12 C
İstanbul
KategorilerAksiyonThe Revenant- Diriliş Film İncelemesi

The Revenant- Diriliş Film İncelemesi

The Revenant – Diriliş (2015) büyük bir ayının ölümcül saldırısından ağır yaralı olarak kurtulan çok deneyimli bir kürk avcısı ya da tuzakçısının arkadaşları tarafından ölüme terk edilişinden sonra onun hayata tutunmak için gerçekleştirdiği destansı mücadelesini anlatmaktadır.

Diriliş, bir gizem filmi değil; ancak bu filmde alt metinler, mesajlar ve çeşitli olaylara ya da zamanlara göndermeler olmadığı anlamına gelmemektedir. Bu yazıda hem bu mesajlara ya da göndermelere değinmeyi hem de filme yönelik gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.

Kesintisiz Çekimler

Film, henüz ilk sahnesiyle bizlere kaliteli bir yapımla karşı karşıya olduğumuz izlenimini vermeyi başarıyor. Bir geyik avına ait bu görüntü tam olarak 2 dakika 19 saniye boyunca hiç kesilmeden ve tek kamera çekimiyle bize sunulmakta ve bizi adeta ormanın içerisindeki atmosfere çekmektedir. Benim filmdeki en çok dikkatimi çeken ayrıntının bu olduğunu söyleyebilirim. Kesinti yani görüntü atlaması bulunmayan kamera çekimleri. Tüm film ekibinin inanılmaz bir uyum ve titizlik içerisinde çalışmasını gerektiren bu çekimler film için ne kadar büyük bir emek verildiğini gözler önüne sermektedir. Görüntü atlaması yaşanmayan bu çekimlerin en uzunu boz ayının Glass’a saldırdığı sahne. Tam olarak 5 dakika 37 saniye boyunca hiç kesilmeden verilen bu saldırı anı bence filmi hafızalarımıza kazıyan en etkili sahne.

Bu ayı saldırından sonra olayların seyri tamamen değişir. Normal şartlarda bu kadar derin ve ölümcül yaralar aldıktan sonra sağ kalma imkanı olmayan Glass öncelikle ekibin başındaki yüzbaşının gayretleri sonucu hayatta kalmayı başarır. Yüzbaşı onun yaralarının dikilmesini sağlar.

Hawk’ın ölüm sahnesi Üzerine

Glass’ın çocuğunun yani Hawk’in ölüm sahnesinde irdelemek istediğim soru şu: Tom Hardy’nin canlandırdığı John karakteri çocuğu öldürmekte haklı mıydı, değil miydi? Olaya duygusallıkla yaklaşarak “Tabi ki haklı değildi. Ne olursa olsun öldürmesi söz konusu olamaz” diye düşünebilirsiniz. Ancak biz bu yorumu 2019 yılında bir ekran başında yapıyoruz. Bu soruyu olayın gerçekleştiği zamanı ve şartların tamamını düşünerek cevaplamamız gerekmektedir.  

Olay 1800’lerin Amerikasında geçmektedir. Bu tarihlerde milyonlarca Kızılderili’nin öldürüldüğünü onlara bir soykırım uygulandığını biliyoruz. Diğer taraftan Tom Hardy’nin canlandırdığı John karakteri daha önce yerliler tarafından işkenceye uğramış birisi. Dolasıyla yerlileri çok sevdiği söylenemez. Glass’ın çocuğu bir melez yani annesi bir Kızılderili. İşte bu yüzden John’ın ona karşı önyargılı olduğu ve onu çok sevmediği bir gerçek. John, paraya ihtiyacı olan birisi ve yüzden ölmek üzere olan Glass’ın başında birkaç gün kalmayı kabul etme nedeni yüzbaşının vermeyi vaat ettiği para.

Olayı karmaşık hale getiren peşlerinden gelmekte olan yerlilerdir.

