Doors- Kapılar (2021) uzaylıların dünyayı oldukça sıra dışı bir yolla işgalini anlatan bir bilim-kurgu yapımı. Dünyanın her yerinde aniden milyonlarca gizemli “kapı” beliriyor. Bu kapılar üzerinde araştırmalara başlayan insanlık, bu kozmik anormalliklerin amacını keşfetmeye çalışır. Bu sırada dünya üzerinde oldukça tuhaf olaylar meydana gelmektedir. Bu kapılarla karşılaşanların bir kısmı garip bir şekilde onlarla etkileşime geçmek için bir çeşit dürtü hissediyorlar. Kapı milyonlarca insanı “yutuyor” ve bunların çok az bir kısmı geriye dönebiliyor.
Hükümet, kapıları araştırmak amacıyla kapılardan geçme cesaretine sahip gönüllüler görevlendiriyor. Kapılardan geçen gönüllülerin hikayeleri zaten filmi ana temasını oluşturuyor. Kapılardan geçen birkaç farklı kişinin neler yaşadığını detaylarıyla seyrediyoruz.
Doors– Kapılar, son zamanlarda seyrettiğim en başarısız bilim-kurgu filmlerinden bir tanesi. Konu bütünlüğünden uzak, son derece sıkıcı ve heyecan duygusu vermeyi başaramayan bir film. Gerçeklikle ilgili kurgulamaya çalıştığı teori son derece sıkıcı, karakterlerin hikayeleri inanılmaz karmaşık ve aynı zamanda son derece yüzeysel işlenmiş (özellikle ilk bölümde, okulda).
Şimdi de spoiler içeren bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Amatör, Basit ve Derinlikten Uzak Bir Yapım
“Tokmaklar” gönüllü araştırmacılar ya da sözde bilim insanlarının giysileri son derece absürt denebilecek uzay giysileriydi ve pratikte hiçbir anlam ifade etmiyordu. Neden uzay giysisi kullanıyorlar? Kapının diğer tarafına ilk geçenler muhtemelen onlar değil; tam aksine onlardan önce diğer tarafa geçen gönüllülerden bahsediliyor. Bu durumda içerde bu giysinin hiçbir işe yaramayacağı bilgisi onlara verilmemiş mi? Giysi onları neye karşı koruyor? Hava değişimi ya da değişken basınç faktörü, gaz sızıntısı… İçerde bunlardan hiçbirisi yok. Üstelik “kapı” içeride onların giysilerini bir anda yok edebiliyor (zihinsel bir oyun da olsa fark etmez, giysiler bir anda yok olabiliyor). Bu durumda önceki “bilim insanları” hiç mi veri toplayamamış ki bu estetikten uzak astronot giysileri giyilmeye devam ediliyor.
Kapının diğer tarafından canlı veya başka türlü hiçbir şey çıkamaz, uyarısı yapılıyor. Bu durumda gönüllülerin dışarıya çıkmaları için yapılan anonslar da neyin nesi? Gönüllüler içeriye girip çıkabiliyorlarsa baştaki uyarının mantığı nedir?
Kapının diğer tarafında gördüğümüz odalar normal bir evden neredeyse farksızdı. Odanın birisine doldurulan güller ve ters çevrilmiş biberonlar bizi germeli miydi? Bunların bizi tedirgin etmesi mi gerekiyordu? O kadar anlamsız sahnelerdi ki…
Araştırmacıların böylesine hayatî ve önemli verileri kaybetmek için fotoğraf çekimi yaptıkları telefonlar dışında hiçbir ekipmanları yoktu. İçeriden dışarıya hiçbir ekipmanın çıkamadığını biliyoruz; ancak fotoğraf makinesi alınabilen bir yere kamera da, laboratuvar ekipmanları da alınabilir. Bu ekipmanların elde ettiği veriler ana bilgisayarlara transfer edilebilir (Çünkü telefonlar çekiyor ve sinyal sorunu yok). Bu insanlar içer,de fotoğraf çekmek dışında hiçbir şey yapamıyorlar mı? Havadaki gazların oranı, gördükleri maddelerin gerçekten bu dünyaya ait olup olmadıkları, eşyaların yapıları, içinde bulundukları evin gerçekte nerede olduğu, evin dışı… Bunlara dair en küçük bir merakları bile yok.
Araştırmacılar dış dünya ile sürekli irtibat halindeler (Konuştukları kişileri hiç görmememiz de ayrıca bir basitlik olmuş). Canlı canlı konuşuyorlar. Bu durumda kapının dışına hiçbir şey çıkamaz, hipotezi çürümüş oluyor. Ses dalgaları ya da sinyaller dışarıya çıkıyor (Dolayısıyla görüntüler de dışarıya aktarılabilir). Neden hiçbirisinin üzerinde canlı yayın kameraları veya o türde bir ekipman yoktu?
Jamal Adkins adındaki adamın eski radyo kulübesi ekipmanlarını kullanarak kapıyla iletişime geçebilmesinin izahı nedir?
Filmde de söylendiği üzere hükümet ve tüm dünya bu kapılarla iletişim kurma yolları ararken kapı neden sadece bu adamla iletişim kuruyor? O kadar gelişmiş bir türse ve yine söylendiği gibi “iletişim kurmak için” açılmış kapılar varsa neden sadece bu adamla ve neden sadece az gelişmiş bir radyo frekansıyla konuşuyorlar? Geleceğimize karar vermek için bilgi toplayan, insan arşivleyen uzaylılar neden bu “alt türle”, konuşmayı yeni öğrenmiş bir bebek gibi iletişim kuruyor? Nerede o üstün zekaları? Çok boyutlu gerçeklikler üzerinde tasarımlar yapan uzaylılar konuşmayı pek beceremiyor galiba? Konuşmanın içeriği uzunca bir süre “Adın ne? Nerelisin? Ben senin arkadaşınım” seviyesi etrafında dönüyor.
Uzaylılar kapı değil; kapılar uzaylı değil. Şekilsel olarak en azından bir tür form çıksaydı karşımıza. Zira bu kapıları ciddiye almak biraz zor görünüyor. A1, A2 seviyesinde konuşmaya çalışan tuhaf bir kapı… Bu mu bizleri arşivleyen ileri teknoloji ürünü uzaylıların iletişim yolu? İnsanları arşivliyorlarsa, onlara ait tüm bilgileri zaten alıyorlarsa neden ayrıca “iletişim kapıları” var? Konuşarak hiçbir şey elde edemedikleri belli. O zaman bu çabanın anlamı nedir?
Finaldeki bonus saçlı teorisyen Dr. Alan Price neden öyle tuhaf davranıyordu? Bu adam da mı uzaylılar tarafından ele geçirilmiş ya da film kapanırken söylediği “Hoş geldiniz” sözüne dayanarak bu adam zaten bir uzaylı mıydı?
Muhteşem teorisyen Dr. Price “Geri dönenler kozmik olarak gelişmişler” diyor. Bu nasıl bir gelişme ve biz neden göremedik? Anladığımız kadarıyla Jamal onların içinden çıkanlardan bir tanesi. Adamda kozmik gelişme falan yok. Gayet sıradan ve normal birisi… Dr. Price’in söylediği türde bir insan yer almıyor bu filmde. Teorisi havada kalıyor. Ayrıca içerden çıkanlar neden ve nasıl çıkıyorlar? Uzaylılar onları bilerek mi bırakıyor? Kaçıyorlar mı yoksa? Cevap yok.
Filmle ilgili düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.
 uzaylıların dünyayı oldukça sıra dışı bir yolla işgalini anlatan bir bilim-kurgu yapımı.){kind=link}