Conjuring evreni içerisinde tam sekiz tane film barındıran bir korku serisi. Kendi içerisinde bir sıralama takip ediyor. Filmdeki olaylar 1952 yılından 1981’e kadar uzanan bir zaman dilimini içerisine alıyor, en azından şu an için böyle. Olay örgüsünü ve sıralamasını kaçırırsanız Conjuring evrenine hakim olamazsınız.
Bu gezintimizde filmlerin olay örgüsüne bakacağız ve Şeytani varlıkları tanıyacağız. Yapımları hikaye sırasına göre yani izleme sırasına göre ele almayı düşünüyorum. Eğer bu evreni hiç bilmiyorsanız ve ilk kez seyredecekseniz şu sıralamayı takip etmeniz gerekiyor:
Conjuring evreni kronolojik sıralaması:
- The Nun (2018)
- Annabelle: Creation (2017)
- Annabelle (2014)
- The Conjuring (2013)
- Annabelle Comes Home (2019)
- The Curse of La Llorona (2019)
- The Conjuring 2 (2016)
- The Conjuring: The Devil Made Me Do It (2021)
1. The Nun – Dehşetin Yüzü (2018)
The Nun – Dehşetin Yüzü (2018), Conjuring evreninin başlangıç filmi olarak sayabileceğimiz bir yapım. Filmde, The Conjuring 2- Korku Seansı 2’de (2016) ortaya çıkan şeytanî rahibe Valak’in orijin hikâyesini seyrediyoruz. Bu Şeytan, Conjuring evreninin en güçlü ve en tehlikeli kötüsü olduğu için ona yakışan bir orijin filmi çekilmiş. Biz seri boyunca pek çok kötü ruh, cadı ve şeytan vs. görsek de hiçbirisi Valak kadar güçlü değil.
Filmin olay örgününe kısaca bakalım.
1952 yılındayız. Vatikan, Rahip Anthony Burke’yi Romanya’da oldukça eski bir manastırda meydana gelen bir intihar vakasını araştırmak üzere görevlendiriyor. Orta Çağ’da Aziz Carta Dükü tarafından yapılan tarihi mastırda bir rahibe kendisini asarak intihar etmiştir. Rahip Burke, Vatikan’ın isteği üzerine yanına henüz bağlılık yemini etmemiş bir rahibe adayı Irene’yi alır ve olayın geçtiği köye ulaşır. Bu andan sonra zaten manastırın içindeki gizemlerin adım adım çözülme sürecini seyrediyoruz.
Türkçeye oldukça ilginç bir seçimle Dehşetin Yüzü olarak çevrilen The Nun, bir orijin hikâyesi olarak oldukça başarılı. Bu yapım Conjuring evreninin hikaye serinin bir ara filmi olarak görülebilir. Şeytan Valak’ın kötülüğünün kökenlerini, Cehennem’den nasıl yükseldiğini ve diğer bazı detayları öğrenmek her açıdan güzeldi.
Filmin mükemmel bir atmosferi var sizi o manastırın içerisine çekerek, korkuyu iliklerinize kadar yaşatabiliyor. The Nun, Conjuring evreninin en önemli filmlerinden birisi.
Amacınız Conjuring evreninin kronolojisine hakim olmaksa açılışı bu filmle yapmanız en doğrusu.
2. Annabelle: Creation (2017)
Serinin ikinci filminde bundan sonraki filmlerin neredeyse tamamında bir şekilde göreceğimiz şeytanî bebek Annabelle’in orijin hikayesini seyrediyoruz. Şeytanî bebek Annabelle’le alakalı seriye tam hakim olmayanların düştüğü bir yanlışı en başta düzelteyim.
Conjuring evreninde lanetli eşyaların içerisinde kötü ruhlar ya da şeytanlar bulunmuyor. Oyuncak bebeklerin ya da eşyaların ruhu bulunmadığı için şeytanlar, iblisler ya da kötü ruhlar onları ele geçiremiyor. Bu ürkütücü bebek Annabelle’in içerisinde aslında bir şeytan yok. Şeytan bu bebeği bir araç olarak kullanarak insanların ruhunu ele geçirmeye çalışıyor. Şimdilik bu kadar detay vereyim. Annabelle: Creation’ın konusu özet olarak şöyle:
1943 yılındayız. Oyuncak bebek üreticisi Samuel ve karısı Esther’ın sevimli kızları Bee, bir araba kazası sonrasında hayatını kaybediyor. Kazada ölen bu minik kızın adı Annabelle. Arı anlamına gelen Bee, onun çalışkanlığını ya da tatlılığını vurgulamak için söyleniyor. Filmin hemen başlarında görüldüğü üzere ürkütücü bebeğimizi yapan kişi işte bu oyuncak ustası.
Samuel ve Esther ikilisi kızlarının ölüm acısı tazeyken yine 1943 yılında çılgınca bir şey yapıyorlar. Kızlarını tekrar görmelerini ya da konuşmalarını sağlayacak güce sadık kalma yemini ediyorlar. Bu taleplerine bir şeytan yanıt veriyor ve onları kandırıyor. Kızlarının fiziksel görünümünü kullanarak onların yaşamlarına giriyor.
