmde yok. Sadece üvey babanın Soo Jin’i dövdüğünü görüyoruz ve artık ona bakmak istemediğini öğreniyoruz).
Soo Jin o evde büyüyor ve artık genç bir kıza dönüşüyor. Muhtemelen üniversite çağlarında; çünkü daha sonra duyacağımız bir yurt olayı olacak. Asansörde gördüğümüz ve 706 numaralı daireye giren genç kız, Soo Jin’in gençliği. Baba artık ona bakmak istemiyor. Onu bara göndereceğini söylüyor. Muhtemelen onu pazarlamayı düşünüyordu; çünkü telefondaki kişiye Soo Jin’i kastederek yüzü güzel diyor.
Tam bu sırada üvey baba evdeki genç Soo Jin’i dövmeye başlıyor. Onu koruyan ve aslında Soo Jin’e aşık olan Sun Woo babasını başına bir darbe vurarak öldürüyor. Onu bir bavulun içine koyuyor ve bir yere gömüyor. Cesedi gömdüğü yeri daha sonra polis sorgusunda itiraf ediyor ve ceset bulunuyor.
Peki, Soo Jin’e ne oluyor? Sun Woo ona, Sen Ji Hoon’un yurduna gitmesini söylüyor. Soo Jin o yurtta kalırken Ji Hoon ona aşık oluyor ve bir süre sonra da evleniyorlar. Düğünde açıkça gördüğümüz üzere Soo Jin’in Sun Woo dışında hiç kimsesi yok.
Şimdi olayların daha da karışmaya başladığı noktaya geliyoruz
Ji Hoon ve Soo Jin evlidir evli olmasına ama Soo Jin ve üvey kardeşi Sun Woo, doğa yürüyüşleri adı altında sık sık görüştükleri için Ji Hoon onları kıskanmaya başlıyor. Burada şunu söylemek gerekiyor: Sun Woo, üvey kardeşi olan Soo Jin’e âşıktır ama hiçbir zaman bunu ona söylememiştir. Dolayısıyla aslında aralarında cinsel bir ilişki ya da aşk anlamında duygusal bir ilişki yok. Ama ne olursa olsun bu sık görüşmeler Ji Hoon’u rahatsız ediyor; çünkü o bir erkek olarak Sun Woo’nun kendi eşini sevdiğini fark ediyor. Bunu anlayabilecek kadar zekî birisi ve bu durum onu deli ediyor. Hatta Soo Jin’e fiziksel şiddet bile uyguluyor.
Olaylar bu duruma gelince Soo Jin çalıştığı işe bir süre ara veriyor ve bu sırada boşanma kararı alıyor. Bunu da kocasına yani Ji Hoon’a iletiyor.
Ancak gel gelelim ki Ji Hoon’in başı tefecilerle de beladadır. Projeyi tamamlamak için para aldığı tefecilere olan borcunu işler kötü gittiği için ödeyememiştir ve başı derttedir. Tefeci adam onu evin dışına kadar gelerek darp bile eder. Tefeci parayı bu gece istiyorum, der ve ona son bir fırsat verir.
Ancak çakal Ji Hoon öyle göründüğü gibi masum birisi değil. Çok kurnaz bir adam. Tefeciye olan borcunu ödemenin bir yolunu bulmuştur. Şirket iflas bayrağı çekmeden önce şirketi eşinin üzerine sigortalatmıştır. Eşini öldürerek ya da onun intihar etmesini sağlayarak (ki bence birinci yolu seçecektir) alacağı parayla borcunu ödeyecektir. Bu arada konuşmalardan anladığımız kadarıyla ona karısını öldürmesini ve sigorta olayını ayarlamasını tefeci söylemiş. Çünkü onu pataklarken “Söylediğim gibi yap” diyor. İnşaat sahnesindeyse sigorta poliçesine bakarak “Onu nasıl öldüreceksin?” diye soruyor (Eşi ölünce sigorta şirketinin para ödeyeceği net. Çünkü Sun Woo da polise böyle bir plan yaptığını söylemişti. Sun Woo tabii ki parayı kendisi için almayacaktı; o başka bir konu ama önemli olan sigorta parasının alınabilmesi için Ji Hoon’nin ölmesi gerektiği gerçeği).
