Görünmez Adam – The Invisible Man (2020), Avustralya, Amerika ve Kanada olmak üzere tam üç ülkenin ortak yapımı bir film. Leigh Whannell’in hem yazıp hem yönettiği filmde Elisabeth Moss, Oliver Jackson-Cohen ve Harriet Dyer gibi isimler yer alıyor.
Filmin konusu kısaca şöyle: Cecilia, kocasının evinden kaçarak polis bir arkadaşının evinde yaşamaya başlar. Eski kocasının kendisini iyi davranmadığını söyleyen Cecilia bir süre sonra onun ölüm haberini alır. Ancak olaylar henüz yeni başlıyordur. Cecilia bir süre sonra göremediği birisi tarafından takip edildiğini hissetmeye başlar.
Görünmez Adam bence vasatı aşamayan ve senaryosunda ciddi açıklar barındıran bir yapım. Ancak tüm eksilerine rağmen işlediği görünmezlik temasının da etkisiyle filmin sonuna kadar kendisini seyrettirebiliyor. Yapımın finaliyse filmin genel kalitesinin üzerinde olabilecek kadar iyi.
Yazının bundan sonrası spoiler içeriyor.
Finalde Ne Yaşandı?
Final bence filmin en güzel ve şaşırtıcı tarafıydı. Adrian’ın ölmemesi ve kostümü kullanıyor olması hiç şaşırtıcı değildi ve zaten yer yer onun varlığı bize hissettirilmişti. Örneğin soğuk havada Cecilia’nın hemen ardında görülen ve birisinin nefesi olduğu anlaşılan buhar ve evde kahvaltı öncesinde ocak ateşinin birden artırılması gibi detaylar bize görünmez adamın varlığını fark ettirmişti.
Finalde yaşananların özeti şuydu: Avukat ister Adrian’ın söylediği gibi o kendisini manipüle etsin isterse Adrian’ın söylediği gibi o Adrian’ı kullanıyor olsun sonuç değişmez. Avukat, kardeşiyle yani Adrian’la birlikte çalışıyordu. Görünmezlik giysisinden avukatın da haberi vardı ve ölüm olayını ikisi planlamıştı. Örneğin evde köpeğin havladığı görünmez adam avukattı çünkü köpek sahibine asla havlamaz. O sahnede bize aktarılan mesaj buydu.
Diğer taraftan ben Cecilia’nın yanılmayan hislerine güveniyorum; çünkü kocasını çok iyi tanıyor. En başlarda eve gelen ve kardeşini restoranda öldüren kişi oydu. Amacı kendisinden kaçan Cecilia’yı delirmiş gibi göstermek ve hayatını mahvetmekti. Ancak onun hamile olduğunu düşünce işler değişti ve avukat kardeşiyle ona haber gönderdi.
Cecilia cam bölmede bulduğu bir görünmezlik kostümünü elbise dolabına saklamıştı. Eve gelmeden önce her şeyi kafasında planlamıştı. Lavaboya gitme bahanesiyle masadan ayrıldığında görünmezlik giysisini giymişti. Adrian’ı öldüren kişi kendisiydi.
Cecilia, Adrian’ı Neden Öldürdü?
İlk amacı tabi ki kardeşinin intikamını almaktı. Cecilia restorandaki kişinin kocası olduğunu biliyordu ve bundan yanılmamıştı. İkinci olarak Adrian hayatta olması Cecilia için tam bir felaketti. Kocasının yanına dönmesi eski hayatına yani kaçıp uzaklaştığı hayatına tekrar dönmek demekti ki bu onun için adeta bir yıkımdı. Kocasından uzaklaşarak kaçmak isterse onun ne olursa olsun kendisini bulacağını biliyordu. Zaten görünmezlik elbisesinin varlığını bildiği için bu seçeneğin onun hayatını tımarhaneye çevirmesi kaçınılmazdı.
Sonuç olarak Cecilia kendi açısından en mantıklı ve en doğru kararı vermiş oldu.

Senaryodaki Boşluklar
Hastanede gerçekleşen saldırıdan sonra ortada bir tuhaflık olduğu en azından başkaları tarafından da görülmüştü. Cecilia, James’in evinde görünmez adamı vurduğu zaman artık onun deli olmadığı ortaya çıkmıştı. Yalnız burada ciddi bir soru işareti bulunuyor. Bu tuhaf kostümlü adam yakalandığına göre bu kostümün ne işe yaradığı anlaşılmış olmalı. Kimse anlamasa bile en azından bir polis olan James’in, Cecilia’nın önceki söylediklerinin doğru çıktığını kabul etmesi gerekiyor. Çünkü Cecilia hem evde hem de sorgu sırasında görünmeyen birisinden bahsediyordu ve bu senaryosu doğrulandı.
Zaten bu senaryo doğrulanmasaydı restoranda herkesin içinde kendi kardeşinin boğazını kesen birisinin cinayet suçlamasından beraat etmesi olanaksızdı. Cecilia’nın salınıvermesi görünmez adamın varlığının doğrulandığının ispatı oluyor.
Şimdi can alıcı soruyu sorabiliriz: Görünmezlik olayı doğrulandıysa Adrian’ın boğazının görünmez birisi tarafından kesilmediği nasıl ispatlanacak? Yani Emily’nin boğazını kesen görünmez birisi varsa (ki Cecilia bırakıldığına göre buna resmi olarak inanılıyor) polis tarafından, benzer bir olayın Adrian’ın başına gelmediğine nasıl inanılabilir? Cecilia’nın kamera kayıtlarını göstererek bu senaryoyu herkese inandırabilmesi her yönden inandırıcılıktan uzak. O an evde sadece kendisi olduğu ve Adrian’ın ölümü sırasında kamerada görülmediği için Cecilia doğrudan bir şüpheli durumuna geliyor.
Diğer taraftan Adrian’ın cesedinin fotoğraflarının nasıl ayarlandığı, ölen kişinin kim olduğu ve bunun polise nasıl yutturulduğu ciddi soru işaretleri ve filmde bunlarla ilgili en küçük bir detay bile yok.
Bir diğer noktaysa elinde görünmezlik gibi bir icat olan adamın neden kendisini ölmüş gibi göstermesine ihtiyaç duyması. Bu kostümü kullanarak her durumda karısının hayatını mahvedebilirdi. Bunun için ölmüş görünmesine gerek yok. Eğer kendisini ölü göstermesinin başka bir nedeni varsa biz bunu bilemiyoruz. Senaryoda buna yer verilmiyor.

Sonuç
Sonuç olarak Görünmez Adam (2020) vasat denebilecek ancak başta söylediğim gibi her şeye rağmen içerisinde taşıdığı gizem unsurlarından ötürü kendisini seyrettiren bir film. Yüksek beklentilere girmeden eğlenmek amacıyla seyredilebilecek; seyrettikten sonra da aynen filmin adı gibi görünmez olup, kaybolup gidecek bir film.
Orijinal adı: EmilyThe Invisible Man
Tür: Korku, gizem, bilim-kurgu
Süre: 2 saat 04 dakika
IMDB puanı: 7,1
Ülke: Avustralya, Amerika ve Kanada
Yayın tarihi: 28 Şubat 2020 (Türkiye)
Yönetmen: Leigh Whannell
Yazarlar: Leigh Whannell (screenplay), Leigh Whannell (screen story)
Oyuncular: Elisabeth Moss, Oliver Jackson-Cohen, Harriet Dyer, Aldis Hodge, Storm Reid