Circle (2015), deneysel olduğu anlaşılan bir ortamda birbirini tanımayan (ya da çok az tanıyan) elli yabancının hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Bu insanlar birdenbire kendilerini hiç bilmedikleri ve ilk kez bulundukları bir ortamda bulmuştur. Hepsi bir çemberin üzerinde ayakta durmaktadır ve çember dışına adım attıkları anda ölmektedirler.
Bu vahşi bir oyun mu? Bir çeşit deney mi? Yoksa farklı bir şey mi? Birbirinden çok farklı mesleklerde, yaşlarda, sosyal statülerde bulunan bu insanların bu sorunun cevabını almaları için fazla zamanları yoktur.
Circle bir tek mekan filmi ve yapımın neredeyse tamamı bir ortamda geçiyor. Bu tarz hayatta kalma filmleri arasında bir değerlendirme yaparsak filmi zayıf bulduğumu söyleyebilirim. Sonunda tüm yaşananlar belli bir netliğe kavuşuyor ancak ondan ötesi yok. Neden ve nasıllara net cevaplar bulamıyoruz. Zaten bu yüzden bu yapım için verilebilecek en yüksek puan 6 olabilir diye düşünüyorum; asla fazlası değil.
Filmi seyrettikten sonra bende uyandırdığı tek duygu pişmanlık oldu. Neden bu film için vaktimi harcadım ki, diye sordum kendi kendime… Karar sizin.
Orijinal Adı: Circle
Tür: Drama, korku, gizem
Yönetmen: Aaron Hann, Mario Miscione
Ülke: Amerika
Gösterim Tarihi: 16 Ekim 2015
Oyuncular: Allegra Masters, Aimee McKay, Ashley Key, Bill Lewis, Autumn Federici, Brent Stiefel
Süre: 1 saat 27 dakika
Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.
Kısa da olsa filmin anlamına ve sonuna değinmek istiyorum. Uzaylıların dünyayı işgal ettiğini ve insanların doğasını anlamak ve belki de bununla birlikte insan popülasyonunu azaltmak için uğraştığını söyleyebiliriz.
Gemilerin her birisinde bu oyunun oynandığını düşünürsek ve her oyundan bir kişinin sağ çıktığını göz önüne alırsak bu deneyin sadece insan doğasını anlamlandırmak için yapılmadığı aynı zamanda hayatta kalan insanların sayısı da azalttığı düşünülebilir.
Deneyde sayısız kez gördüğümüz üzere insanlar temelde sadece kendisini düşünmeye meyillidir. Irk, cinsiyet, yaş, kariyer, ahlaki değerler… Bunların hepsi bir yanılsama ve saptırmadan ibaret. Çünkü finale kalan kişi henüz doğmamış ve hiçbir şey yapmamış bebeği bile öldürmekte sakınca görmüyor. Yani tamamen ve her koşuldu kendisini düşünen bir insan doğası resmediliyor. İnsan bencildir; sadece kendisini düşünür, kendisini düşünürken bu düşüncesinin önüne ırkçılığı, ahlaki değerleri, başkalarını düşünüyor gibi görünmeyi bir maske olarak koyar.
Ancak bu maskelerin ardında insanın hayatta kalma içgüdüsü ve bencillikten başka bir şey yoktur.
Filmin özeti ve vermek istediği mesaj bu. Uzaylıların ne zaman geldiği, ne yaptığı, ne yapacağı, görünüşleri vs. hiçbir şekilde anlatılmıyor ve bunlara değinilmiyor; çünkü yapımcıların anlatmak istediği ve odaklandığı temel mesaj yukarıda bahsettiklerim…