The Third Day İngiltere ve Amerika ortak yapımı 6 bölümlük bir mini dizi. Dizinin konusu resmi tanıtımında bir erkek ve bir kadın, Britanya kıyılarındaki gizemli bir adaya ayrı ayrı yolculuklar yapar şeklinde yer alıyor. Ben spoiler vermeden konuyu biraz daha açayım.
Dizinin hemen başlarında bir adam ormanda çocuk yaştaki bir kızla karşılaşıyor. Adam, kızı yaşadığı yere bırakmak için arabasına alıyor ve kızın yaşadığı adaya gidiyorlar. Tahmin edileceği üzere adada yaşayanlar tuhaf davranışlar sergiliyorlar. Gizemli yönleri ve davranışları var.
Adaya ulaşım sadece bir yol üzerinden yapılmaktadır; ancak gel-gitler nedeniyle yol sadece sabah ve akşam vakitlerinde ulaşıma açılmaktadır. Adamın aslında adada kalmak gibi bir amacı yoktur; ancak adaya gittikten sonra şartlar değişmeye başlar.
Diziyi izlemeyi düşünenlere kısaca şunları söyleyebilirim. Gizem dizisi ya da filmi yapmanın en zor yönlerinden birisi sanırım tekrara düşmemek için orijinal bir konu bulmak. Üzerinde tuhaf insanların yaşadığı bir ada, belli ritüellerin yapıldığı ayin ya da tören türü organizasyonlar vb. gizem severlerin hiç yabancı olmadığı sayısız baskısının ve farklı versiyonlarının görüldüğü durumlar. Bu nedenle dizi zaten en baştan benden eksi puan almıştı.
Dizi ilerledikçe sanki sadece beklediğiniz olayları seyrediyor gibi hissediyorsunuz. Örneğin adadaki insanların tuhaf bir davranışları hiç ilginizi çekmiyor. Zaten bunu bekliyorsunuz. Daha sonra göreceklerinizi de… Bu nedenle her ne kadar iyi oyunculuklar görsem de dizi benim ilgimi çekmeyi başaramadı. Güzel çekim teknikleri ve kaliteli oyunculuklar barındıran “sıradan” bir gizem dizisi diyebilirim.
Dizinin yaşadığı en büyük handikap maalesef orijinal bir konu ve kurgu sunamaması. Tabii bu durum benim de aralarında bulunduğum gizem severler için geçerli. Bu türe aşina olmayan izleyiciler dizinin konusunu ilgi çekici bulabilirler.
Herkese iyi seyirler.
