Bence Glass adlı yapım için ilk söylenmesi gereken onun 2000 yapımı Ölümsüz ve 2016 yapılımı Parçalanmış adlı filmlerin devamı olması… İşte bu nedenle onu önceki filmlerden bağımsız bir yapım olarak düşünmemek gerekiyor. Serinin diğer iki filmini özellikle Ölümsüz’ü seyretmemiş olanlar filmin mantığını tam olarak anlayamayabilirler. Glass zaman zaman serinin diğer filmlere göndermeler yaparak hikâyedeki bazı eksik noktaları birleştirmektedir. Örneğin Kevin’ın babasının David’in sağ kaldığı tren kazasında ölen insanlardan birisi olduğunu bu bölümde öğreniyoruz.
Glass kelimenin tam anlamıyla kendine özgü bir yapım. Ne tam anlamıyla bir süper kahraman filmi ne de olağanüstü özelliklere sahip olmayan sıradan insanların yer aldığı bir yapım. Onu farklı kılan ve kendi atmosferini oluşturabilmesine olanak veren en önemli nokta belki de bu.
Orijinal Adı: Glass
Tür: Dram, bilim-kurgu, gerilim
Yönetmen: M. Night Shyamalan
Yapım Yılı ve Yeri: 2019, Amerika
Türkiye Gösterim Tarihi: 18 Ocak 2019
Oyuncular: James McAvoy, Bruce Willis, Samuel L. Jackson, Anya Taylor-Joy, Sarah Paulson, Spencer Treat Clark
Süre: 2 saat 09 dakika
Filmdeki karakterlerin gerçekten süper güçleri var mı?
Evet, var. Ancak Mr. Glass’ın da söylediği gibi dünya çizgi romanların birebir aynısı olamaz. İşte bu nedenle gerçek dünyadaki süper kahramanlar da çizgi romanlardakilerin birebir kopyası değildir.
Serinin diğer iki filmini de göz önünde tutarsak kahramanlarımınız süper güçlerini şöyle özetleyebiliriz. David: Diğer insanların sahip olmadığı fiziksel bir gücü var. Ayrıca insanlara dokunduğu zaman onların hayatlarına dair görüntüler görebilmedir ve su dışında onu öldürebilecek bir nesne bulunmamaktadır.
Üzerinde tam 20 farklı kişiliği taşıdığı görülen Kevin’ın kişiliklerinden birisi de canavardır. Ona dönüştüğü an duvarlarda yürüyebilmekte ve fiziksel olarak çok güçlenmektedir. Ayrıca vücudunda fiziksel değişimler yaşandığını da görebiliyoruz.
Mr. Glass adlı karakteri David’in zıttı gibi düşünebiliriz. David’e hiçbir şey zarar veremezken onun vücudundaki kemikler o kadar güçsüzdür ki en küçük bir darbede kırılabilmektedir. Mr. Glass’ın süper gücü oldukça yüksek zekasıdır.
Doktor Ellie adlı bu kadın onları süper güçleri olmadığına ikna etmeye çalışır. Bu çabası sadece kahramanlarımızın değil bizim de aklımızın karışmasına neden olur. Doktorun onların yeteneklerini çok iyi bildiği ve dersine iyi çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu yeteneklere tek tek fiziksel ve mantıksal açıklamalar getirmeye çalışır. Kahramanlarımız ona inanmıyor gibi görülse de Mr. Glass hariç diğerlerinin yalnız kaldıklarında doktora hak vermeye başladıkları görülmektedir.
Özellikle serinin diğer filmlerini seyretmeyenler için akıllarda tam bir soru işareti oluşturan bu durum filmin sonunda tam olarak netliğe kavuşur. Doktor, ölmek üzere olan David’e eğilir ve kendisinin onları sıradan insanlar olduklarına inandırmaya çalışan bir görevli olduğunu söyler. Doktor süper kahraman karşıtı diyebileceğimiz bir grup için çalışmaktadır ve amacı bu tarz insanlara ulaşarak onların yeteneklerini köreltmektir.
Filmin sonunda kahramanlarımız ölüyorlar mı?
Evet, gözlerimize inanmakta zorlansak ve yönetmene finali aceleye getirmiş gibi bir izlenim verdiği için bir sitem göndersek de her üç kahramanımız da ne yazık ki filmin sonunda ölürler. Mr Glass, Kevin’dan aldığı bir darbeyle, Kevin kendisine isabet eden bir kurşunla ve David en büyük kabusu olan suda boğularak ölmektedir.
Ancak bu ölümler gizlenmekte olan kendi türlerinin dünyaya tanıtılmasına yaramıştır ki mr. Glass’ın en baştan beri amacının bu olduğu ve asıl planının kaçmak olmadığı anlaşılıyor. Böylece onun neden bodrum katını kullandığı ya da neden David’in kaçmasına yardım ederek onun kendilerini kovalamasını sağladığı da ortaya çıkıyor. Mr Glass tüm kamera görüntülerini sistemden almış ve internete yüklemiştir. Görüntülerin sahte olmadığını anlayan insanlar artık onların yani süper kahramanların varlığına ikna olmuşlardır.
Ben filmin bu yönünü yani süper kahramanların gizlenmek zorunda kalmasını, dünyanın onlara suçlu muamelesi yapması ve onları kabullenmeye bir türlü yanaşmamalarını ayrıca kahramanların ölümünü X-men serilerine benzetiyorum. X-men’de de filmin kahramanları dünyadan kendilerini gizlemek zorunda kalmışlar ve dünya onlara suçlu muamelesi yapmaktan hiç bir zaman vazgeçmemişti. Ayrıca filmin sonunda aynen Glass’da olduğu gibi kahramanların ölümünü seyretmiştik. Sonuç olarak ben Glass’ı diğer iki filmle birlikte düşününce başarılı bir yapım olarak görüyorum. Kendi anlatım dilini, mantığını ve atmosferini oluşturabilmiş ender filmlerden birisi. Eğer kahramanların temel özelliklerini biliyorsanız filmin önceki serilerini seyretmediyseniz doğrudan III. filmi seyretmeniz size çok bir şey kaybettirmez hatta bazı tekrarları hiç fark etmeyeceğiniz için daha iyi bile olabilir.
Glass film incelemesini 25. Kare Youtube yedek kanalından seyredebilirsiniz.