Ama tefeci onu sıkıştırınca planları bozulur. Tefeciyi öldürürken bu yüzden ona kızar ve bekle demiştim, der.
Tefeci, evlilik yıldönümlerinde gece vakti onu takip eder ve inşaat alanına kadar gelir. Ji Hoon’un bir güzel benzetir. Tefeci zaten sigorta belgesini görür görmez karısını kastederek “Onu nasıl öldürmeyi düşünüyorsun” diye sorar.
Tefeciyi öldüren Ji Hoon cesedi betonun içine gömüyor. Polislerin bulduğu ceset aslında tefeciye aitti. Ya kolundaki saat, diye sorarsanız tefecinin inşaat alanında Ji Hoon’u pataklarken kolundaki saati çıkarıp aldığını görebilirsiniz.
Tam bu sırada inşaat alanına Soo Jin de geliyor; çünkü kocası onu oraya davet etmişti. Ji Hoon orada tesadüfen de olsa Kanada’yla alakalı broşürleri görünce artık kendisini kaybediyor ve eşine saldırmaya başlıyor. Çıkan arbedede Soo Jin kocasının başına demirle vuruyor. Başından kanlar akınca onun öldüğünü düşünüyor. Bu sırada koruyucu melek Sun Woo da inşaat alanına geliyor ve aynen yıllar önce küçükken yaptığı gibi üvey kardeşini, sevdiği kişiyi bir kez daha kurtarıyor.
Sun Woo çoktan öldüğünü düşündükleri Ji Hoon’un cesedini betonun içine gömüyor. Ancak Soo Jin, kendisini suçluluk psikolojisine sokuyor ve tüm bunlar benim yüzümden oldu, seni hep zor durumda bırakıyorum, diyerek kendisini aşağıya bırakıyor.
Normalde ölmesi gereken Soo Jin kum yığınının üzerine düşerek ölümden kurtuluyor. Sun Woo onu sırtına alarak hastaneye götürüyor. Kendisine gelen Ji Hoon tepeden onları izliyor. Ancak ne Sun Woo ne de Soo Jin onun hayatta olduğunu bilmiyor.
Filmin başında Soo Jin’in hastanede uyandığını görmüştük. Filmde seyrettiğimiz olaylar işte tam olarak Soo Jin aşağıya düştükten sonra başlamış. Soo Jin hafıza kaybı yaşadığı için Sun Woo ona kendisini kocası olarak tanıtıyor. Amacı olaylar daha fazla karışmadan, Ji Hoon’un ölümü ortaya çıkmadan (onun öldüğünü düşünüyor) üvey kardeşini çocukluk hayali olan Kanada’ya götürmek.
Sun Woo, Kanada’ya gidene kadar onun geçmişi hatırlamasını pek istemiyor. Çünkü eğer hatırlarsa ağzından bir şeyler kaçırabilir ve tüm planları suya düşebilir.
Diğer Bazı Detaylar
Evet, olayların genel çerçevesi böyle. Filmde karmakarışık bir halde verilen olay örgüsünü belli bir sıraya koyarak aktarmaya çalıştım. Senaryonun burada bahsetmediğim çok güzel dokunuşları, çok ince detayları var.
Filmde; Sun Woo’nun fotoğraf çekimi sırasında gelinin sağ tarafına geçmesi, polislerin Soo Jin’in kollarındaki morluklardan ötürü Sun Woo’dan şüphelenmeleri, Soo Jin’nin zihninin birkaç sahnede tarihler konusunda yanılması, senaryonun bizleri aslında melek gibi bir adam olan Sun Woo’nun kötü olduğuna inandırmayı başarması, Sun Woo’nun hayatı boyunca üvey kardeşini koruması, ona âşık olmasına rağmen bunu ona hiç söyleyememesi, bu aşkını Soo Jin’nin hayallerini gerçekleştirmeye çalışarak yaşaması, finalde onu korumak uğruna kendisini feda etmesi, filmin açılışında onun Soo Jin’nin ellerine şefkatle dokunması ve bir daha çizim yapamamasından korkması gibi çok ince ve harika detaylar var.
Recalled incelemesini 25. Kare üzerinden seyredebilirsiniz.
, akılları karıştıran ve gerçekten sağlam ters köşe yapabilen bir gizem filmi. Filmin tam çözümü bu yazıda.){kind=link}