Bu yazıda henüz ilk üç bölümü yayınlanan Raised by Wolves adlı sağlam bilimkurgu dizisi hakkında konuşmak istiyorum. Yapımda Vikings dizisinin unutulmaz kahramanı Ragnar rolünü canlandıran Avustralyalı aktör Travis Fimmel önemli bir rolde oynuyor.
Diziyi henüz seyretmeyenlere not: İlk bölümün başları gerçekten sıradan hatta sıkıcı denebilecek bir çizgide ilerliyor. Ancak dizi sonradan birden bire bizi Star Wars benzeri bir ortamın içerisine balıklamasına bırakıyor ve neye uğradığımızı şaşırıyoruz. Bu yüzden ilk bölümün başlarındaki o sıkıcı giriş sizi yanıltmasın.
İlerleyen bölümlerde dizinin birden çok zaman çizgisini aynı anda işleyen, oldukça sağlam özel efektlere ve aynı zamanda sağlam bir felsefi altyapıya sahip bir yapım olduğu anlaşılıyor.
Orijinal Adı: Raised by Wolves
Tür: Drama, fantastik, bilim-kurgu
Yönetmen: Aaron Guzikowski
Ülke: Amerika
Gösterim Tarihi: 2020 (devam ediyor)
Oyuncular: Travis Fimmel, Amanda Collin, Abubakar Salim, Winta McGrath, Jordan Loughran, Ethan Hazzard
Süre: 60 dakika (ortalama)
Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.
Dizinin Kurgusal Dünyası
İlk üç bölümde öğrendiklerimizi toparlarsak şöyle bir manzarayla karşılaşıyoruz: Dünya üzerinde çıkan büyük bir savaş sonucu dünyada yaşayan insan ırkı yok olmuştur. Bu savaşın ateistler ve inançlılar arasında yapıldığı anlaşılıyor.
İnsanlığın özellikle yapay zeka alanında çok ileri bir teknolojiye ulaştığı görülüyor. Androidler ve insanlar arasındaki farkı ilk bakışta söylemek imkansız. İnsan ırkı kendi işlerini kolaylaştırması için androidlerden yararlanıyor. İnsan ırkının geliştirdiği android modelleri arasında büyücü adı verilen bir kitle imha modeli de bulunuyor.
Burası net değil ama sanıyorum bu model bilinmeyen bir nedenden ötürü ateist ya da inançlı ayrımı yapmadan tüm insan ırkını yok etmeye başlıyor.
Dünya üzerinde bu savaş sürerken Mitraik adındaki bir grup insan ki sanırım bunlar tarikat tarzı bir yapı, bir uzay gemisiyle dünyadan ayrılmayı planlıyor. Ancak gemiye binecek insan sayısı sınırlı olduğu için kendi içinde bile seçim yapmak zorunda kalıyor.

İşte bizim Ragnar ve eşi burada devreye giriyor. Onlar aslında androidlere karşı savaşan savaşçılar grubunda yer alıyor. Ancak normalde gemiye alınacak grupta yer almıyorlar. Bunlar bir gün tesadüfen bir sıhhiye adroidini kurtarıyorlar. Bu adroid gemiye binecek bir subay ve ailesine tıbbi muayene yapıyor. Bu ikili androidi kullanarak cerrahi bir operasyon geçiriyor.
Gemiye binecek subay ve işinin görünümüne bürünüyorlar. Sonra da onları bulup öldürüyorlar. Böylece Marcus ve Sue’nun yerine geçiyorlar. Cennet adı verilen gemiye binerek dünyadan kaçma şansı yakalıyorlar. Bu arada bir çocukları olduğunu da öğreniyorlar ve mecburen onun bakımını da üstleniyorlar.
Bu arada Mitraik adlı bu tarikat gemiye almak istediği bağlılarına vaat edilmiş topraklara ulaşmayı vaat etmektedir. Sol adı bir tanrıya inandıkları görülüyor.
Anne ve Baba
Anne ve Baba adındaki iki android tam 12 tane canlı embriyo ile dünyaya gönderiliyor. Onları gönderenler ateistler ama henüz kim oldukları gösterilmedi. Zaten eğer ilerleyen bölümlerde olaya zaman yolculuğu kavramı girmezse ki girmeyecek gibi duruyor bunun bir önemi yok. Onlar tırnak içerisinde yaratıcıları tarafından dünyaya yeni bir ırk yetiştirmek üzere gönderiliyor. Anne aslında bir kitle imha androidi. Ona büyücü deniyor. Onun çocuk yetiştirmek için yeniden programlandığı anlaşılıyor ki bunun asla yapılamayacağını duymuştuk bir Mitraik subayından. Ama yapılmış.
Ancak anne olanüstü tehlike anlarında birden üzüne dönüyor ve korkunç bir kitle imha silahına dönüşüyor. Havada uçabiliyor ve korkunç güçlere sahip olduğu görülüyor. Koskoca bir gemiyi kısa süre içerisinde yok etmeyi başarıyor.
Baba aslında bir savaşçı değil. O bir genel hizmet modeli. Çocukların bakımı için programlanmış ve onları korumak için çalışıyor.
Anne ve Baba isimleri özellikle seçilmiş. Yaratıcıları onların Adem ve Havva gibi olmasını istiyor ve onları buna programlıyor. 12 tane embriyo var; aynen İsa peygamberin 12 havarisi olması gibi. Ancak tabi bu çocukların birisi hariç hepsi ölüyor.

Bu çocuğun peygamber olacağına dair bir kehanet bulunuyor. Çocuğun ismi Campion (kampiyın). O doğumundan itibaren diğer çocuklar gibi değil. O aslında ölü doğuyor. Baba onun nefes almadığını ve onu ayrıştırıp diğer çocuklar için besin olması gerektiği söylüyor. Ancak Anne onu kucağına aldığı zaman çocuk nefes almaya başlıyor. Yani onun aslında ikinci yaşamını sürdüğünü söyleyebiliriz. İsa peygamberin yeniden dünyaya geleceği inancı gibi…
Dolayısıyla onun kehanette bahsedilen kişi olma olasılığı yüksek. Zaten 12 çocuğu temsil eden 12 yılın sonunda sadece o hayatta kalıyor.
Raised by Wolves dizi incelemesinin tamamını 25. Kare Youtube kanalından seyredebilirsiniz.