Netflix’te Super Me- Süper Ben (2019) adıyla yayınlanan Çin yapımı fantastik filmin orijinal adı Qi Huan Zhi Lv. Filmde uyku sorunu çeken bir senaryo yazarının hikayesini seyrediyoruz.
Filmin Konusu
Altı aydır uyumadığını söyleyen Sang Yu adındaki bir hikâye yazarı uyuduğu zaman karşısında bir tür şeytan görmektedir. Kendisini öldürmek için çabalayan bu şeytan rüya dünyasında son derece güçlü olduğu için Sang Yu’ya da bu gerçekçi rüyalarında acı çektirmekte ve onu öldürmektedir.
Her şey böyle devam ederken Sang Yu adeta yürüyen bir uyurgezer gibi ortalıkta dolaşırken ve rüya dünyasıyla gerçeği ayırt etmekte zorlanırken daldığı bir rüyada özel bir gücünün olduğunu fark eder. Rüyasında ölmeden önce eline aldığı değerli bir metal parçası uyandığında da onun elindedir. Bu gücünü geliştirmeye uğraşan Sang Yu bunu başarır ve kısa süre içerisinde zengin olur. Ancak akıl almaz servetinin ve bununla beraber gelen ününün kötü adamların dikkatini çekmesi uzun sürmeyecektir.
Orijinal Adı: Qi Huan Zhi Lv
Tür: Drama, fantastik
Yönetmen: Zhang Chong
Ülke: Çin
Gösterim Tarihi: 09 Nisan 2021 (Çin)
Oyuncular: Kevin Lee, Bingkun Cao, Shih-Chieh King, Talu Wang
Süre: 01 43 dakika
IMDB: 5,8 / 25. Kare puanı: 6.5
Genel İzlenimlerim
Çinliler bence fantastik film yapımlarında ölçüyü tutturabilirlerse yani olayları manga filmlerinde yaptıkları gibi çok abartmazlarsa ortaya izlenesi yapımlar çıkabiliyor. Super Me bence bunlardan birisi. Uyku ve rüya dünyası arasındaki geçişler hayali başarılıydı. Zenginleşen insanın hırsına yenilmesi ve daha çok, daha yok mu, bu yetmez diyerek aslında kendi kendini mağlup etmesi ve kendisine zarar vermeye başlaması gibi durumlar gayet güzel işlenmiş.
Sonuç olarak Qi Huan Zhi- Super Me adlı film bence eğlenmek için izlenebilecek bir yapım. Filmin felsefi göndermeler bağlamındaki başarısızlığına, bu noktada adeta her şeyi karmakarışık hale getirerek net bir durum ortaya koymadaki ciddi sorunlarına aldırış etmeden keyif almak için izlenebileceğini düşünüyorum.
Şimdi de spoiler içeren birkaç nokta üzerinde durmak istiyorum.
Final Üzerine
Finalden anladığımız kadarıyla filmin belli bir noktadan sonrası Sang Yu’nun zihninde gerçekleşen olaylardan ibaret. Sang Yu hatırlarsanız marketin dışında yine o korkunç yaratıkla karşılaşmış ve yaratık onu içeriye fırlatmıştı. Film orada bana bu yaşananlar gerçek mi yoksa sorusunu sordurmayı başarmıştı ki zaten o sahnenin amacı buydu. Finalde sanki her şey geriye alınmış gibiydi. Kafe sahibi kız marketin dışında Sang Yu’u tanımış ve onu evine götürmüştü. Zaten önceki versiyonda kızın “Sang Yu sen misin?” dediğini duymuştuk. Böylece şöyle düşünmemiz sağlandı: Seyrettiklerimiz gerçekti. Ancak şimdi olaylar geri alınmıştı ve Sang Yu’a ikinci bir şans verilmişti.
Böyle düşünüyorduk; ama finalde yaşlı adam para dolu çantayı ona uzatınca her şey bir anda altüst oldu. Her şey geri alındıysa şayet bu para nasıl oldu da bu yaşlı adamda kalmıştı? Bu sorunun cevabını filmin kendisi veriyor. Bu sahnenin ardından daha önce defalarca gördüğümüz gibi Sang Yu’un etrafındaki dünya tekrar değişmeye başlıyor ve yine onu o mavimsi yerde görüyoruz. Yani ona verilen ikinci şansın bulunduğu ve onun kafede çalışmaya başladığı sahneler de gerçek değilmiş.
Peki, burada on puanlık soruyu sorayım. Eğer böyleyse tüm bunların anlamı nedir?
Bunların anlamı şu: Dikkat ederseniz olaylar her zaman market sahnesine kadar sarıyor. Öncesine geçmiyor. Orada ne olmuştu da Sang Yu’un zihni oraya kadar sarıyor ve olayları oradan sonra tekrar devam ettiriyordu? Aslında çözüm birkaç saniyelik bir görüntüde gizli. Sang Yu orada bir tür kriz geçirmiş ve bunun sonucunda ölmüştü. Çok kısa bir görüntü de olsa onun cesedinin üzerinin kapatıldığı bize gösteriliyor. Marketteki kızın burada telefona sarıldığını görmüştük. O sahne gerçekti. Sang Yu dışarıda kriz geçiriyordu. Olay yerine gelen ambülans ekipleri onun öldüğünü tespit etti ve onun cesedini oradan kaldırdı.
