Nejat İşler’in yeni Saygı: Bir Ercüment Çözer Dizisi adlı yapımın birinci bölümü Blu TV’de yayınlandı. Geceleri insan avına çıkan ve bu av konusunda kendi yöntemlerini gelişmiş bir holding sahibi… Diğer tarafta bir arşivde çalışan temiz, kendi halinde tabir yerindeyse melek gibi bir çocuk… Son olarak da fizik bölümünde okurken tiyatro gösterilerinde yer alan fevri, kurulları çok takmayan bir genç kız…
Son ikisinin yolu bir tiyatro gösterisi sonrasında kesişiyor. Diziye adını eren Ercüment ise henüz başka bir kulvarda ilerliyor…
Orijinal Adı: Saygı
Tür: Dram, suç
Ülke: Türkiye
Türkiye Gösterim Tarihi: 27 Ekim 2020
Oyuncular: Nejat Isler, Boran Kuzum, Miray Daner, Erkan Can, Rojda Demirer
Süre: 1 saat 21 dakika (ilk bölüm)
Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.
Dizinin iki yüzü
Dizinin bence iki yüzü var. Birinci yüzü yerli yapımlarda pek alışkın değiliz. Bakanın kendisine verdiği ödülü çöpe atacak ve kendisinden konuşma beklenen bir gecede sadece şunu söyleyebilecek kadar sistemle uyumsuz birisi. Bu adam imkanlarını kullanarak kendince bir hapishane- ıslah evi karışımı bir yer kurmuş. Avlarını oraya getiriyor ve orada onları ıslah etmeye çalışıyor ki detayları bilmiyoruz. Yani adamları oraya kapatma dışında ne yaptığını henüz bilmiyoruz ama istediği kıvama gelmeyenleri arka tarafa gömüyorlar… Ceset sahte değilse manzara bu…
Dizinin işte bu yönü yerli yapımlara hayli uzak bir tarz… Bu yönden yapımları tebrik ederim… Buna cesaret ettikleri için…
Dizinin ikinci yüzü bize hiç yabancı değil. Uzun bakışmalar, oldukça amatör ve beklendik sahneler… Çocuklarının sorunlu olduğunu iddia eden sorunlu aileler… Bunlar da diziye yerli bir motif vermiş…
Ancak dizinin düştüğü boşluk ya da araf işte tam burası. Dizi sanki nerede duracağını bilemiyor. Bazen sıradan ve basit yapımların düşeceği hatalara düşüyor ve sıkıcı hatta çok sıkıcı oluyor. Diğer taraftan da bir anda karşımızda Dexter’a özenen ve hatta hem zengin olması hem tavırları hem de geceleri ava çıkması yönleriyle çakma bir Bruce Wayne’i anımsatan bir Ercümen görüveriyoruz. Dizide geçen bir repliğe atıf yaparak söyleyeyim: Dizi hem yerli hem de yabancı olmaya çalışmış ama sonuç olarak her ikisi de olamamış.
Şimdi buraya kadar yaptığım teorik eleştirileri biraz somutlaştırayım.
Ercüment bardaki adamı nasıl kaçırdı?
Şimdi eğer böyle bir dizi yapıyorsanız gelecek sorulara ve eleştirilere verecek cevaplarınız olmalı. Ercüment kalabalık bir barda herkes kendisini görürken, etrafta yüzlerce görgü şahidi varken, kameralar vs. de işin cabası tabii ki bu adamı aracın arkasına nasıl attı?
Onu uyuşturmamış adamın debelenmesinden belli oluyor bu. Dexter avlarını sessiz bir yerde bekler onları şırında ile uyuturdu örneğin. Sayın Ercüment bu işi nasıl yaptı?
Bu detaya neden takılıyorsun diyenler olabilir. Takılırım tabii ki… Dizi bana bunu anlatmak zorunda. Beni ikna etmek zorunda. Yoksa bana aptal muamelesi yapılmasını neden sindireyim ki? İki gün sonra adam için kayıp ilanı verilince polisle Ercüment’e kolaylıkla ulaşabilir. Yüzünü bile saklamıyor.
Avcılar yalnız çalışmalı
Kaçırılan adamların hepsi öldürülmüyor anladığımız kadarıyla. İyi de oraya getirilen bu adam herkesin yüzünü görüyor. Nerede nasıl bir yerde olduğunu görüyor. Binayı hem dışarıdan hem içerden tüm detaylarıyla görüyor yani. Olur da oradan çıkarsa bu mekanı ihbar etmemek için bu adamları engelleyen şey ne olacak?
Ayrıca böylesine tehlikeli ve kanun dışı bir adamın ıslahhanesinde bu kadar adam çalıştırmasının mantığı nedir? Ne kadar az kişi bilirse o kadar iyi olur… Ama mekan adam kaynıyor.
Saygı: Bir Ercüment Çözer dizisi incelemesinin tamamını 25. Kare Youtube kanalından seyredebilirsiniz.