Burada hikayeyi bölerek bir ara not paylaşayım. Samuel ve Esther ikilisine cevap veren şeytanın adı filmde söylenmiyor. Ancak onun bir önceki filmde gördüğümüz inanılmaz güçlü bir şeytan olan Valak olmadığını söyleyebiliriz. Valak karşımıza daha sonra çıkacak ve Cehennem’e geri gönderilecek. Conjuring evreninde sayısız şeytan ve sayısız kötü bulunuyor. Hikayeye geri dönüyoruz.
Şeytan, sonsuza kadar yanınızda olmam için bebeğin içerisine girebilir miyim, diyerek onları bir kez daha kandırıyor. Şeytan dikkat ederseniz adımlarını karşı tarafı kandırarak da olsa mutlaka onların iznini alarak atıyor. Bu durum ruhları ele geçirirken de böyle…
İşte bizim ürkütücü bebeğimiz ve Şeytan arasındaki bağ tam olarak burada kuruluyor.
Artık seri boyunca bu bağ hiç kopmayacak. Bebek neredeyse Şeytan orada olacak.
Şunu tekrar vurgulayayım ki Şeytan aslında hiçbir zaman bebeğin içerisine girmiyor; sadece onu insanlara daha kolay ulaşmak için bir aracı olarak kullanıyor. Bebek, bu tarafta onun için bir bağ meydana getiriyor ve Şeytan bir taşıyıcı bedeni olmadan insanların dünyasıyla iletişime geçebiliyor.
Ancak Samuel ve Esther bir süre sonra bu varlığın gerçek kızları olmadığını anlıyor ve kiliseyi arayarak onu bir dolabın içerisine hapsediyorlar (Bebeği neden yok etmiyorlar? Bu sorunun cevabı ileriki filmlerde verileceği için şu an buna değinmedim). Çıkamasın diye de dolabın etrafına İncil’den sayfalar yapıştırıyorlar. Bu gerçekten işe yarıyor. Ancak unutmayalım ki Şeytan asla yok olmaz. Sadece fırsat kollar.
Aradan tam olarak 12 yıl geçer ve 1955 yılına geliyoruz. Samuel ve eşi Esther, bir rahibe gözetiminde bulunan altı yetim kızı evlerine alıyorlar. Yani evlerini bir tür yetimhaneye çeviriyorlar. Samuel ve Esther ikilisi şeytani bir kötülüğü uyandırmanın kefareti olarak yetim kızlara bakma kararı almışlar; ancak onlar farkında olmasa da eve gelen yetim kızlar şeytani varlık için bir ödüle dönüşüyor.
Çocuk felci geçirdiği için sakat olan Janice, Şeytan’ın attığı notları takip eder ve Bee’nin odasına gizlice girer. Dolabın içinde kilitli bir oyuncak bebek bulur. Onu dolaptan çıkardığı anda zaten kötülüğü tamamen serbest bırakmıştır ve filmin sonunda pek çok olay yaşandıktan sonra şeytan onun ruhunu tamamen ele geçirir. Yani şeytan artık Janice’in içindedir.
Filmin sonlarında polis oyunca bebeği olay yeri kanıtı olarak aracın arkasına atıyor ve götürüyor. Bebeğe ne olduğu bir sonraki filmde göreceğiz. Şu an söylemeden geçiyorum.
Janice yani şeytansa, çoktan kayıplara karışmıştır. Bir süre sonra onun yetimhanede ortaya çıktığını görüyoruz. Burada kendisini evlatlık edinmeye gelen Sharon ve Pete Higgins çiftine adının Annabelle olduğunu söylüyor. Bu çiftin hikâyesini bir sonraki filmde seyredeceğiz.
Filmin kapanışında 12 yıl sonrasına yani 1967 yılına atlanıyor. Janice ya da yeni adıyla Annabelle bu ailede büyümüştür. Onun yanındaki birisiyle birlikte üvey anne ve babasını vahşice öldürdüğü görülüyor.
Tam bu sırada olayı gören bir komşu kocasını uyandırıyor ve film böylece sona eriyor. Hikaye sonraki filmde tam olarak buradan devam edecek ve gerçekten korkunç olaylar yaşanacak.
Bir Önceki Filme Yapılan Atıflar
Senaryoda serinin bir önceki filme atıf yapılması, bağlantı atılması son derece gerekliydi ve güzel olmuş. Bir önceki filmde Romanya’daki manastırda duvarda gördüğümüz rahibe fotoğrafının aynısını bu kez Rahibe Charlotte’nin elinde gördük. Charlotte fotoğraftaki 3 kişiyi tanıdığını söylerken sonuncu rahibeyi hiç görmediğini aktarıyor. Onun kim olduğu net olarak söylenmese de şeytanî rahibenin insan kılığına girebildiğini zaten biliyoruz. Ayrıca filmin sonunda Carta manastırının 1952 yılına ait görüntüsü aktarılıyor. Bir önceki filmde yaşanan olayların 1952 yılında gerçekleştiğini biliyoruz.
Annabelle- Conjuring evreni kronolojik incelemesini 25. Kare üzerinden seyredebilirsiniz.