Bu yazıda Bir Rüya İçin Ağıt- Requiem for a Dream (2000) üzerine konuşalım.
“Birçok açıdan bu filmi bir canavar filmi olarak görebiliriz. Yaratık görünmezdir; kafaların içinde yaşar. İllettir.” (Darren Aronofsky)
Yönetmenin bu sözleri ortadayken Bir Rüya İçin Ağıt filminin Amerikan yaşam tarzının insan ruhunda açtığı yaralara ışık tuttuğunu söyleyen eleştirmenleri görünce gülümsedim. Şeytanı ve kötüyü hep dışarıda arar insan. Bu bireysel olarak da böyledir toplumsal olarak da…
Orijinal Adı: Requiem for a Dream
Tür: Dram
Yönetmen: Darren Aronofsky
Ülke: Amerika
Gösterim Tarihi: 15 Aralık 2000 (Amerika)
Oyuncular: Ellen Burstyn, Jared Leto, Jennifer Connelly, Marlon Wayans, Christopher McDonald
Süre: 1 saat 42 dakika
Neden üzerimize almayız ki okuduklarımızı ve seyrettiklerimizi? Filmde bağımlılıklar bireyler üzerinden televizyon, çok paraya sahip olmak ve bir çizim dükkanı açmak olarak ortaya konulmuş. Filmin alındığı roman 1978 tarihli. Eminim bu roman günümüzde yazılsaydı romanda televizyon yerine sosyal medya ya da telefon gibi bağımlılıklar yer alırdı.
Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.
Film Üç Bölümden Oluşuyor
Her neyse… Film Yaz, Sonbahar ve Kış mevsimleriyle ilişkilendirilen 3 bölümden oluşuyor. Yaz ayında rüyalar görür karakterlerimiz filmde. Ancak filmin adı zaten bu rüyalara ağıt olduğu için bu yazın kışa döneceğini ta en baştan biliriz. Çökeceğini yıkılacağını bildiğimiz rüyaları seyretmek içimize ayrı bir hüzün salar.
Sara Goldfarb
Hayatının kışını yaşasa da yaz mevsimini belki de ölmeden son kez yaşamanın hayalini kurar Sara. Oğlu Harry, tanıştığı kızla evlerine gelecek o da onlara mantar çorbası yapacaktır. Hayali bir güzel… Oğlunda hala evin anahtarının bulunduğuna emin olmak ister; ellerinde büyüttüğü yavrusu açsın kapıyı da girsin içeriye sanki kendi eviymişçesine, sanki hala orada yaşıyormuşçasına… Ancak Harry evden çıkar gider; Sara derin ve onulmaz yalnızlığı ile baş başa kalır yine.
İnsanı amaçsızlık öldürür. Amacı olmayan insan bir ölüdür. Sara hayata tutunmak için amaç bulur kullandığı haplarda. Ancak Aronofsky’nin bahsettiği görünmeyen canavarı beynine davet ettiğinden habersizdir. Doktorların ona değersiz bir varlık gibi hatta bir hiç gibi davrandığını da belirtmek gerekiyor. Bu da yönetmenin üzerinde durduğu bir başka nokta. Ama ne de olsa Amerikan sağlık sisteminin sorunu bunlar değil mi? Bizle ne ilgisi var? Film onları anlatıyor. Ahh sığlıkta boğulan insanlar…
Marion ve Harry
Harry ve Marion’ın bağımlılıklarına derinlik kazandıran vurucu nokta onların aşkları… Film bir aşkın gelişim sürecini hızlandırarak veriyor bize. Yaz ayları… Hayaller… Bal ayları… Sen tanıdığım en güzel kadınsın… Bana bunu söyleyen çok oldu ama hiç bu kadar etkilenmemiştim… Seni seviyorum… Ben de seni…
Ancak sevgi emek ister. Harry ve Marion ikilisi seviyordu birbirini tabii ki ama yanlış iliklenen düğmeler vardı hayatlarında. Sadece birbirini sevdikleri için hikayeleri peri masalları gibi mi bitecekti? Bir tanesi uyuşturucu satıyordu. Diğeri uyuşturucu alabilmek için kendisini… Yolları buydu… Sevgileri ne kadar güçlü olursa olsun bu canavarlarla baş edebilir miydi sizce? Sevgileri yaz aylarındaki o sevgileri test edilmedi hiç. Sonbahar’da hava soğumaya başlayınca işte o zaman sevgileri yetmemeye başladı. Canavar o kadar sinsi o kadar tehlikeliydi ki sevgilerini yenmişti zaten.
Rüya İçin Ağıt- Requiem for a Dream incelemesinin tamamını 25. Kare Youtube kanalından seyredebilirsiniz.