Finalde Sang Yu’yu gördüğümüz yerin rengi maviydi dikkat ederseniz. O bir sahnede içerisinde balık bulunan kavanozu göstermiş ve “Bunu insan aklı gibi düşün. Balık bilinci temsil ediyor. Suyun geri kalan kısmı da bilinçaltını…” demişti. Sang Yu öldükten sonra ruhu kaybolmadı ya da yok olmadı ve bilincinin içerisine hapsoldu. Balık onun bilinciydi. Gördüğümüz tüm o mavilik ise onun bilinçaltı.
O, bilinçaltındaki odacılara yani anılarına geçiş yapabiliyor ve istediği yerden geçmişini tekrar yaşabiliyordu. Filmde onun bilinçaltındaki id, ego ve süper ego savaşına yer verilmiş. Film zaten ruhun bu üçünden oluştuğunu söylüyor. Gerçek dünyanın içerisinde ego sosyal normlarla kısıtlanırken rüya katmanında id serbest kalıyordu. Sang Yu’nun paranın ve şöhretin peşine düşme arzusu onun idinin yansıması. Yaratık Sang Yu’nun süper egosu olarak onun bu isteklerine karşı çıkıyor ve onu engelliyordu. Sang Yu henüz ölmediği zamanlarda yaratık karşı konulamaz derecede güçlüydü. Neden? Çünkü gerçek hayatta sosyal hayatta idin isteklerini karşılamanın bir yolu yoktu. Bu nedenle süper ego mantıksal olarak haklıydı, güçlüydü ve id ona karşı koyamıyordu.
Ancak Sang Yu öldükten sonra işler değişti. Seyrettiğimiz olaylar artık gerçek dünyada değil onun bilinçaltında ya da ruhlar dünyasında (artık orası neyse) orada gerçekleşiyordu ve güçlü olan taraf bu sefer iddi. Süper egoyu zaten bir çaput parçası gibi fırlatıvermişti. Tüm isteklerine de kavuşmuştu.
Ama ne olursa olsun hangi taraf baskın gelirse gelsin insan ruhu bunlardan oluştuğu için filmde söylendiği üzere, ne id ne de süper ego tam olarak kaybolmaz, yok olamaz. Sadece baskı altına alınabilir. Id, istediği her şeye kavuştuktan sonra Sang Yu’nun bilinci artık çevresine ve kendisine zarar vermeye başladığını görüyor. İdinin isteklerini karşılamak ve onu tatmin etmek kendisine mutluluk getirmesi gerekirken felaket getirmişti. Bu nedenle süper egosu tekrar güçleniyor ve yeniden ortaya çıkıyor. Olaylar tekrar en başa sarıyor.
Muhtemelen bu savaş hiç sona ermeyecek. Çünkü ona iş getiren kişi, arkadaşı yine ona para getiriyor. Sang Yu tüm yaşadıklarına rağmen onun verdiği parayı yine alıyor. Parayı alan aslında onun idi… İd sonuç olarak bir kafenin içerisinde çalışmaya asla rıza göstermez. Öyle kalmak istemez. Bu nedenle idin istekleri tekrar yavaş yavaş onun dünyasına (ya da zihnine diyebiliriz) sızmaya başlıyor. Bu durum sonsuz bir döngü halinde devam edip gidecek.
Bu arada filmdeki ego neydi diye düşünenler olabilir. Ego, kafede çalışan kızdı. Onu dengelemeye çalışıyordu. Ona para ve karakter konusunda tavsiyeler veriyor ve aynı zamanda ona en mantıklı yolları göstermeye çalışıyordu. Başkalarının istediği şeyleri yazmak istemiyorum, diyen Sang Yu’a yazmaya devam et ama kendi istediklerini yaz, diyordu örneğin. Bu bir denge mekanizması. Yazmanın id için bir ihtiyaç olduğunu biliyor, onu görmezden gelmiyor. İde yeni bir bilgisayar alıyor ve onu yönlendiriyor.
o kadar güzel akıcı ve anlaşılabilir bir açıklama yazmışsınız ki, filmi şimdi daha net anlayabildim. Yorumunuz için gerçekten teşekkür ederim.
Ben de teşekkür ederim, sağ olunuz.
Bu film için çok genel geçer yorumlar okudum ve dedim hayır ben etkilendim yani id, ego ve super ego için kafa karıştırıcı bir senaryo ortaya konulmuş ve beni düşündürttü. Anlamakta zorlandım çünkü konuya yani ego tanımlarına hakim değildim. Bu güzel açıklama için teşekkür ederim.
Filmin son sahnesini izledikten sonra burda anlatılmak istenen daha büyük bir şey var yada ben anlamadım diyip araştırmak istedim ve iyiki araştırmıştım okadar güzel anlatmışsınız ki, film gözünde paha biçilemez bi yere taşındı. Gerçekten çok akıcı ve güzel bir anlatımınız var bunu devam ettirmenizi temenni ediyor daha iyi yerlere gelmenizi diliyorum.
Çok teşekkür ederim.
Şimdiye kadar bir film sonunda okuduğum en profesyonel yorum(açıklama) diyebilirim. Teşekkür etmek için kendimi yorum yazmaktan alıkoyamadım:) eline sağlık, teşekkürler..
kardeşim cidden güzel yazmışsın. ben şahsen rüya sanıyordum ama sondaki mavi bölgeye gelmesi aklımı karıştırdı. çok teşekkürler.