Kızılderililer onları buldukları an öldüreceklerdir ve onları bulmaları an meselesidir. Zaten onlar olayın geçtiği yerden ayrıldıktan bir süre sonra Kızılderililerin oraya geldiğini görürüz.

John, yaşları küçük diğer iki kişinin aksine bulundukları durumu daha objektif değerlendirebilmektedir. Eğer kalmaya devam ederlerse Kızılderililerin onları yakalayacakları kesindir. Bu durum Glass’ın kendi çocuğu da dahil olmak üzere hepsinin sonu demektir. Glass’ın bu durumu onları ölüme sürüklemek üzeredir. Zaten diğer arkadaşlarının onu bırakıp gitme nedeni budur.

Dikkat ederseniz John bu durumu yani kalmaya devam ederlerse hepsini öleceğini Glass’a anlattığı zaman ağır yaralı durumda olan Glass konuşamasa da durumu kabullendiğini belli eder. Onların özellikle de çocuğunu ölümüne neden olmak istemez ve ölmeyi kabul eder. Her ne kadar Glass’ı öldürmek istediği için John’a kızsak da o yapılabilecek en mantıklı tercihi yapmıştır. Onun bu kararı tek başına almadığını Glass’la birlikte aldıklarını unutmayalım. Yani ona hiç sormadan da bunu yapabilir ve diğerlerine onun öldüğünü söyleyebilirdi.  

İşte tam bu sırada Hawk koşarak gelir ve onun babasını öldürmek üzere olduğunu görür. John’a saldırır ve yardım için Jim’e bağırmaya başlar. Dikkat ederseniz John soğukkanlılığını kaybetmeden ona sakin olmasını ve bağırmamasını söyler. Çünkü bu etrafta olması muhtemel Kızılderililerin bu sesi duymaları mümkündür. Hawk, John’un tüm uyarılarına rağmen bağırmaya devam eder ve bu kez “Yaptığını yüzbaşıya anlatacağım ve seni asacaklar” diyerek onu tehdit eder. John aslında bir anda inanılmaz kötü bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Olay eğer yüzbaşıya intikal ederse büyük olasılıkla kimse ona inanmayacak ve asılacaktır. John o an kendisi için yapabileceği en mantıklı hareketi yapar ve onu susturur. Çünkü başka bir çıkar yolu kalmamıştır.

Diriliş film incelemesinin tamamını 25. Kare Youtube kanalından seyredebilirsiniz.

Son Eklenenler

En Popüler

Merakla Beklenen Film Paranoya’nın Çekimleri Başladı

0
Yılın merakla beklenen, iddialı filmi Paranoya sete çıktı. Onur Buldu’nun canlandırdığı Muntazam adlı bir gazetecinin paranoyası nedeniyle başına açtığı komik ve tuhaf işleri konu...

Russell Crowe’ın Yeni Filmi Sleeping Dogs

0
Russell Crowe'ın başrolünde yer aldığı; suç, gerilim ve gizem etiketlerine sahip Sleeping Dogs, alzheimer hastası olan eski bir cinayet masası dedektifinin (Russell Crowe) bir...

The Greatest Hits Filmi | Zaman Yolculuğu ve Romantizm

0
Hulu'da yayınlanan The Greatest Hits, bilim kurgu konseptine romantik bir yaklaşım getiriyor diyebiliriz. Ned Benson tarafından yazılan ve yönetilen filmde, Harriet isimli bir kadın...

Civil War- İç Savaş Filmi Konusu ve Detaylar

0
Alex Garland tarafından yazılan ve yönetilen 2024 yapımı Civil War- İç Savaş, distopik bir aksiyon gerilim filmi. Film, ABD hükümetinin distopik bir diktatörlüğe dönüştüğü ve partizan...
spot_imgspot_img
0BeğenenlerBeğen
1,315TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol

İlgili Makaleler

YORUM YAPABİLİRSİNİZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img